'Türkiye Aşığı' İspanyol Kadın Ayvalık'ı Mesken Tuttu
Ticaret yapmak amacıyla Türkiye'ye gelen ve çok sevdiği için ülkeye yerleşen İspanyol kadın, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde açtığı seramik atölyesinde renkli dünyasını eserlerine yansıtıyor Ana Gomez de Pablos:'Ben Türkiye'ye ilk gelişimde aşık oldum, daha doğrusu İstanbul'a. İstanbul'a geldiğimde 'eve geldim gibi' hissettim. İlk zamanlar bu kadar kalacağımı düşünmedim. 25 sene olmuş ve bu seneler nereye gitti anlayamadım' 'İnsanlar benim burada yaşadığımı görünce şaşırıyor. Atölyenin ismini görenler bana sürekli 'İspanyol musunuz? Neden burada yaşıyorsunuz?' gibi sorular soruyor'
ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Ticaret yapmak üzere geldiği Türkiye'yi çok seven ve Balıkesir'in Ayvalık ilçesine yerleşen İspanyol vatandaşı Ana Gomez de Pablos, açtığı seramik atölyesinde yaptığı ürünleri ülkenin dört bir yanına satıyor.
Gümüş ticareti yaparken ilk olarak 25 sene önce geldiği Türkiye'ye kendi ifadesiyle "aşık olan" ve İstanbul'a yerleşen Pablos, müteşebbis ruhuyla açtığı birkaç işletmeyi yıllarca başarıyla yürüttükten sonra Ayvalık'a yerleşmeye karar verdi.
Burada huzuru bulan Ana Gomez de Pablos, bir arkadaşının teklifiyle başladığı çini kursunda kendisini geliştirdikten sonra da seramik atölyesi açtı.
Pablos, renkli dünyasını yansıtarak yaptığı eserlerini "İspanyol'un Atölyesi" adını verdiği dükkanında ve sosyal medyadan satıyor.
İspanyol Pablos, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk defa 1994 yılında ticaret yapmak amacıyla Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Türkiye'den aldığı gümüşleri İspanya'daki ortağına gönderdiğini anlatan Ana Gomez de Pablos, "O da orada satışını yapıyordu. O zamanlar '1-2 sene kalırım' dedim. Bu kadar kalacağımı hayatta düşünmedim ama hayat öylece devam etti. Ben Türkiye'ye ilk gelişimde aşık oldum, daha doğrusu İstanbul'a. İstanbul'a geldiğimde 'eve geldim gibi' hissettim ve aşık oldum. İlk zamanlar bu kadar kalacağımı düşünmedim. 25 sene olmuş ve bu seneler nereye gitti anlayamadım." diye konuştu.
Devam eden 3 yılın ardından Türkiye'de kalmaya karar verdiğini ve İstanbul'da bir restoran açtığını belirten Pablos, "Böylece İspanyol kültürünü Türkiye'ye getirdim. Hem yemek hem de müzik anlamında bir yer açtım. 2001 yılında, o zamanlar Flamenko'yu burada ilk defa ben yaptım ve sonra Latin kültürüne yönelip Küba yemekleri ve müzikleri yaptık. Bu senelerce devam etti." ifadelerini kullandı.
- "İnsanlar benim burada yaşadığımı görünce şaşırıyor"
Ana Gomez de Pablos, açtığı mekanları kapattığını ve 2006 yılında Ayvalık'a yerleşme kararı aldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Ayvalık'ta bir arkadaşım bana çini kursu açıldığını söyledi ve buraya katılmayı teklif etti. 'Tamam' dedim ve başladıktan sonra bu sanat dalı hoşuma gitti. Evimde tadilat yapılırken banyo ve mutfağa fayans yaptım. Çiniye devam ettikten sonra da seramik yapmaya başladım. Şimdi kendi atölyemde çalışıyorum. İnsanlar benim burada yaşadığımı görünce şaşırıyor. Atölyenin ismini görenler bana sürekli 'İspanyol musunuz? Neden burada yaşıyorsunuz?' gibi sorular soruyor. Bu durum bazen hoşuma gidiyor ama yoğunluğun olduğu günlerde sıkılıyorum."
