'Türkiye'nin Libya Politikası Son Derece Açık Ve Şeffaf'
Türkiye'nin Trablus Büyükelçisi Ahmet Aydın Doğan: 'Türkiye’nin Libya politikası son derece açık, sarih ve şeffaftır' '(Libya'da alacakları olan Türk firmaları) Geçen yıl tüm zorluklara rağmen Trablus’taki Libya Hükümeti, hastanelerimize bazı ödemeler yaptı' 'Libya’da projeleri yarım kalan şirketlerimizin sorun ve taleplerini ele alacak olan TürkiyeLibya Ortak Komitesi yakında ülkemizde toplanacak' 'Türkiye, Libyalılara ve BM’ye aktif destek verdi' 'Libya'da bir an önce istikrarın sağlanması ve yönetim birliğinin oluşmasını arzu ediyoruz'.
ANKARA – Türkiye'nin Trablus Büyükelçisi Ahmet Aydın Doğan, Libya'nın içinden geçtiği kriz boyunca hep müzakere, siyasi diyalog ve uzlaşmaya destek verdiklerini belirterek, "Türkiye’nin politikası son derece açık, sarih ve şeffaftır." dedi.
10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunan Büyükelçi Doğan, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Doğan, Libya'nın zorlu dönemden geçtiğini vurgulayarak, "Bu süreç boyunca hep müzakereye, siyasi diyaloğa ve uzlaşıya destek verdik. Türkiye'nin politikası son derece açık, sarih ve şeffaf." dedi.
Tobruk, El-Beida, Trablus ve Misrata’yı 2014'te ziyaret ettiklerini anımsatan Doğan, "Taraflara, ‘aranızdaki mesele kardeşler arası bir kavga, sorunlarınızı görüşerek diyalogla çözün’ tavsiyesinde bulunduk." diye konuştu.
- Andromeda gemisi olayı
Libyalıların Türkiye algısına ilişkin, bazı Libyalıların bölgesel birtakım anlaşmazlıkların etkisiyle Türkiye’ye aleyhine bir tutum takınmak istediklerini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
"Ocak ayında Andromeda gemisi olayı oldu. Türkiye'den Etiyopya’ya yol ve baraj inşaatlarında kullanılan kimyasal maddeler ihraç eden firmalarımız, ihraç için yasal izin aldıktan sonra Andromeda gemisine yüklemişler. Gemi, bu izinleri göstererek İçel’den ayrılmış. Geminin Türkiye ile hiçbir ilgilisi yok. Gemi, Türk bayrağı taşımıyor ve bir Yunan şirketine ait. Mürettebat arasında Türk vatandaşı yok. Geminin, zamanında Süveyş kanalını geçmemesini ve bir Libya limanıyla temas kurmasını, sanki Türkiye bunu organize etmiş gibi göstererek tamamıyla gerçek dışı bir şekilde bu olayı çarpıtmaya çalıştılar."
Doğan, konuya ilişkin büyükelçi olarak açıklama yaparak kamuoyu bilgilendirdiklerini ve Trablus’taki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Birleşmiş Milletler'e gerekli bilgi verdiklerini belirtti.
Olayla ilgili soruşturmanın Yunan yargısı tarafından yürütüldüğünü dile getiren Doğan, Libya kamuoyunun büyük çoğunluğunun bu tür açıklamaları yapanların niyetlerinin farkında olduğunu, dolayısıyla art niyetli, maksatlı açıklamaların ve Andromeda gemisine ilişkin açıklamaların bir kez daha gerçeği yansıtmadığının çok kısa sürede ortaya çıktığını söyledi.
- "Libya’dan geçen yıl 97 bin ziyaretçi var"
Doğu Libya'da kara propagandanın etkisinde kalan bazı kesimler hala Türkiye'ye önyargıyla baktıklarını ifade eden Doğan, "Türkiye, cesur bir kararla birçok ülke Tunus'tan büyükelçiliklerini taşımazken, ki hala taşımadılar, biz Tunus'tan Trablus'a Büyükelçiliğimizi taşıdık, faaliyete geçtik. Çok kısa sürede konsolosluk şubemizi faaliyete geçirdik." dedi.
