'Endometriozise Çare, Doğru Ve Zamanında Tedavi'
VKV Sağlık Kuruluşları Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Urman: 'Zamanında, eksiksiz ve doğru olarak uygulanan ilaç, cerrahi veya tüp bebek tedavileri ile endometriozise çare bulmak aslında zor değil. Ancak hatalı tedavi ile telafisi olmayan sonuçlara sebep olunabilir' 'En uygun tedavi hastanın yaşı, yakınmaları, çocuk isteyip istemediği ve yumurtalık kapasitesine göre şekillendirilmelidir. Bu da ancak endometriozisli hastalara sistematik olarak yaklaşabilecek ve tedavinin tamamını eksiksiz ve profesyonelce sunabilecek merkezlerde mümkündür. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisi, radyolojik tedavi, diyet ve bedenzihin uyumunu artıracak egzersiz tedavileri deneyimli ekipler tarafından uygulanmalıdır'
Vehbi Koç Vakfı (VKV) Sağlık Kuruluşları Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Urman, zamanında, eksiksiz ve doğru olarak uygulanan ilaç, cerrahi veya tüp bebek tedavileri ile halk arasında "çikolata kisti" olarak da bilinen endometriozise çare bulunabileceğini belirterek, "Hatalı tedavi ile telafisi olmayan sonuçlara sebep olunabilir." dedi.
İlaç şirketi Bayer'in desteğiyle, Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi'nde açılan Endometriozis Klinikleri, düzenlenen toplantıyla basına tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Urman, kliniklerin kurulmasına ilişkin bilgi vererek, üreme çağındaki kadınları etkileyen ve rahim iç duvarı (endometrium) dokusunun alt karın bölgesindeki (pelvis) organlara yerleşmesiyle oluşan kronik bir hastalık olan endometriozis hakkında da bilgilendirmede bulundu.
Endometriozisin, kadınlarda kronik ağrı ve kısırlığın en önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Urman, soruna yönelik farkındalığın yetersiz olması nedeniyle hastaların geç tanı aldığını anlattı.
Prof. Dr. Urman, "Zamanında, eksiksiz ve doğru olarak uygulanan ilaç, cerrahi veya tüp bebek tedavileri ile hastalığa çare bulmak aslında zor değil. Ancak hatalı tedavi ile telafisi olmayan sonuçlara sebep olunabilir." dedi.
Endometriozisin yerleştiği organa bağlı olarak adet ve cinsel ilişki sırasında ağrı, bağırsak alışkanlıklarında değişme, idrar yakınmalarına yol açtığını, daha nadir de olsa, başka organ ve dokuların tutulumuna bağlı olarak burun kanaması ve kanlı balgam gibi belirtiler de oluşturabildiğini vurgulayan Urman, şu bilgileri verdi:
"Endometriozis bir üreme çağı hastalığı olup en sık 30-40 yaşları arasında görülüyor. Ancak ergenlik döneminde veya menopoz sonrasında da görülebilirliği çok nadir değil. Endometriozis, kadınların azımsanamayacak bir kısmını etkileyen kronik bir hastalık. Bu hastalık bazen 'iyi huylu kanser' olarak da anılır. Adet döneminde ve adet dışı ağrıya, gebe kalamamaya, yumurtalıklarda kist oluşumuna neden olabilir. Daha nadir de olsa rahmi, diğer organ ve dokuları tutabilir. Endometriozis tüm kadınların yüzde 5 ila 10'unda görülür. Endometriozisi olan kadınlar hastalıkları nedeniyle yaşamları süresince çok sayıda cerrahi girişime maruz kalabilir. Doğru yapılmayan, zamansız ya da eksik yapılan cerrahi girişimler sonrasında hastalık ve hastanın yakınmaları düzelmediği gibi yapılacak sonraki girişimlerden hastaların zarar görme olasılığı çoğalır."