Atölyesinde gece boyunca çalıştığını anlatan Pablos, ürünlerini kendisinin tasarladığını ve bu sebeple çok sayıda üretim yapamadığını söyledi.
Sosyal medya hesabından paylaştığı ürünlerini farklı şehirlerden müşterilerine de satan İspanyol Pablos, seramik fiyatlarının boyu, modeli ve boyamasına göre değiştiğini belirterek, "Bazen bir tabağı 1,5 ya da 2 günde bitirebiliyorum. Ben atölyede her gün 12 saat çalışıyorum. Fiyatlar 20 liradan başlıyor ve işçiliğe göre artıyor." dedi.
Kaynak: AA
Gümüş ticareti yaparken ilk olarak 25 sene önce geldiği Türkiye'ye kendi ifadesiyle "aşık olan" ve İstanbul'a yerleşen Pablos, müteşebbis ruhuyla açtığı birkaç işletmeyi yıllarca başarıyla yürüttükten sonra Ayvalık'a yerleşmeye karar verdi.
Burada huzuru bulan Ana Gomez de Pablos, bir arkadaşının teklifiyle başladığı çini kursunda kendisini geliştirdikten sonra da seramik atölyesi açtı.
Pablos, renkli dünyasını yansıtarak yaptığı eserlerini "İspanyol'un Atölyesi" adını verdiği dükkanında ve sosyal medyadan satıyor.
İspanyol Pablos, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk defa 1994 yılında ticaret yapmak amacıyla Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Türkiye'den aldığı gümüşleri İspanya'daki ortağına gönderdiğini anlatan Ana Gomez de Pablos, "O da orada satışını yapıyordu. O zamanlar '1-2 sene kalırım' dedim. Bu kadar kalacağımı hayatta düşünmedim ama hayat öylece devam etti. Ben Türkiye'ye ilk gelişimde aşık oldum, daha doğrusu İstanbul'a. İstanbul'a geldiğimde 'eve geldim gibi' hissettim ve aşık oldum. İlk zamanlar bu kadar kalacağımı düşünmedim. 25 sene olmuş ve bu seneler nereye gitti anlayamadım." diye konuştu.
Devam eden 3 yılın ardından Türkiye'de kalmaya karar verdiğini ve İstanbul'da bir restoran açtığını belirten Pablos, "Böylece İspanyol kültürünü Türkiye'ye getirdim. Hem yemek hem de müzik anlamında bir yer açtım. 2001 yılında, o zamanlar Flamenko'yu burada ilk defa ben yaptım ve sonra Latin kültürüne yönelip Küba yemekleri ve müzikleri yaptık. Bu senelerce devam etti." ifadelerini kullandı.
- "İnsanlar benim burada yaşadığımı görünce şaşırıyor"
Ana Gomez de Pablos, açtığı mekanları kapattığını ve 2006 yılında Ayvalık'a yerleşme kararı aldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Ayvalık'ta bir arkadaşım bana çini kursu açıldığını söyledi ve buraya katılmayı teklif etti. 'Tamam' dedim ve başladıktan sonra bu sanat dalı hoşuma gitti. Evimde tadilat yapılırken banyo ve mutfağa fayans yaptım. Çiniye devam ettikten sonra da seramik yapmaya başladım. Şimdi kendi atölyemde çalışıyorum. İnsanlar benim burada yaşadığımı görünce şaşırıyor. Atölyenin ismini görenler bana sürekli 'İspanyol musunuz? Neden burada yaşıyorsunuz?' gibi sorular soruyor. Bu durum bazen hoşuma gidiyor ama yoğunluğun olduğu günlerde sıkılıyorum."
Atölyesinde gece boyunca çalıştığını anlatan Pablos, ürünlerini kendisinin tasarladığını ve bu sebeple çok sayıda üretim yapamadığını söyledi.
Sosyal medya hesabından paylaştığı ürünlerini farklı şehirlerden müşterilerine de satan İspanyol Pablos, seramik fiyatlarının boyu, modeli ve boyamasına göre değiştiğini belirterek, "Bazen bir tabağı 1,5 ya da 2 günde bitirebiliyorum. Ben atölyede her gün 12 saat çalışıyorum. Fiyatlar 20 liradan başlıyor ve işçiliğe göre artıyor." dedi.