Türkiye’nin hiçbir zaman hava sahasını Libya’ya kapatmadığını hatırlatan Doğan, "Doğu, batı ayrımı yapmadık. En zor dönemde bile 2014-2015'te doğu Libya'dan Türkiye'ye uçuşlar devam etti. Şimdi de Bingazi Havalimanından devam ediyor." diye konuştu.
Libyalılara Trablus ve Misrata'dan vize verdiklerini ve yakın zamanda Bingazi’den de vermek için hazırlıklar yaptıklarını kaydeden Doğan, "Libya'dan geçen yıl 97 bin ziyaretçi geldi. Daha da artacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
İkili ticari ilişkilere de değinen Büyükelçi Ahmet, "İkili ticaret rakamları düşüş göstermişti doğal olarak çünkü Libya’da kriz var. Şirketlerimiz ayrılmak zorunda kalmıştı dış ticaretimizi etkilemişti. Ancak, bu yıl ihracatımız yeniden artış eğilimi göstermeye başladı" dedi.
Türk firmalarının Libya’daki alacaklarına ilişkin olarak iki ülke arasında bir orta komite kurulduğunu ifade eden Doğan, şunları kaydetti:
"Gerek hastanelerimizin alacakları, gerekse Libya’da projeleri yarım kalan şirketlerimizin alacakları veya diğer sorunların çözümü, her şeyden evvel Libya'nın istikrarını sağlanması, ekonomisini düzeltmesi, petrol gelirlerinin artması ve bunun ülkenin tek hükümeti tarafından sağlıklı bir şekilde yürütülmesi durumunda büyük dosyalarda adımlar atılabilecek. Mevcut ortamda ise biz Trablus hükümetiyle bu konuları sürekli görüşüyoruz. Örneğin geçen yıl tüm bu zorluklara rağmen Trablus hükümeti, hastanelerimize bazı ödemeler yaptı. Eski dosyaların bir kısmını kapattı. Yarım kalan projeleri ele alacak olan Türkiye-Libya Ortak Komite toplantısını yakın zamanda ülkemizde yapacağız."
- "Türkiye, Libyalılara ve BM’ye aktif destek verdi"
Libya, 2014'te yaşadığı siyasi ve askeri bölünmeden sonra Türkiye'nin de öncülük ettiği ve destek verdiği bir siyasi diyalog sürecine girdiğini hatırlatan Büyükelçi Doğan, 2015 başından itibaren Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Libyalılar arası müzakereler yürütüldüğünü dile getirdi.
Doğan, yürütülen tüm müzakerelere gözlemci üye olarak katılan Türkiye'nin Libyalılara ve BM’ye aktif destek verdiğini söyledi.
Bu müzakereler sonucunda 17 Aralık 2015’te Fas’ın Suheyrat kentinde "Libya Siyasi Anlaşması"nın imzalandığını anımsatan Doğan, "BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararıyla bu anlaşma uluslararası tanınırlığa sahip oldu.” dedi.
Bu anlaşmanın sonucunda oluşturulan yasama ve yürütme organlarının, ne yazık ki Libyalılar arasındaki anlaşmazlığın giderilmesine yeterli olmadığını belirten Doğan, geçen yıl BM Genel Sekreterinin Libya Özel Temsilcisi Gassan Salame'nin yürütmeyi tek bir hükümete dönüştürmeyi, bir ulusal konferans düzenleyerek Libyalılar arasında siyasi mutabakat sağlamayı ve parlamento ve başkanlık seçimleri düzenlemeyi öngören üç aşamalı eylem planının tam anlamıyla uygulanamadığını anımsattı.
