Silvan'da Abülhamid'siz Yüzyıl' Programı
Türkiye Kardeşlik Birliği (TÜRKAB) Silvan İlçe Başkanlığınca “Abdülhamid’siz Yüzyıl” adlı program gerçekleştirildi. Araştırmacı Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan’ın konuşmacı olduğu programa Diyarbakır ve Silvan’dan gençler yoğun ilgi gösterdi.
Programda, TÜRKAB Silvan İlçe Başkanı Erhan Eker’in karşılama konuşmasından sonra TÜRKAB Genel Başkanı Sait Ali Arslan açılış konuşması yaptı. Arslan, birliğin önemini vurgulayarak, "Mekke inancımızın merkez üstü, Medine sevgimizin, İstanbul sevdamızın başkenti, Kudüs hüznümüzün, Gazze’nin farkı yoktur Çanakkale’den" dedi.
Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan ise konferansında, Abdülhamid zamanında yapılan 300 hastane, 8 bin kilometre demiryolu, 5 bin okul ve nice eserin Sultan Abdulhamid’in tahtan indirilmesinin en önemli sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.
Yakın zamanda yaşanan 27 Nisan bildirisinin Abdulhamid’in tahtan indirildiği gün olan 27 Nisan’a gönderme olduğunu anlatan Armağan, şuan kullanılan medeni kanunun, İsviçre’nin kullandığı kanunlar olduğunu belirti. Armağan, “Bizlerin, İsviçreliler ile akrabalık bağımız olduğundan, ortak tarihe ve kültüre sahip olduğumuzdan, aynı dili kullandığımız ve aynı dine inandığımızdan, bizlere en çok uyan kanunların İsviçre medeni kanunlar olduğundan ve onlara duyduğumuz hayranlıktan ötürü İsviçre medeni kanunu getirilip bizim kanunumuz olarak uygulanmaya başlandı” dedi.
“Devrim başka ülkelerin kanunlarıyla yapılamaz”
Armağan devrimin başka ülkelerin kanunları ile yapılamayacağına dikkat çekerek, "Eğer devrim yapılacaksa, kanun yapılması gerekiyorsa kültürümüz ve ortak değerlerimiz ile modern kanunların mezc edilmesi ile daha güzel daha uygulanabilir kanunlar oluşturmalı. Başka ülkelerden kanunlar getirmekle devrim olmaz" ifadelerini kullandı.
İsviçre Medeni kanunun uyumsuzluğuna dikkat çeken Armağan, şunları kaydetti:
“İsviçre medeni kanunu getirilerek tercüme edildi. Tam manası ile tercüme yapılamadığını, 1940’ta İsviçreli bir uzamanın uyarmaları ile anlaşıldı ve derhal uzunca metinler halinde kanunlar tercümesine göre tekrar değiştirildi. Hatta kanunlar ilk başta acele ile meclisten geçirilirken tercüme eden zat, evlenilmesi yasak olan kişileri kanuna eklerken sütkardeş ve sütanneleri de yanlışlıkla eklemiş. Bu yanlışlık altı ay sonra fark edilip medeni kanunda tek İslami kanun olan bu maddeyi Meclis yaz tatilinde iken acele ile toplantıya çağıran dönemin adalet bakanı Mahmut Esat Bozkurt tarafından değiştirilmiştir.”
“Bir alfabeyi unutmak medeni başarı değildir”
Harf inkılabına da dikkat çeken Armağan, "Medeniyet her zaman artıya prim verir. Bir alfabeyi unutmak medeni bir başarı değildir. Latin harfler ile beraber Arap harfleri de öğretilmeliydi ki en azından dedelerimizin mezar taşlarını okuyabilseydik. Dünya da sair milletlerden insanlar yüz yıl önceki gazetelerini okuyabiliyorken, derin edebiyat ve kültüre sahip olan geçmişimizi okuyamıyoruz" diye konuştu.
Konferansın ilerleyen safhalarında yakın tarih ile bilgi verilip, Mustafa Armağan’a hediye ve plaket takdim edildi.
Kaynak: İHA
Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan ise konferansında, Abdülhamid zamanında yapılan 300 hastane, 8 bin kilometre demiryolu, 5 bin okul ve nice eserin Sultan Abdulhamid’in tahtan indirilmesinin en önemli sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.
Yakın zamanda yaşanan 27 Nisan bildirisinin Abdulhamid’in tahtan indirildiği gün olan 27 Nisan’a gönderme olduğunu anlatan Armağan, şuan kullanılan medeni kanunun, İsviçre’nin kullandığı kanunlar olduğunu belirti. Armağan, “Bizlerin, İsviçreliler ile akrabalık bağımız olduğundan, ortak tarihe ve kültüre sahip olduğumuzdan, aynı dili kullandığımız ve aynı dine inandığımızdan, bizlere en çok uyan kanunların İsviçre medeni kanunlar olduğundan ve onlara duyduğumuz hayranlıktan ötürü İsviçre medeni kanunu getirilip bizim kanunumuz olarak uygulanmaya başlandı” dedi.
“Devrim başka ülkelerin kanunlarıyla yapılamaz”
Armağan devrimin başka ülkelerin kanunları ile yapılamayacağına dikkat çekerek, "Eğer devrim yapılacaksa, kanun yapılması gerekiyorsa kültürümüz ve ortak değerlerimiz ile modern kanunların mezc edilmesi ile daha güzel daha uygulanabilir kanunlar oluşturmalı. Başka ülkelerden kanunlar getirmekle devrim olmaz" ifadelerini kullandı.
İsviçre Medeni kanunun uyumsuzluğuna dikkat çeken Armağan, şunları kaydetti:
“İsviçre medeni kanunu getirilerek tercüme edildi. Tam manası ile tercüme yapılamadığını, 1940’ta İsviçreli bir uzamanın uyarmaları ile anlaşıldı ve derhal uzunca metinler halinde kanunlar tercümesine göre tekrar değiştirildi. Hatta kanunlar ilk başta acele ile meclisten geçirilirken tercüme eden zat, evlenilmesi yasak olan kişileri kanuna eklerken sütkardeş ve sütanneleri de yanlışlıkla eklemiş. Bu yanlışlık altı ay sonra fark edilip medeni kanunda tek İslami kanun olan bu maddeyi Meclis yaz tatilinde iken acele ile toplantıya çağıran dönemin adalet bakanı Mahmut Esat Bozkurt tarafından değiştirilmiştir.”
“Bir alfabeyi unutmak medeni başarı değildir”
Harf inkılabına da dikkat çeken Armağan, "Medeniyet her zaman artıya prim verir. Bir alfabeyi unutmak medeni bir başarı değildir. Latin harfler ile beraber Arap harfleri de öğretilmeliydi ki en azından dedelerimizin mezar taşlarını okuyabilseydik. Dünya da sair milletlerden insanlar yüz yıl önceki gazetelerini okuyabiliyorken, derin edebiyat ve kültüre sahip olan geçmişimizi okuyamıyoruz" diye konuştu.
Konferansın ilerleyen safhalarında yakın tarih ile bilgi verilip, Mustafa Armağan’a hediye ve plaket takdim edildi.