- "Doğru tedavi için deneyimli ve uzman bir ekip gerekiyor"
Prof. Dr. Bülent Urman, endometriozisin hastayı mutsuz ettiğini, sosyal uyumunu bozduğunu belirterek, "Doğru zamanda, doğru tanı ve doğru tedavi ile bu hastalar yaşama yeniden gözlerini açarlar. En uygun tedavi hastanın yaşı, yakınmaları, çocuk isteyip istemediği ve yumurtalık kapasitesine göre şekillendirilmelidir. Bu da ancak endometriozisli hastalara sistematik olarak yaklaşabilecek ve tedavinin tamamını eksiksiz ve profesyonelce sunabilecek merkezlerde mümkündür. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisi, radyolojik tedavi, diyet ve beden-zihin uyumunu artıracak egzersiz tedavileri deneyimli ekipler tarafından uygulanmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Doğru bir tedavi için, disiplinler arası bir yaklaşımın gerekli olduğuna işaret eden Urman, VKV Endometriozis Kliniği'nde, bu ihtiyaçtan hareketle, alanında uzman kadın doğum doktorlarının yanı sıra kolorektal cerrahi, üroloji, radyoloji, beslenme uzmanlarının, klinik psikologlarıyla, yaşam koçlarının iş birliği içinde çalışarak, en doğru tedaviyi en kısa zamanda sunmayı hedeflediklerini söyledi.
Urman, bu sayede zorlu endometriozis olgularında kompleks cerrahi işlemlerini başarıyla yapabildiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizdeki birçok kadın endometriozisi için doğru bir tanı alana kadar, yıpratıcı ve üzücü tecrübeler yaşayabiliyor. Toplumda yaygın olan kanı, adet dönemlerinde kadınların ağrı yakınmasının normal olduğudur. Bu da kadının ağrısını ötelemesine ve kendini bu durumun normal olduğuna inandırmasına ve dolayısıyla doktora geç başvurmasına neden olur. Endometriozis hastalarında ağrı şikayetinin çevredekiler tarafından ciddiye alınmaması ayrıca bir stres oluşturmaktadır. Buradaki sorun hastalığın görünmez olmasıdır. Adet ağrısı, ilişki sırasında ağrı ve kısırlık şikayeti olan kadınlarda endometriozis ihtimali düşünülmelidir. Birçok defa doktor muayenesine başvurmuş ve tedaviyle sonuç alamamış kronik alt karın ağrısı olan kadınların da endometriozis olup olmadığının araştırılması gerekir."
Bayer Kadın Sağlığı ve Erkek Sağlığı Pazarlama Müdürü Pelin İçil'in de bir sunum yaptığı basın toplantısında, endometriozis ağrılarını hafifletmek için uygulanan yoga ve farkındalık egzersizleri hakkında bilgi verilerek, katılımcılara bir nefes uygulaması da yaptırıldı.
Toplantıya, Amerikan Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Esen ile Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Dursun Buğra da katıldı.
Kaynak: AA
İlaç şirketi Bayer'in desteğiyle, Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi'nde açılan Endometriozis Klinikleri, düzenlenen toplantıyla basına tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Urman, kliniklerin kurulmasına ilişkin bilgi vererek, üreme çağındaki kadınları etkileyen ve rahim iç duvarı (endometrium) dokusunun alt karın bölgesindeki (pelvis) organlara yerleşmesiyle oluşan kronik bir hastalık olan endometriozis hakkında da bilgilendirmede bulundu.
Endometriozisin, kadınlarda kronik ağrı ve kısırlığın en önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Urman, soruna yönelik farkındalığın yetersiz olması nedeniyle hastaların geç tanı aldığını anlattı.
Prof. Dr. Urman, "Zamanında, eksiksiz ve doğru olarak uygulanan ilaç, cerrahi veya tüp bebek tedavileri ile hastalığa çare bulmak aslında zor değil. Ancak hatalı tedavi ile telafisi olmayan sonuçlara sebep olunabilir." dedi.