BM eylem planının hayata geçirilememesinin sebeplerinden birinin de uluslar arası toplumun tek bir sesle hareket edememesi ve Libya konusunda güçlü bir mesaj verememesi olduğunu söyleyen Doğan, "Libya’da ülkelerin farklı öncelikleri var. Bazı ülkeler terörle mücadeleye öncelik veriyor. Bazı ülkeler göçle mücadeleye öncelik veriyor. Bazı ülkeler kendi sınır güvenliklerine öncelik veriyor. Bazı ülkelerin petrol ihracatın kesilmemesine öncelik veriyor." diye konuştu.
Libya’daki parçalanmışlığın kimsenin yararına olmadığını belirten Doğan, bir an önce istikrarın sağlanması ve yönetim birliğinin oluşmasını arzu ettiklerini ifade etti.
Kaynak: AA
10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunan Büyükelçi Doğan, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Doğan, Libya'nın zorlu dönemden geçtiğini vurgulayarak, "Bu süreç boyunca hep müzakereye, siyasi diyaloğa ve uzlaşıya destek verdik. Türkiye'nin politikası son derece açık, sarih ve şeffaf." dedi.
Tobruk, El-Beida, Trablus ve Misrata’yı 2014'te ziyaret ettiklerini anımsatan Doğan, "Taraflara, ‘aranızdaki mesele kardeşler arası bir kavga, sorunlarınızı görüşerek diyalogla çözün’ tavsiyesinde bulunduk." diye konuştu.
- Andromeda gemisi olayı
Libyalıların Türkiye algısına ilişkin, bazı Libyalıların bölgesel birtakım anlaşmazlıkların etkisiyle Türkiye’ye aleyhine bir tutum takınmak istediklerini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
"Ocak ayında Andromeda gemisi olayı oldu. Türkiye'den Etiyopya’ya yol ve baraj inşaatlarında kullanılan kimyasal maddeler ihraç eden firmalarımız, ihraç için yasal izin aldıktan sonra Andromeda gemisine yüklemişler. Gemi, bu izinleri göstererek İçel’den ayrılmış. Geminin Türkiye ile hiçbir ilgilisi yok. Gemi, Türk bayrağı taşımıyor ve bir Yunan şirketine ait. Mürettebat arasında Türk vatandaşı yok. Geminin, zamanında Süveyş kanalını geçmemesini ve bir Libya limanıyla temas kurmasını, sanki Türkiye bunu organize etmiş gibi göstererek tamamıyla gerçek dışı bir şekilde bu olayı çarpıtmaya çalıştılar."
Doğan, konuya ilişkin büyükelçi olarak açıklama yaparak kamuoyu bilgilendirdiklerini ve Trablus’taki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Birleşmiş Milletler'e gerekli bilgi verdiklerini belirtti.
Olayla ilgili soruşturmanın Yunan yargısı tarafından yürütüldüğünü dile getiren Doğan, Libya kamuoyunun büyük çoğunluğunun bu tür açıklamaları yapanların niyetlerinin farkında olduğunu, dolayısıyla art niyetli, maksatlı açıklamaların ve Andromeda gemisine ilişkin açıklamaların bir kez daha gerçeği yansıtmadığının çok kısa sürede ortaya çıktığını söyledi.
- "Libya’dan geçen yıl 97 bin ziyaretçi var"
Doğu Libya'da kara propagandanın etkisinde kalan bazı kesimler hala Türkiye'ye önyargıyla baktıklarını ifade eden Doğan, "Türkiye, cesur bir kararla birçok ülke Tunus'tan büyükelçiliklerini taşımazken, ki hala taşımadılar, biz Tunus'tan Trablus'a Büyükelçiliğimizi taşıdık, faaliyete geçtik. Çok kısa sürede konsolosluk şubemizi faaliyete geçirdik." dedi.
Türkiye’nin hiçbir zaman hava sahasını Libya’ya kapatmadığını hatırlatan Doğan, "Doğu, batı ayrımı yapmadık. En zor dönemde bile 2014-2015'te doğu Libya'dan Türkiye'ye uçuşlar devam etti. Şimdi de Bingazi Havalimanından devam ediyor." diye konuştu.
