Kuyumcular Anneler Günü'nü Bekliyor
İKO Başkanı Atayık: 'Seçimle ilgili özellikle adaylar noktasında belirsizlikler ortadan kalkarsa piyasa sakinleşebilir. Bu da fiyatlara yansıyabilir. 24 ayar gram altın fiyatları 168 TL’ye gerileyebilir. Çeyrek altın fiyatları 300 TL’ye kadar çıkmıştı. Bu seviyeyi yeniden görebiliriz' 'Sektör olarak Anneler Günü ve düğün sezonundan büyük beklentilerimiz var. Bu yıl sezonun iyi geçeceğine inanıyoruz'
MUSAB TURAN - İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, "Anneler Günü'nü bekleyen sektör mensupları altın fiyatlarındaki yükseliş trendi nedeniyle gramaj olarak daha hafif altın takılara yönelmiş durumda. İç piyasada pırlantalı ürün gruplarının da yine Anneler Günü’nde talep görmesini bekliyoruz" dedi.
Atayık AA muhabirine altın fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların Ramazan ayı girmeden düğünlerini yapmak istediğini anlatan Atayık, "İç piyasada Ramazan ayı öncesinde talep artışı bekliyoruz. Çünkü, insanlar düğünlerini bir an önce yapmak istiyor. Bu durumda fiyat yükselirse vatandaş çeyrek altından ziyade gram altını tercih edebilir." ifadelerini kullandı.
Atayık, gram altın fiyatlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Dış piyasada doların pozisyonu etkili olacak gibi gözüküyor. Seçimle ilgili özellikle adaylar noktasında belirsizlikler ortadan kalkarsa piyasa sakinleşebilir. Bu da fiyatlara yansıyabilir. 24 ayar gram altın fiyatları 168 TL’ye gerileyebilir. Çeyrek altın fiyatları 300 TL’ye kadar çıkmıştı. Bu seviyeyi yeniden görebiliriz. Ancak, doların dış piyasadaki güçlü pozisyonu biraz kırılır, iç piyasadaki özellikle seçim kaynaklı belirsizlikler daha asgariye düşerse çeyrek altında da 275 TL rakamını görebiliriz."
- "Yerli paralar arasında en az düşüşünün TL’de yaşandığını görüyoruz"
Hem dünyada, hem de Türkiye’de ekonomik gelişmelerin ve parametrelerin öne çıktığı bir sürecin yaşandığını anlatan Atayık, "Bir yandan ABD ve Çin arasında devam eden ticaret savaşları cephesinden gelen yumuşama sinyalleri, diğer taraftan Amerikan 10 yıl vadeli hazine tahvil getirisinin 4 yıl aradan sonra en yüksek seviye olarak yüzde 3’ü aşmasıyla küresel piyasalarda dolar, deyim yerindeyse zirveye çıktı." bilgilerini verdi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken iç piyasada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı beklendiğini hatırlatan Atayık, TCMB'nin gelişmeleri göz önünde bulundurarak aslında beklentilerin üzerinde bir faiz artışıyla piyasaya sürpriz yaptığını söyledi.
TCMB'nin sıkılaştırıcı para politikalarına devam edeceğinin sinyalini verdiğini anlatan Atayık, şunları kaydetti:
"Faiz artışı dolar kurunu önce 4,01 seviyelerine kadar indirdi. Ancak doların küresel piyasalarda güçlü trendini sürdürmesi nedeniyle faiz artışının kur üzerindeki etkisi sınırlı oldu gibi gözüküyor. Olaya farklı bir pencereden bakıldığında ise Merkez Bankası, faiz artırmasaydı, belki bugün, 4,15-4,20 seviyelerine çıkan bir dolar kurundan bahsedebilirdik.
Gelişmekte olan ülke piyasalarına baktığımızda yerli paralar arasında en az düşüşünün TL’de yaşandığını görüyoruz.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu akşam alacağı karar da çok önemlidir. Beklenti, tahvil alımlarını azaltması yönünden bir karar çıkması. Avrupa Merkezi Bankası, tahvil alımlarını azaltacağını açıklaması, Avrupa’da ekonomide işlerin iyi gittiğine dair güçlü bir sinyal olarak algılanacak."
