Şule Çet Davasında 'Dudak Okuma'dan Sonuç Çıkmadı
Şule Çet’in ölümü ile ilgili davanın seyrini değiştireceği belirtilen dudak okuma raporu mahkemeye ulaştı. Dudak okuma alanında uzman kişilerce hazırlanan bilirkişi raporunda, olayın ardından sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand arasında asansör önünde geçen görüşmenin içeriğinin net olarak tespit edilemediği belirtildi.
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada olay yeri kamera görüntülerinin dudak okuma konusunda uzman bilirkişilere gönderilerek, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın olay sonrası konuşmalarının tespit edilmesine karar vermişti. Çet’in ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda önemli bir delil olacağı belirtilen görüşme içeriklerine ilişkin hazırlanan rapor tamamlanarak mahkemeye gönderildi. Dava dosyasına giren raporda şu ifadelere yer verildi:
"Konu ile ilgili adı geçen iki şüphelinin 29 Mayıs 2019 tarihinde saat 04.08.10’dan itibaren asansör önünde yapmış oldukları konuşmadaki jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dilleri incelendiğinde sonradan gelen şüphelinin beden dilinin rahat ve sakin olduğu, telefonla ilgilendiği ve diğer şüpheliye başını iki yana sallayarak olumsuz/onaylamadığını gösteren bir şeyler ifade etmeye çalıştığını ve iki defa hasarlı olarak görülen sağ el orta parmağı gösterdiğini, pembe tişörtlü şüphelinin ise daha sık olmak kaydıyla her ikisinin de kameraya baktığı gözlenmiştir. Pembe tişörtlü şüphelinin jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dili incelendiğinde diğerine göre daha tedirgin ve gergin olduğu ve bu duygusal durumuyla ilgili bağlantılı sözel ifadeler, ’Bana mı diyorsun/söylüyorum? Yeter’ sergilediği görülmüş ama konuşmanın daha detaylı içeriği incelendiğinde şüphelinin alkollü olmasına bağlı olarak dudaklarının ince motor becerilerindeki koordinasyon bozukluğu, sakal ve bıyık kullanması ve bunların dudakları kapatacak şekilde uzun olması, konuşmadaki dudak hareketleri sırasında ağız açıklığının dar olması nedeniyle ilgili fonemlerin ayırt edilememesi ve dudağın ışığının pozisyona bağlı gölgelenmesi, kamera çekiminin yüz ve dudakları net olarak göstermemesi nedeniyle görsel olarak görüşmenin içeriği net olarak tespit edilememektedir."
Kaynak: İHA
"Konu ile ilgili adı geçen iki şüphelinin 29 Mayıs 2019 tarihinde saat 04.08.10’dan itibaren asansör önünde yapmış oldukları konuşmadaki jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dilleri incelendiğinde sonradan gelen şüphelinin beden dilinin rahat ve sakin olduğu, telefonla ilgilendiği ve diğer şüpheliye başını iki yana sallayarak olumsuz/onaylamadığını gösteren bir şeyler ifade etmeye çalıştığını ve iki defa hasarlı olarak görülen sağ el orta parmağı gösterdiğini, pembe tişörtlü şüphelinin ise daha sık olmak kaydıyla her ikisinin de kameraya baktığı gözlenmiştir. Pembe tişörtlü şüphelinin jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dili incelendiğinde diğerine göre daha tedirgin ve gergin olduğu ve bu duygusal durumuyla ilgili bağlantılı sözel ifadeler, ’Bana mı diyorsun/söylüyorum? Yeter’ sergilediği görülmüş ama konuşmanın daha detaylı içeriği incelendiğinde şüphelinin alkollü olmasına bağlı olarak dudaklarının ince motor becerilerindeki koordinasyon bozukluğu, sakal ve bıyık kullanması ve bunların dudakları kapatacak şekilde uzun olması, konuşmadaki dudak hareketleri sırasında ağız açıklığının dar olması nedeniyle ilgili fonemlerin ayırt edilememesi ve dudağın ışığının pozisyona bağlı gölgelenmesi, kamera çekiminin yüz ve dudakları net olarak göstermemesi nedeniyle görsel olarak görüşmenin içeriği net olarak tespit edilememektedir."