600 Yıllık Medrese Müze Olarak Hizmette
Bursa’da Sultan 2. Murad tarafından yaptırılan, bünyesinde 12 türbe ve bir de camiyi barındıran, sahip olduğu tarihi eserleri ile Bursa’nın Topkapı’sı olarak anılan Muradiye Külliyesi’nde yer alan Muradiye Medresesi de Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan restorasyonun ardından Kur’an ve El Yazmaları Müzesi olarak ziyarete açıldı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi ve kültürel miras çalışmaları sayesinde 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Muradiye Külliyesi’nin en önemli parçalarından biri olan Muradiye Medresesi de restorasyonun ardından ilk günkü özgün kimliğine kavuştu. Sultan 2. Murad tarafından 1425-1426 yılları arasında yaptırılan Muradiye Külliyesi içinde Fatih Sultan Mehmed’den itibaren 100 yılı aşkın bir dönem içinde peyderpey yaptırılan 12 adet türbe, daha önce Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmıştı. Külliyenin en önemli parçalarından olan Muradiye Medresesi de tamamlanan restorasyonun ardından Kur’an ve El Yazmaları Müzesi olarak kente kazandırıldı. 6 asırlık medresenin açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, Osmangazi Kaymakamı Zafer Orhan, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Bilal Kemikli, akademisyenler, müze bağışçıları ve çok sayıda davetli katıldı.
Bursa’ya verilen değer
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, açılış töreninde yaptığı konuşmada medresenin tarihi hakkında bilgi verdi. Muradiye Medresesi’nin, Türk İslam coğrafyasında dönemin en ünlü eğitim kurumlarından biri olarak anıldığını hatırlatan Başkan Aktaş, yüzyıllar boyunca pek çok ünlü bilim adamının medresede ders verdiğini ve burada pek çok âlim yetiştiğini kaydetti.
Muradiye Medresesi’nin tipik bir erken devir Osmanlı medresesi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “2. Murad’ın Edirne’de oturmasına rağmen bir ilim merkezi olan Bursa’da böylesine büyük bir eğitim yapısı inşa ettirmesi Bursa’ya verdiği değeri göstermektedir. 600 yıllık uzun bir geçmişe sahip bu müstesna yapı pek çok kez tamir ve onarım geçirmiştir. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen Muradiye Külliyesi’nin en önemli parçası olan medreseyi de kapsamlı bir restorasyonun ardından “Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi” olarak ziyarete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Önemli bir örnek
Bursa’ya kazandırdıkları Muradiye Kur’ân ve El Yazmaları Müzesi’nin, konusu itibari ile Türkiye’de bu anlamda önemli örnekler arasında yerini alacağına inandığını vurgulayan Başkan Aktaş, “Müzemizde 10 medrese odasında Kur’ân-ı Kerim’in ilk nazil olduğu zamandan günümüze Kur’ân’ın yazılışındaki aşamalar, hat sanatının gelişimiyle birlikte kronolojik olarak izlenebilecek. Ana eyvanda ise 18. yüzyıldan kalan Sultan Murad Hüdâvendigâr sanduka örtüsü ve Bursa’da medfun olan diğer sultan isimlerinin yazılı olduğu sanduka levhaları sergileniyor. Müzede ayrıca; geleneksel Türk-İslam sanatlarının unutulmaya yüz tutmuş alanlarını yaşatmak adına hat, tezhip, minyatür, cilt sanatına ilişkin atölye çalışmaları gerçekleştirilecek ve yeni hattatların, müzehheplerin, mücellitlerin, ebru ve minyatür sanatçılarının yetişmesine imkân sağlanacak. Bursa olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden bağışta bulunarak müzemizi zenginleştiren bütün üstatlarımıza, müze danışmanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.
Müzenin Danışmanlığını yapan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hicabi Gülgen, dünyada milletlerin büyüklüğünün bıraktıkları sanat eserleriyle ölçüldüğünü belirterek, “Bundan 100 sene sonra 300 sene sonra gelecekler, bu andan sadece sanat eserlerini bulabilecekler. Bu eseri 600 yıl sonra yeni bir heyecanla kentimize kazandıran başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de Büyükşehir Belediyesi’nin yüzlerce tarihi eseri sessiz sedasız Bursa’ya kazandırdığını hatırlatarak, “Osmanlı’nın izini süren samimi gayretlerin devamını diliyorum” diye konuştu.
