'Türkiye'nin Oradan Çekilmesi Söz Konusu Edilmemeli'
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: 'Suriye topraklarında gözümüz yok. Sınır hattımız teröristlerden temizlensin, kendi sınırlarımız içine çekiliriz. Ama orada PKK, PYD, YPG cirit attığı müddetçe, yerleşik bir hale geldiği sürece Türkiye'nin oradan çekilmesi asla söz konusu edilmemelidir'
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Sınır hattımız teröristlerden temizlensin, kendi sınırlarımız içine çekiliriz. Ama orada PKK, PYD, YPG cirit attığı müddetçe, yerleşik bir hale geldiği sürece Türkiye'nin oradan çekilmesi asla söz konusu edilmemelidir." dedi.
Destici, BBP Genel Merkezi'nde düzenlenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yarın başlayacak yeni eğitim öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlere başarılar dileyerek sözlerine başlayan Destici, eski Başbakan Adnan Menderes'in idam edilişinin yarın 57'nci yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Destici, "Kendisini, onunla birlikte idam edilen arkadaşlarını ve darbe mağduru olup da bugün hayatta olmayan herkesi rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. İnşallah ülkemiz bir daha 60 darbesi, 80 darbesi, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi darbelerle karşı karşıya kalmaz. Darbecileri bir kere daha lanetlerken, darbe mağdurlarını da saygıyla yad ediyorum." diye konuştu.
Suriye'de yaşanan dramın devam ettiğini belirten Destici, şöyle devam etti:
"Geçmişte yapılan hataların telafisi vardı ama bugün yapılacak hataların, yanlış atılacak adımların telafisi düne göre daha zor. Bugün İdlib bir kuşatmayla, bir katliamla karşı karşıya. Rusya, İran ve Çin, Suriye rejimi ile birlikte hareket ediyor. ABD ve Batılı bir kısım ülkelerle burada anlaşmış gözüküyorlar. ABD İdlib'e ses çıkarmayacak. ÖSO ve diğer muhaliflere yapılanlara ses çıkarmayacak, öbür taraftan Suriye rejimi de Fırat'ın doğusundaki ABD'nin himayesindeki PKK, PYD'ye ve YPG'ye ses çıkarmayacak, hatta onunla uzun vadeli Irak'ın kuzeyindeki gibi bir anlaşmaya gidecek. Türkiye olarak bunun her ikisini de kabul etmemiz mümkün değil."
İdlib'in düşmesi durumunda Türkiye'nin Afrin ve Cerablus'tan çekilmesini isteyeceklerini vurgulayan Destici, "Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Sınır hattımız teröristlerden temizlensin, kendi sınırlarımız içine çekiliriz. Ama orada PKK, PYD, YPG cirit attığı müddetçe, yerleşik bir hale geldiği sürece Türkiye'nin oradan çekilmesi asla söz konusu edilmemelidir." dedi.
Destici, hükümetin terörle mücadele konusunda attığı adımların takdire şayan olduğunu da belirterek, bu politikaların kalıcı olmasını temenni ettiklerini söyledi.
- "Gereksiz lüks tüketimden kaçınmamız gerekiyor"
Türkiye'nin ekonomisine de değinen Destici, dövizin artmasında ABD'nin etkili olduğunu ama tek nedenin bu olmadığını ifade etti.
Destici, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizim ekonomimiz, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi olsaydı biz bu kadar sarsılmaz, bu kadar çabuk etkilenmezdik. Şayet bizim ihracatımız ithalatımızdan fazla olsaydı, cari açığımız karşılanabilir, tolere edilebilir bir safhada olsaydı, biz bu krizlerle karşı karşıya kalmazdık. Şu anda millet, krizden çok derin bir şekilde etkileniyor. Faizlerin artırılması, ticari krediler başta olmak üzere bütün kredileri etkiliyor. Üretim durma noktasına geldi. Biz, üretecek insana verdiğimiz mazotu, elektriği, doğalgazı vergi koyarak vermememiz lazım. Adam önce üretsin, biz ondan sonra ürettiği üründen vergi alalım. Ekonomik krizi aşmak istiyorsak üreticiyi, sanayiciyi desteklememiz gerekiyor. Bu çark böyle dönmez. Devletin milletine örnek olması lazım. Devletin önce tasarruf etmesi lazım. Bazı konularda kantarın topuzunun kaçtığını görüyoruz. Bu durum miletin devlete, yönetime olan güvenini zaafa uğratıyor. Millet önce devletten tasarruf bekliyor."
