'Hileli Gıdaya Karşı Daha Sert Tedbir Alınsın'

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: 'Yeterli ve caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle hileli üretim yapan firmalar, verilen cezayı ödeyip tekrar üretime devam ediyorlar. Bu firmalar isim ve markalarını değiştirerek üretimlerini sürdürüyor'

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hileli gıda üretimi yapan firmalara karşı daha sert tedbirler alınması gerektiğini belirterek, "Yeterli ve caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle hileli üretim yapan firmalar, verilen cezayı ödeyip tekrar üretime devam ediyorlar. Bu firmalar isim ve markalarını değiştirerek üretimlerini sürdürüyor." dedi.

Gürer, Dünya Gıda Günü dolayısıyla Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı son taklit ve hileli gıda ürünlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığının kayıtlarına göre, 10 bin 846'sı et ve süt işletmesi olmak üzere toplam 658 bin 972 gıda işletmesi bulunduğunu belirten Gürer, 2017 yılının ocak ayı ile 2018 yılının haziran ayları arasında toplam 1 milyon 485 bin 775 denetim yapıldığını, aykırı hareket edenlere 23 bin 431 adet idari para cezası uygulandığını, 229 işyeri için de savcılık soruşturması başlatıldığını ifade etti.

Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı hileli gıda üreten firma listesine değinen Gürer, 2012 ile 2018 yılları arasında hileli üretim yapan firma isimlerinin 20 kez duyurulduğunu, bu süre içerisinde 769 firma ve bin 605 parti ürünün kamuoyuna açıklandığını belirtti.

- "Hileli ürünler beyin tümörüne neden oluyor"

En son yapılan duyurunun üzerinden 20 ay geçtiğini kaydeden Gürer, "Bozulmuş ve değiştirilmiş gıda üreten ve satan firmaların at eti, tek tırnaklı hayvan eti, domuz eti ve kanatlı hayvan etlerini olmaması gereken ürünlere kattıkları görülmüştür. Dana kıyma, lahmacun ve pide harcı, sucuk, döner, kavurma, sosis, kuşbaşılı pide ve hamburger gibi ürünlerde bu tür hayvanların etleri tespit edilmiştir." diye konuştu.

Birçok üründe jelatin ve gıda boyası, balda ise şeker ve fruktoz maddesi kullanıldığına işaret eden Gürer, "Manda yoğurdu diye inek yoğurdu satılıyor. Yoğurtta jelatin kullanılıyor. Bu firmalar vatandaşlarımızın yaşamını ve sağlığını tehlikeye atıyor. Hileli ürünler, hafıza kaybından, beyin tümörüne kadar birçok hastalığa neden oluyor." dedi.

Daha önce denetimlerde hileli üretim yaptığı tespit edilen firmaların yine üretime devam ettiğinin ortaya çıktığını anlatan Gürer, "Çünkü yeterli ve caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle hileli üretim yapan firmalar, verilen cezayı ödeyip tekrar üretime devam ediyorlar. Bu firmalar isim ve markalarını değiştirerek üretimlerini sürdürüyor. Ülkemizin değişik illerinde bu tür durumlara rastlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Sorunun çözülmesi için sıkı denetim yapılması gerektiğini vurgulayan Gürer, ortaya çıkan verilerin gerçek manzarayı ortaya koymadığını, daha kapsamlı çalışma ve denetimlerin yapılması durumunda kayıt dışı ürünlere ilişkin farklı bir durumun ortaya çıkacağını kaydetti.

Gürer, şunları söyledi:

"Bu tür firmalara hapis cezasının verilmesi gerekiyor. Çünkü hepimizin sağlığı ile oynuyorlar. Bakanlığın daha sert ve seri tedbirler almasını bekliyoruz. Hileli üretimin sonlandırılması gıda bakanlığın kurulmasıyla mümkündür. Her yerde ücretsiz laboratuvarlar kurulmalı. Vatandaşların şüphe ettikleri ürünü laboratuvara götürme imkanı verilmeli. AB standartında laboratuvarlarla ihtiyaç var."

Domuz etinin kasaplık et sayıldığını, isteyen herkesin istediği eti yiyebileceğini ancak domuz etinin ismini dahi duymak istemeyen insanlara dolaylı yollardan bu etin yedirilmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Gürer, domuz etinin kasaplık et statüsüne alınmasından sonra hileli gıda ürünlerinde domuz eti kullanımının arttığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: AA