- "En önemli risk, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın bozulma ihtimali"
Atayık, altın fiyatlarının 1,320-1,324 dolar seviyelerinde seyrettiğini belirterek, "ABD tahvil getirilerinin yüzde 3 seviyesi korunduğu sürece, altının ons fiyatlarında yukarı doğru bir hareket beklemiyoruz. Ancak, ABD tahvil getirisi yüzde 2,5 seviyesine inerse altında yukarı doğru 1,360-70 seviyeleri görülebilir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Avrupa piyasasından gelen olumlu sinyalleri, siyasi kriz noktalarında yumuşama sinyallerinin de desteklediğini ifade eden Atayık, şöyle konuştu:
"ABD-Çin arasındaki yumuşama işaretleri, Kuzey ve Güney Kore’nin görüşecek olması, ABD başkanının Kuzey Kore lideriyle bir araya gelecek olması, tüm bunlar küresel piyasalarda doları destekleyen unsurlar. Önümüzde bizi bekleyen ve denklemi bozacak en önemli risk, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın bozulma ihtimali.
Ayrıca, Amerikan ekonomisi, iyi sinyaller verse de ekonomi üzerindeki kırılganlık devam ediyor. İstikrarlı bir büyüme sürecine henüz girmiş değil. Bu olgu, güçlü doların sürdürülebilirliği noktasında soru işaretleri oluşturuyor. Ayrıca, Amerika’da birçok karar merciinin bulunması belirsizlikleri artıran bir diğer neden. Bu senaryo gerçekleşir ve dolar kuru zayıflarsa altın onsu yukarı doğru ralliye başlar."
- "Seçim kararının döviz fiyatları üzerindeki etkisinin kalkacağına inanıyoruz"
Atayık, iç piyasada ise dış gelişmelerle birlikte 24 Haziran’da yapılacak erken seçimin kısa vadede belirleyici olduğunu dile getirerek, Türk ekonomisinin dünyayı kıskandıran güçlü büyüme trendinin devam etmesi ve turizm cephesinde olumlu haberlerin peş peşe gelmesi ile yaz sezonu öncesi sektör olarak ümitlendiklerini söyledi.
Erken seçim kararının belirsizlikleri artırmadığını, aksine azalttığını anlatan Atayık, "Piyasalar, 2019 Kasım’ına kadar seçim gündemiyle fiyatlama yerine 2 ay gibi kısa sürede süreç tamamlanmış olacak. Bu nedenle, seçim kararının döviz fiyatları üzerindeki etkisinin kısa bir süre sonra kalkacağına inanıyoruz. Kaldı ki dolar, sadece bizde yükselmiyor, tüm gelişmekte olan ülkeler de yükseliş trendinde… Ülkemiz, 2000’li yılların Türkiye’si değil, 2023 hedeflerine hızla yürüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu süreci de kısa sürede geride bırakacağımıza inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Altın her zaman olduğu gibi yatırımcısına en çok kazandıran maden"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen günlerde yaptığı “Altını belirleyici hale getirecek adımları atacağız.” açıklamasını önemsediklerini ifade eden Atayık, "Altın, her ne kadar ons bazında dolar üzerinden fiyatlanıyor olsa da tüm dünyanın ortak bir değeri ve para sistemi… Altının piyasada daha kullanılır hale gelmesinin ülkemiz için daha faydalı olacağına inanıyoruz. Son yıllarda küresel piyasalardaki baş döndürücü gelişmeler, borsalardaki dalgalanmalar, döviz kurlarındaki fiyat hareketleriyle altındaki gelişmelere baktığımız altın odaklı bir sisteme geçmenin ne kadar sağlıklı olacağı açıktır. Altın, her zaman olduğu gibi yatırımcısına en çok kazandıran maden olarak varlığını sürdürüyor. Sürdürmeye de devam edecektir."
Türk kuyumculuk sektöründe piyasaların hareket kazanacağı düğün sezonuna girildiğini hatırlatan Atayık, kuyumcuların düğün sezonu öncesinde Anneler Günü’nü beklediğini hatırlattı.
Atayık değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Anneler Günü'nü bekleyen sektör mensupları altın fiyatlarındaki yükseliş trendi nedeniyle gramaj olarak daha hafif altın takılara yönelmiş durumda. İç piyasada pırlantalı ürün gruplarının da yine Anneler Günü’nde talep görmesini bekliyoruz.