Milletvekili genel seçimleri öncesi hükümetin 3 bin 600 ek gösterge sözü verdiğine dikkati çeken Mustafa Destici, muhalefet partisi olarak ek gösterge konusunda verilen sözlerin yerine getirilmesinin takipçisi olduklarının altını çizdi.
Kaynak: AA
Destici, BBP Genel Merkezi'nde düzenlenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yarın başlayacak yeni eğitim öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlere başarılar dileyerek sözlerine başlayan Destici, eski Başbakan Adnan Menderes'in idam edilişinin yarın 57'nci yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Destici, "Kendisini, onunla birlikte idam edilen arkadaşlarını ve darbe mağduru olup da bugün hayatta olmayan herkesi rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. İnşallah ülkemiz bir daha 60 darbesi, 80 darbesi, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi darbelerle karşı karşıya kalmaz. Darbecileri bir kere daha lanetlerken, darbe mağdurlarını da saygıyla yad ediyorum." diye konuştu.
Suriye'de yaşanan dramın devam ettiğini belirten Destici, şöyle devam etti:
"Geçmişte yapılan hataların telafisi vardı ama bugün yapılacak hataların, yanlış atılacak adımların telafisi düne göre daha zor. Bugün İdlib bir kuşatmayla, bir katliamla karşı karşıya. Rusya, İran ve Çin, Suriye rejimi ile birlikte hareket ediyor. ABD ve Batılı bir kısım ülkelerle burada anlaşmış gözüküyorlar. ABD İdlib'e ses çıkarmayacak. ÖSO ve diğer muhaliflere yapılanlara ses çıkarmayacak, öbür taraftan Suriye rejimi de Fırat'ın doğusundaki ABD'nin himayesindeki PKK, PYD'ye ve YPG'ye ses çıkarmayacak, hatta onunla uzun vadeli Irak'ın kuzeyindeki gibi bir anlaşmaya gidecek. Türkiye olarak bunun her ikisini de kabul etmemiz mümkün değil."
İdlib'in düşmesi durumunda Türkiye'nin Afrin ve Cerablus'tan çekilmesini isteyeceklerini vurgulayan Destici, "Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Sınır hattımız teröristlerden temizlensin, kendi sınırlarımız içine çekiliriz. Ama orada PKK, PYD, YPG cirit attığı müddetçe, yerleşik bir hale geldiği sürece Türkiye'nin oradan çekilmesi asla söz konusu edilmemelidir." dedi.
Destici, hükümetin terörle mücadele konusunda attığı adımların takdire şayan olduğunu da belirterek, bu politikaların kalıcı olmasını temenni ettiklerini söyledi.
- "Gereksiz lüks tüketimden kaçınmamız gerekiyor"
Türkiye'nin ekonomisine de değinen Destici, dövizin artmasında ABD'nin etkili olduğunu ama tek nedenin bu olmadığını ifade etti.
Destici, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizim ekonomimiz, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi olsaydı biz bu kadar sarsılmaz, bu kadar çabuk etkilenmezdik. Şayet bizim ihracatımız ithalatımızdan fazla olsaydı, cari açığımız karşılanabilir, tolere edilebilir bir safhada olsaydı, biz bu krizlerle karşı karşıya kalmazdık. Şu anda millet, krizden çok derin bir şekilde etkileniyor. Faizlerin artırılması, ticari krediler başta olmak üzere bütün kredileri etkiliyor. Üretim durma noktasına geldi. Biz, üretecek insana verdiğimiz mazotu, elektriği, doğalgazı vergi koyarak vermememiz lazım. Adam önce üretsin, biz ondan sonra ürettiği üründen vergi alalım. Ekonomik krizi aşmak istiyorsak üreticiyi, sanayiciyi desteklememiz gerekiyor. Bu çark böyle dönmez. Devletin milletine örnek olması lazım. Devletin önce tasarruf etmesi lazım. Bazı konularda kantarın topuzunun kaçtığını görüyoruz. Bu durum miletin devlete, yönetime olan güvenini zaafa uğratıyor. Millet önce devletten tasarruf bekliyor."
Milletvekili genel seçimleri öncesi hükümetin 3 bin 600 ek gösterge sözü verdiğine dikkati çeken Mustafa Destici, muhalefet partisi olarak ek gösterge konusunda verilen sözlerin yerine getirilmesinin takipçisi olduklarının altını çizdi.