Libyalılara Trablus ve Misrata'dan vize verdiklerini ve yakın zamanda Bingazi’den de vermek için hazırlıklar yaptıklarını kaydeden Doğan, "Libya'dan geçen yıl 97 bin ziyaretçi geldi. Daha da artacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
İkili ticari ilişkilere de değinen Büyükelçi Ahmet, "İkili ticaret rakamları düşüş göstermişti doğal olarak çünkü Libya’da kriz var. Şirketlerimiz ayrılmak zorunda kalmıştı dış ticaretimizi etkilemişti. Ancak, bu yıl ihracatımız yeniden artış eğilimi göstermeye başladı" dedi.
Türk firmalarının Libya’daki alacaklarına ilişkin olarak iki ülke arasında bir orta komite kurulduğunu ifade eden Doğan, şunları kaydetti:
"Gerek hastanelerimizin alacakları, gerekse Libya’da projeleri yarım kalan şirketlerimizin alacakları veya diğer sorunların çözümü, her şeyden evvel Libya'nın istikrarını sağlanması, ekonomisini düzeltmesi, petrol gelirlerinin artması ve bunun ülkenin tek hükümeti tarafından sağlıklı bir şekilde yürütülmesi durumunda büyük dosyalarda adımlar atılabilecek. Mevcut ortamda ise biz Trablus hükümetiyle bu konuları sürekli görüşüyoruz. Örneğin geçen yıl tüm bu zorluklara rağmen Trablus hükümeti, hastanelerimize bazı ödemeler yaptı. Eski dosyaların bir kısmını kapattı. Yarım kalan projeleri ele alacak olan Türkiye-Libya Ortak Komite toplantısını yakın zamanda ülkemizde yapacağız."
- "Türkiye, Libyalılara ve BM’ye aktif destek verdi"
Libya, 2014'te yaşadığı siyasi ve askeri bölünmeden sonra Türkiye'nin de öncülük ettiği ve destek verdiği bir siyasi diyalog sürecine girdiğini hatırlatan Büyükelçi Doğan, 2015 başından itibaren Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Libyalılar arası müzakereler yürütüldüğünü dile getirdi.
Doğan, yürütülen tüm müzakerelere gözlemci üye olarak katılan Türkiye'nin Libyalılara ve BM’ye aktif destek verdiğini söyledi.
Bu müzakereler sonucunda 17 Aralık 2015’te Fas’ın Suheyrat kentinde "Libya Siyasi Anlaşması"nın imzalandığını anımsatan Doğan, "BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararıyla bu anlaşma uluslararası tanınırlığa sahip oldu.” dedi.
Bu anlaşmanın sonucunda oluşturulan yasama ve yürütme organlarının, ne yazık ki Libyalılar arasındaki anlaşmazlığın giderilmesine yeterli olmadığını belirten Doğan, geçen yıl BM Genel Sekreterinin Libya Özel Temsilcisi Gassan Salame'nin yürütmeyi tek bir hükümete dönüştürmeyi, bir ulusal konferans düzenleyerek Libyalılar arasında siyasi mutabakat sağlamayı ve parlamento ve başkanlık seçimleri düzenlemeyi öngören üç aşamalı eylem planının tam anlamıyla uygulanamadığını anımsattı.
BM eylem planının hayata geçirilememesinin sebeplerinden birinin de uluslar arası toplumun tek bir sesle hareket edememesi ve Libya konusunda güçlü bir mesaj verememesi olduğunu söyleyen Doğan, "Libya’da ülkelerin farklı öncelikleri var. Bazı ülkeler terörle mücadeleye öncelik veriyor. Bazı ülkeler göçle mücadeleye öncelik veriyor. Bazı ülkeler kendi sınır güvenliklerine öncelik veriyor. Bazı ülkelerin petrol ihracatın kesilmemesine öncelik veriyor." diye konuştu.
Libya’daki parçalanmışlığın kimsenin yararına olmadığını belirten Doğan, bir an önce istikrarın sağlanması ve yönetim birliğinin oluşmasını arzu ettiklerini ifade etti.