Bir diğer trend ise uzun zincirlerin takıların talep görmeye başlamasıdır. Pırlantanın yanında son zamanlarda renkli taşlı ürünlere iç piyasada talep var. Sektör olarak Anneler Günü ve düğün sezonundan büyük beklentilerimiz var. Bu yıl sezonun iyi geçeceğine inanıyoruz."
Kaynak: AA
Atayık AA muhabirine altın fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların Ramazan ayı girmeden düğünlerini yapmak istediğini anlatan Atayık, "İç piyasada Ramazan ayı öncesinde talep artışı bekliyoruz. Çünkü, insanlar düğünlerini bir an önce yapmak istiyor. Bu durumda fiyat yükselirse vatandaş çeyrek altından ziyade gram altını tercih edebilir." ifadelerini kullandı.
Atayık, gram altın fiyatlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Dış piyasada doların pozisyonu etkili olacak gibi gözüküyor. Seçimle ilgili özellikle adaylar noktasında belirsizlikler ortadan kalkarsa piyasa sakinleşebilir. Bu da fiyatlara yansıyabilir. 24 ayar gram altın fiyatları 168 TL’ye gerileyebilir. Çeyrek altın fiyatları 300 TL’ye kadar çıkmıştı. Bu seviyeyi yeniden görebiliriz. Ancak, doların dış piyasadaki güçlü pozisyonu biraz kırılır, iç piyasadaki özellikle seçim kaynaklı belirsizlikler daha asgariye düşerse çeyrek altında da 275 TL rakamını görebiliriz."
- "Yerli paralar arasında en az düşüşünün TL’de yaşandığını görüyoruz"
Hem dünyada, hem de Türkiye’de ekonomik gelişmelerin ve parametrelerin öne çıktığı bir sürecin yaşandığını anlatan Atayık, "Bir yandan ABD ve Çin arasında devam eden ticaret savaşları cephesinden gelen yumuşama sinyalleri, diğer taraftan Amerikan 10 yıl vadeli hazine tahvil getirisinin 4 yıl aradan sonra en yüksek seviye olarak yüzde 3’ü aşmasıyla küresel piyasalarda dolar, deyim yerindeyse zirveye çıktı." bilgilerini verdi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken iç piyasada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı beklendiğini hatırlatan Atayık, TCMB'nin gelişmeleri göz önünde bulundurarak aslında beklentilerin üzerinde bir faiz artışıyla piyasaya sürpriz yaptığını söyledi.
TCMB'nin sıkılaştırıcı para politikalarına devam edeceğinin sinyalini verdiğini anlatan Atayık, şunları kaydetti:
"Faiz artışı dolar kurunu önce 4,01 seviyelerine kadar indirdi. Ancak doların küresel piyasalarda güçlü trendini sürdürmesi nedeniyle faiz artışının kur üzerindeki etkisi sınırlı oldu gibi gözüküyor. Olaya farklı bir pencereden bakıldığında ise Merkez Bankası, faiz artırmasaydı, belki bugün, 4,15-4,20 seviyelerine çıkan bir dolar kurundan bahsedebilirdik.
Gelişmekte olan ülke piyasalarına baktığımızda yerli paralar arasında en az düşüşünün TL’de yaşandığını görüyoruz.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu akşam alacağı karar da çok önemlidir. Beklenti, tahvil alımlarını azaltması yönünden bir karar çıkması. Avrupa Merkezi Bankası, tahvil alımlarını azaltacağını açıklaması, Avrupa’da ekonomide işlerin iyi gittiğine dair güçlü bir sinyal olarak algılanacak."
