Üzüm Asırlık 'Çarpına'da Lezzete Dönüşüyor
Denizli'nin Tavas ilçesinde 'çarpına' ismi verilen imalathanelerde imece usulü pekmez üreten yöre halkı, yaklaşık 7 asırlık geleneği yaşatıyor Gün sonunda üretilen son kazandaki pekmez, çarpına sahibine veriliyor Cengiz Yeniçeri: 'Yaklaşık 7 asırlık bir geleneği sürdürüyoruz. Önce odunu ve kazanları sonra pekmezlik üzümü toplayıp toplayıp çarpınaya getiririz. Burada yardımlaşarak pekmez elde ederiz'
SEBAHATDİN ZEYREK - Denizli'nin Tavas ilçesinde, "çarpına" adı verilen imalathanelerde, imece usulü pekmez üreten yöre halkı, hem 7 asırlık geleneği yaşatıyor hem de güzel vakit geçiriyor.
Üzümüyle meşhur Tavaslıları, sonbahar başında bağ bozumu heyecanı sarıyor.
Olgunlaşan salkımları toplamak için sabah erken saatlerde işe koyulan üreticiler, bağlardaki üzümü özenle kesiyor.
Daha sonra kovalara doldurulan üzüm, "çarpına" adı verilen imalathaneye götürülüyor.
Sırayla birbirlerinin meyvelerini toplayan komşular, bu kez "çarpına"da bir araya geliyor.
Ayakla çiğnenerek ortaya çıkartılan üzüm suyu, ardından odun ateşinin yakıldığı ocakta büyük kazanlarda kıvama gelene kadar kaynatılıyor.
İmece usulü sürdürülen tüm bu çalışmalarda kimisi ateşin gücünü kaybetmemesi için odun atıyor kimisi de yüzeye çıkan köpüklerin taşmaması için kazanları karıştırıyor.
Lezzetli üzümlerden elde edilen şıra ziyarete gelenlere ikram ediliyor. Yavaş yavaş koyulaşmaya başlayan pekmez, kovaya alınıyor, boşalan kazana yeniden üzüm suyu konularak aynı işlem gün boyu sürdürülüyor.
Her gün yöre sakinlerinden birinin pekmezinin yapıldığı "çarpına"da, bağ bozumu döneminde yaklaşık 1,5 ay boyunca pekmez üretimi devam ediyor. İmalathanede gün sonunda üretilen son kazandaki pekmez ise ''çarpına'' sahibine kalıyor.
Tavas'ta yaklaşık 100 yıllık 3 imalathanede bir sezonda 5 ton pekmez elde ediliyor.
Dedesinden kalan çarpınayı 20 yıldır işleten Cengiz Yeniçeri, yörede yetişen üzümleri pekmeze dönüştürdüklerini belirtti.
Pekmez yapımının yoğun şekilde devam ettiğini dile getiren Yeniçeri, "Yaklaşık 7 asırlık bir geleneği sürdürüyoruz. Önce odunu ve kazanları sonra pekmezlik üzümü toplayıp toplayıp çarpınaya getiririz. Burada yardımlaşarak pekmez elde ederiz. Bir günde en fazla 4 kişinin pekmezi kaynatılır. Pekmezin özelliği ateştir. Ne kadar bol ateş olursa o kadar daha çabuk pekmez elde edilmiş olur." diye konuştu.
- "Alman komşularımız pekmezimize bayılıyor"
Almanya'da yaşayan Tayfun Süyün ise yıllık izinlerini pekmez dönemine göre ayarladıklarını söyledi.
Ailecek bağda çalıştıklarını daha sonra üzümü çarpınaya getirdiklerini anlatan Süyün, "Dedelerimizden kalan yüzyıllık bağdaki üzümlerden pekmez yaparak onları Almanya'ya götürüyoruz. Alman komşularımız da bizim pekmezimize bayılıyor." dedi.
Yöre sakinlerinden 76 yaşındaki Feriştah Yolcu ise pekmez yapımını annesinden öğrendiğini, bağ bozumu döneminde tüm komşuların bir araya gelerek güzel vakit geçirdiklerini vurguladı.
Kaynak: AA
Üzümüyle meşhur Tavaslıları, sonbahar başında bağ bozumu heyecanı sarıyor.
Olgunlaşan salkımları toplamak için sabah erken saatlerde işe koyulan üreticiler, bağlardaki üzümü özenle kesiyor.
Daha sonra kovalara doldurulan üzüm, "çarpına" adı verilen imalathaneye götürülüyor.
Sırayla birbirlerinin meyvelerini toplayan komşular, bu kez "çarpına"da bir araya geliyor.
Ayakla çiğnenerek ortaya çıkartılan üzüm suyu, ardından odun ateşinin yakıldığı ocakta büyük kazanlarda kıvama gelene kadar kaynatılıyor.
İmece usulü sürdürülen tüm bu çalışmalarda kimisi ateşin gücünü kaybetmemesi için odun atıyor kimisi de yüzeye çıkan köpüklerin taşmaması için kazanları karıştırıyor.
Lezzetli üzümlerden elde edilen şıra ziyarete gelenlere ikram ediliyor. Yavaş yavaş koyulaşmaya başlayan pekmez, kovaya alınıyor, boşalan kazana yeniden üzüm suyu konularak aynı işlem gün boyu sürdürülüyor.
Her gün yöre sakinlerinden birinin pekmezinin yapıldığı "çarpına"da, bağ bozumu döneminde yaklaşık 1,5 ay boyunca pekmez üretimi devam ediyor. İmalathanede gün sonunda üretilen son kazandaki pekmez ise ''çarpına'' sahibine kalıyor.
Tavas'ta yaklaşık 100 yıllık 3 imalathanede bir sezonda 5 ton pekmez elde ediliyor.
Dedesinden kalan çarpınayı 20 yıldır işleten Cengiz Yeniçeri, yörede yetişen üzümleri pekmeze dönüştürdüklerini belirtti.
Pekmez yapımının yoğun şekilde devam ettiğini dile getiren Yeniçeri, "Yaklaşık 7 asırlık bir geleneği sürdürüyoruz. Önce odunu ve kazanları sonra pekmezlik üzümü toplayıp toplayıp çarpınaya getiririz. Burada yardımlaşarak pekmez elde ederiz. Bir günde en fazla 4 kişinin pekmezi kaynatılır. Pekmezin özelliği ateştir. Ne kadar bol ateş olursa o kadar daha çabuk pekmez elde edilmiş olur." diye konuştu.
- "Alman komşularımız pekmezimize bayılıyor"
Almanya'da yaşayan Tayfun Süyün ise yıllık izinlerini pekmez dönemine göre ayarladıklarını söyledi.
Ailecek bağda çalıştıklarını daha sonra üzümü çarpınaya getirdiklerini anlatan Süyün, "Dedelerimizden kalan yüzyıllık bağdaki üzümlerden pekmez yaparak onları Almanya'ya götürüyoruz. Alman komşularımız da bizim pekmezimize bayılıyor." dedi.
Yöre sakinlerinden 76 yaşındaki Feriştah Yolcu ise pekmez yapımını annesinden öğrendiğini, bağ bozumu döneminde tüm komşuların bir araya gelerek güzel vakit geçirdiklerini vurguladı.