Bayram Öncesi, İğnesiz İpliksiz Gençlik İksiri Doğadan Geldi
Doğanın binlerce yıllık şifa kaynağı tıbbi çamur peloid, kadınların yeni gözdesi oldu. Yrd. Doç. Dr. Şirin Çelik, “Pek çok cilt hastalığı, romatizma, eklem ağrıları tedavisini desteklemek için binlerce yıldır kullanılan peloid; özellikle yüzdeki sivilce, leke, iz, kuruluk ve hassasiyet sorunlarının çözümünü de destekliyor. İçinde hiçbir kimyasal katkı olmayan peloidler, ülkemizin doğal zenginliklerinden. İlk kullanımdan itibaren cildin nefes alması ve nemlenmesine yardımcı oluyor ” dedi.
“Peloidi yüzünüze sürün”
“Peloid, cilt hastalıklarının tedavisi için destekleyici bir kür olarak çok değerlidir. Özellikle sivilce, egzama, sedef, leke gibi durumlarda hastalarımızdan olumlu dönüşler alıyoruz” diye konuşan Yrd. Doç. Dr. Çelik, peloidin cilde neden iyi geldiğini şöyle anlattı.
“Peloid, binlerce yıl içinde toprakta kendiliğinden oluşuyor. Bunun için organik yapıların termal su ile binlerce yıl kendiliğinden harmanlanması lazım. Yapısındaki bileşenler ancak böyle oluşuyor. Cilt sağlığı için pek çok faydası olan peloidlerin içeriğinde organik ve inorganik yapılar var. Organik olan kısım humik asit, fulvik asit ve humin. Bunlar cildin iyileşmesini destekliyor. İnogranik kısmı oluşturan kalsiyum, magnezyum, çinko gibi minaraller ise cildi besliyor. Bu içeriklerden özellikle humik asit, Avrupa Birliği Kozmetik İçerikler Listesi’nde cilt onarıcı olarak sınıflandırılmış. Bünyesinde 60’tan fazla mineral var. Yüksek oranda nem tutuyor. Kaynaklarda doğanın sütü olarak tanımlanmış. Çok değerli. Peloid yüze temas ettiği andan itibaren öncelikle bölgeyi temizliyor, sterilize ediyor. Bu, özellikle sivilceli ciltler için çok önemli. Sonrasında ise humik maddeler kolajen sentezini destekliyor, cildin onarılması ve gençleşmesine yardım ediyor. Düzenli kullanım sonrasında cildiniz daha genç, daha canlı, parlak ve sağlıklı görünüyor. Üstelik de yüzünüze sürüp cilt tipinize göre 8-15 dakika bekledikten sonra yıkamanız yeterli. Toprak alerjisi olanlar dışında herkes kullanabilir.”
“Her çamur peloid değildir”
Yrd. Doç. Dr. Şirin Çelik, çamur ve kil ile karıştırılan peloidin, aslında her ikisinden de farklı olduğunu belirterek, “Peloid, dünyada özel bölgelerde ve belirli koşullar altında nadiren oluşuyor. Çok şanslıyız ki bu bölgelerden biri de Türkiye. Türkiye’de özellikle Afyon bölgesindeki peloid çok değerli. Zaten insanlarımız da bunun farkına varmış ve binlerce yıldır cildi mineral yönden beslemek ve çeşitli cilt hastalıklarının tedavisini desteklemek amacıyla kullanmışlar. Yüzlerine sürmüşler. Peloid ürünleri alırken çok dikkatli olmak lazım. Özellikle merdiven altı ürünler çok tehlikeli. Cildi tahriş edecek büyük parçacıklar, radyasyon kalıntıları, bakteri barındırabilir. Ayrıca satın aldığınız ürünlerin üzerinde üretim yerlerine ait bakanlık izinlerinin belirtilmiş olmasına da dikkat edin. İçinde mutlaka humik asit olan ürünleri tercih edin” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Çelik, piyasada satılan markasız, izin belgesiz ürünlere karşı çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Kaynak: İHA
“Peloid, cilt hastalıklarının tedavisi için destekleyici bir kür olarak çok değerlidir. Özellikle sivilce, egzama, sedef, leke gibi durumlarda hastalarımızdan olumlu dönüşler alıyoruz” diye konuşan Yrd. Doç. Dr. Çelik, peloidin cilde neden iyi geldiğini şöyle anlattı.
“Peloid, binlerce yıl içinde toprakta kendiliğinden oluşuyor. Bunun için organik yapıların termal su ile binlerce yıl kendiliğinden harmanlanması lazım. Yapısındaki bileşenler ancak böyle oluşuyor. Cilt sağlığı için pek çok faydası olan peloidlerin içeriğinde organik ve inorganik yapılar var. Organik olan kısım humik asit, fulvik asit ve humin. Bunlar cildin iyileşmesini destekliyor. İnogranik kısmı oluşturan kalsiyum, magnezyum, çinko gibi minaraller ise cildi besliyor. Bu içeriklerden özellikle humik asit, Avrupa Birliği Kozmetik İçerikler Listesi’nde cilt onarıcı olarak sınıflandırılmış. Bünyesinde 60’tan fazla mineral var. Yüksek oranda nem tutuyor. Kaynaklarda doğanın sütü olarak tanımlanmış. Çok değerli. Peloid yüze temas ettiği andan itibaren öncelikle bölgeyi temizliyor, sterilize ediyor. Bu, özellikle sivilceli ciltler için çok önemli. Sonrasında ise humik maddeler kolajen sentezini destekliyor, cildin onarılması ve gençleşmesine yardım ediyor. Düzenli kullanım sonrasında cildiniz daha genç, daha canlı, parlak ve sağlıklı görünüyor. Üstelik de yüzünüze sürüp cilt tipinize göre 8-15 dakika bekledikten sonra yıkamanız yeterli. Toprak alerjisi olanlar dışında herkes kullanabilir.”
“Her çamur peloid değildir”
Yrd. Doç. Dr. Şirin Çelik, çamur ve kil ile karıştırılan peloidin, aslında her ikisinden de farklı olduğunu belirterek, “Peloid, dünyada özel bölgelerde ve belirli koşullar altında nadiren oluşuyor. Çok şanslıyız ki bu bölgelerden biri de Türkiye. Türkiye’de özellikle Afyon bölgesindeki peloid çok değerli. Zaten insanlarımız da bunun farkına varmış ve binlerce yıldır cildi mineral yönden beslemek ve çeşitli cilt hastalıklarının tedavisini desteklemek amacıyla kullanmışlar. Yüzlerine sürmüşler. Peloid ürünleri alırken çok dikkatli olmak lazım. Özellikle merdiven altı ürünler çok tehlikeli. Cildi tahriş edecek büyük parçacıklar, radyasyon kalıntıları, bakteri barındırabilir. Ayrıca satın aldığınız ürünlerin üzerinde üretim yerlerine ait bakanlık izinlerinin belirtilmiş olmasına da dikkat edin. İçinde mutlaka humik asit olan ürünleri tercih edin” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Çelik, piyasada satılan markasız, izin belgesiz ürünlere karşı çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.