- "En önemli risk, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın bozulma ihtimali"
Atayık, altın fiyatlarının 1,320-1,324 dolar seviyelerinde seyrettiğini belirterek, "ABD tahvil getirilerinin yüzde 3 seviyesi korunduğu sürece, altının ons fiyatlarında yukarı doğru bir hareket beklemiyoruz. Ancak, ABD tahvil getirisi yüzde 2,5 seviyesine inerse altında yukarı doğru 1,360-70 seviyeleri görülebilir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Avrupa piyasasından gelen olumlu sinyalleri, siyasi kriz noktalarında yumuşama sinyallerinin de desteklediğini ifade eden Atayık, şöyle konuştu:
"ABD-Çin arasındaki yumuşama işaretleri, Kuzey ve Güney Kore’nin görüşecek olması, ABD başkanının Kuzey Kore lideriyle bir araya gelecek olması, tüm bunlar küresel piyasalarda doları destekleyen unsurlar. Önümüzde bizi bekleyen ve denklemi bozacak en önemli risk, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın bozulma ihtimali.
Ayrıca, Amerikan ekonomisi, iyi sinyaller verse de ekonomi üzerindeki kırılganlık devam ediyor. İstikrarlı bir büyüme sürecine henüz girmiş değil. Bu olgu, güçlü doların sürdürülebilirliği noktasında soru işaretleri oluşturuyor. Ayrıca, Amerika’da birçok karar merciinin bulunması belirsizlikleri artıran bir diğer neden. Bu senaryo gerçekleşir ve dolar kuru zayıflarsa altın onsu yukarı doğru ralliye başlar."
- "Seçim kararının döviz fiyatları üzerindeki etkisinin kalkacağına inanıyoruz"
Atayık, iç piyasada ise dış gelişmelerle birlikte 24 Haziran’da yapılacak erken seçimin kısa vadede belirleyici olduğunu dile getirerek, Türk ekonomisinin dünyayı kıskandıran güçlü büyüme trendinin devam etmesi ve turizm cephesinde olumlu haberlerin peş peşe gelmesi ile yaz sezonu öncesi sektör olarak ümitlendiklerini söyledi.
Erken seçim kararının belirsizlikleri artırmadığını, aksine azalttığını anlatan Atayık, "Piyasalar, 2019 Kasım’ına kadar seçim gündemiyle fiyatlama yerine 2 ay gibi kısa sürede süreç tamamlanmış olacak. Bu nedenle, seçim kararının döviz fiyatları üzerindeki etkisinin kısa bir süre sonra kalkacağına inanıyoruz. Kaldı ki dolar, sadece bizde yükselmiyor, tüm gelişmekte olan ülkeler de yükseliş trendinde… Ülkemiz, 2000’li yılların Türkiye’si değil, 2023 hedeflerine hızla yürüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu süreci de kısa sürede geride bırakacağımıza inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Altın her zaman olduğu gibi yatırımcısına en çok kazandıran maden"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen günlerde yaptığı “Altını belirleyici hale getirecek adımları atacağız.” açıklamasını önemsediklerini ifade eden Atayık, "Altın, her ne kadar ons bazında dolar üzerinden fiyatlanıyor olsa da tüm dünyanın ortak bir değeri ve para sistemi… Altının piyasada daha kullanılır hale gelmesinin ülkemiz için daha faydalı olacağına inanıyoruz. Son yıllarda küresel piyasalardaki baş döndürücü gelişmeler, borsalardaki dalgalanmalar, döviz kurlarındaki fiyat hareketleriyle altındaki gelişmelere baktığımız altın odaklı bir sisteme geçmenin ne kadar sağlıklı olacağı açıktır. Altın, her zaman olduğu gibi yatırımcısına en çok kazandıran maden olarak varlığını sürdürüyor. Sürdürmeye de devam edecektir."
Türk kuyumculuk sektöründe piyasaların hareket kazanacağı düğün sezonuna girildiğini hatırlatan Atayık, kuyumcuların düğün sezonu öncesinde Anneler Günü’nü beklediğini hatırlattı.
Atayık değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Anneler Günü'nü bekleyen sektör mensupları altın fiyatlarındaki yükseliş trendi nedeniyle gramaj olarak daha hafif altın takılara yönelmiş durumda. İç piyasada pırlantalı ürün gruplarının da yine Anneler Günü’nde talep görmesini bekliyoruz.
Bir diğer trend ise uzun zincirlerin takıların talep görmeye başlamasıdır. Pırlantanın yanında son zamanlarda renkli taşlı ürünlere iç piyasada talep var. Sektör olarak Anneler Günü ve düğün sezonundan büyük beklentilerimiz var. Bu yıl sezonun iyi geçeceğine inanıyoruz."