Anlamlı bağış
Açılış töreninde aynı zamanda bir de bağış sürprizi yapıldı. Müze bağışçılarından Hayrettin Akpınar, 1876 tarihli el yazması Kur’an-ı Kerim ve Evliya Çelebi’nin 400’üncü yılı anısına özel olarak hazırlanan altın uçlu kalemi, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a vererek, müzeye bağışladı. Başkan Aktaş da bağışçı Hayrettin Akpınar, Müze Danışmanı Doç.Dr. Hicabi Gülgen, Hattat Mahmut Şahin, Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği ve İbrahim Koca’ya müzeye katkıları nedeniyle teşekkür belgesi verdi.
Başkan Aktaş ve beraberindeki daha sonra kurdele keserek ziyarete açtıkları müzeyi gezdi.
Kaynak: İHA
Bursa’ya verilen değer
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, açılış töreninde yaptığı konuşmada medresenin tarihi hakkında bilgi verdi. Muradiye Medresesi’nin, Türk İslam coğrafyasında dönemin en ünlü eğitim kurumlarından biri olarak anıldığını hatırlatan Başkan Aktaş, yüzyıllar boyunca pek çok ünlü bilim adamının medresede ders verdiğini ve burada pek çok âlim yetiştiğini kaydetti.
Muradiye Medresesi’nin tipik bir erken devir Osmanlı medresesi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “2. Murad’ın Edirne’de oturmasına rağmen bir ilim merkezi olan Bursa’da böylesine büyük bir eğitim yapısı inşa ettirmesi Bursa’ya verdiği değeri göstermektedir. 600 yıllık uzun bir geçmişe sahip bu müstesna yapı pek çok kez tamir ve onarım geçirmiştir. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen Muradiye Külliyesi’nin en önemli parçası olan medreseyi de kapsamlı bir restorasyonun ardından “Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi” olarak ziyarete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Önemli bir örnek
Bursa’ya kazandırdıkları Muradiye Kur’ân ve El Yazmaları Müzesi’nin, konusu itibari ile Türkiye’de bu anlamda önemli örnekler arasında yerini alacağına inandığını vurgulayan Başkan Aktaş, “Müzemizde 10 medrese odasında Kur’ân-ı Kerim’in ilk nazil olduğu zamandan günümüze Kur’ân’ın yazılışındaki aşamalar, hat sanatının gelişimiyle birlikte kronolojik olarak izlenebilecek. Ana eyvanda ise 18. yüzyıldan kalan Sultan Murad Hüdâvendigâr sanduka örtüsü ve Bursa’da medfun olan diğer sultan isimlerinin yazılı olduğu sanduka levhaları sergileniyor. Müzede ayrıca; geleneksel Türk-İslam sanatlarının unutulmaya yüz tutmuş alanlarını yaşatmak adına hat, tezhip, minyatür, cilt sanatına ilişkin atölye çalışmaları gerçekleştirilecek ve yeni hattatların, müzehheplerin, mücellitlerin, ebru ve minyatür sanatçılarının yetişmesine imkân sağlanacak. Bursa olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden bağışta bulunarak müzemizi zenginleştiren bütün üstatlarımıza, müze danışmanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.
Müzenin Danışmanlığını yapan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hicabi Gülgen, dünyada milletlerin büyüklüğünün bıraktıkları sanat eserleriyle ölçüldüğünü belirterek, “Bundan 100 sene sonra 300 sene sonra gelecekler, bu andan sadece sanat eserlerini bulabilecekler. Bu eseri 600 yıl sonra yeni bir heyecanla kentimize kazandıran başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de Büyükşehir Belediyesi’nin yüzlerce tarihi eseri sessiz sedasız Bursa’ya kazandırdığını hatırlatarak, “Osmanlı’nın izini süren samimi gayretlerin devamını diliyorum” diye konuştu.
Anlamlı bağış
Açılış töreninde aynı zamanda bir de bağış sürprizi yapıldı. Müze bağışçılarından Hayrettin Akpınar, 1876 tarihli el yazması Kur’an-ı Kerim ve Evliya Çelebi’nin 400’üncü yılı anısına özel olarak hazırlanan altın uçlu kalemi, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a vererek, müzeye bağışladı. Başkan Aktaş da bağışçı Hayrettin Akpınar, Müze Danışmanı Doç.Dr. Hicabi Gülgen, Hattat Mahmut Şahin, Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği ve İbrahim Koca’ya müzeye katkıları nedeniyle teşekkür belgesi verdi.
Başkan Aktaş ve beraberindeki daha sonra kurdele keserek ziyarete açtıkları müzeyi gezdi.