Sabah yazarından AK Parti'ye aday uyarısı

Sabah yazarı Haşmet Bababaoğlu'ndan AK Parti'ye milletvekili adayı uyarısı geldi: 2013'ten beri bütün zor süreçlerde susup yatanlar, 15 Temmuz'da denge ne tarafa döner diye bekleyenler meclise taşınmasın...

Sabah yazarından AK Parti'ye aday uyarısı
Sabah yazarından AK Parti'ye aday uyarısı
24 Haziran'da yapılacak  27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde AK Parti'de milletvekili aday adayı olmak için müracaatlar devam ediyor.

2 Mayıs Çarşamba gününe kadar uzatıldı açıklanan aday ayalığıyla ilgili Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu'ndan dikkat çeken bir köşe yazısı geldi.

'Aday adaylığı tamam da... Aday olmalılar' başlıklı bir yazı kaleme alan Babaoğlu, '2013'ten beri bütün zor süreçlerde susup yatanlar, 15 Temmuz'da denge ne tarafa döner diye bekleyenler meclise taşınmasın...' ifadesini kullandı.

Köşe yazısının bir bölümü şöyle:

Ne demek istiyorum, açayım...
22 Mayıs 2016 kongresinden öncesini sevenler...
Her fırsatta 'millilik' ve 'milli ittifak' konularında mırın kırın edenler...
Batı (ABD/ AB/ NATO) merkezli dünya düzenine göbekten bağlı muhafazakâr Türkiye'yi tercih edip ülkenin bağımsızlık arayışını küçümseyenler...
15 Temmuz'un bir dönüm noktası olduğunu kabul etmekte gönülsüz davrananlar...
On beş yıllık iktidar süresi içinde gitgide 'beyaz'layanlar...
Bir de ne göreyim ki...
Hepsi aday adaylığına kuyruk olmuşlar.

***

Elbette partinin yetkili kurulları bu durumu titizlikle değerlendirecektir.
Ve umarım ki, aday adayı olduklarını sevinerek gördüğüm 15 Temmuz kahramanlarına da ağırlık verilecektir.
Ama sosyal medyaya bakıyorum ve adaylıklarını ilan edenleri gördükçe kendimi 2011-12 yıllarına ışınlanmış gibi hissediyorum.
Kripto kırıntıları, tuhaf STK bağlantılılar, 'Amerikanlaşmış'lar falan...
Bayağı da kalabalıklar.
Hepsini geçtim, esas olan şu ki...
24 Haziran sonrasında ülkenin ve meclisin yeni bir enerji ve vizyona ihtiyacı olacak!
2013'ten beri bütün zor süreçlerde susup yatanlar, 15 Temmuz'da denge ne tarafa döner diye bekleyenler meclise taşınmasın...
Şimdilik bunu not düşeyim de...
Sonra gerekirse yine konuşuruz.

Köşe yazısının tamamı için tıklayınız