Endometriozisin yerleştiği organa bağlı olarak adet ve cinsel ilişki sırasında ağrı, bağırsak alışkanlıklarında değişme, idrar yakınmalarına yol açtığını, daha nadir de olsa, başka organ ve dokuların tutulumuna bağlı olarak burun kanaması ve kanlı balgam gibi belirtiler de oluşturabildiğini vurgulayan Urman, şu bilgileri verdi:
"Endometriozis bir üreme çağı hastalığı olup en sık 30-40 yaşları arasında görülüyor. Ancak ergenlik döneminde veya menopoz sonrasında da görülebilirliği çok nadir değil. Endometriozis, kadınların azımsanamayacak bir kısmını etkileyen kronik bir hastalık. Bu hastalık bazen 'iyi huylu kanser' olarak da anılır. Adet döneminde ve adet dışı ağrıya, gebe kalamamaya, yumurtalıklarda kist oluşumuna neden olabilir. Daha nadir de olsa rahmi, diğer organ ve dokuları tutabilir. Endometriozis tüm kadınların yüzde 5 ila 10'unda görülür. Endometriozisi olan kadınlar hastalıkları nedeniyle yaşamları süresince çok sayıda cerrahi girişime maruz kalabilir. Doğru yapılmayan, zamansız ya da eksik yapılan cerrahi girişimler sonrasında hastalık ve hastanın yakınmaları düzelmediği gibi yapılacak sonraki girişimlerden hastaların zarar görme olasılığı çoğalır."
- "Doğru tedavi için deneyimli ve uzman bir ekip gerekiyor"
Prof. Dr. Bülent Urman, endometriozisin hastayı mutsuz ettiğini, sosyal uyumunu bozduğunu belirterek, "Doğru zamanda, doğru tanı ve doğru tedavi ile bu hastalar yaşama yeniden gözlerini açarlar. En uygun tedavi hastanın yaşı, yakınmaları, çocuk isteyip istemediği ve yumurtalık kapasitesine göre şekillendirilmelidir. Bu da ancak endometriozisli hastalara sistematik olarak yaklaşabilecek ve tedavinin tamamını eksiksiz ve profesyonelce sunabilecek merkezlerde mümkündür. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisi, radyolojik tedavi, diyet ve beden-zihin uyumunu artıracak egzersiz tedavileri deneyimli ekipler tarafından uygulanmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Doğru bir tedavi için, disiplinler arası bir yaklaşımın gerekli olduğuna işaret eden Urman, VKV Endometriozis Kliniği'nde, bu ihtiyaçtan hareketle, alanında uzman kadın doğum doktorlarının yanı sıra kolorektal cerrahi, üroloji, radyoloji, beslenme uzmanlarının, klinik psikologlarıyla, yaşam koçlarının iş birliği içinde çalışarak, en doğru tedaviyi en kısa zamanda sunmayı hedeflediklerini söyledi.
Urman, bu sayede zorlu endometriozis olgularında kompleks cerrahi işlemlerini başarıyla yapabildiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizdeki birçok kadın endometriozisi için doğru bir tanı alana kadar, yıpratıcı ve üzücü tecrübeler yaşayabiliyor. Toplumda yaygın olan kanı, adet dönemlerinde kadınların ağrı yakınmasının normal olduğudur. Bu da kadının ağrısını ötelemesine ve kendini bu durumun normal olduğuna inandırmasına ve dolayısıyla doktora geç başvurmasına neden olur. Endometriozis hastalarında ağrı şikayetinin çevredekiler tarafından ciddiye alınmaması ayrıca bir stres oluşturmaktadır. Buradaki sorun hastalığın görünmez olmasıdır. Adet ağrısı, ilişki sırasında ağrı ve kısırlık şikayeti olan kadınlarda endometriozis ihtimali düşünülmelidir. Birçok defa doktor muayenesine başvurmuş ve tedaviyle sonuç alamamış kronik alt karın ağrısı olan kadınların da endometriozis olup olmadığının araştırılması gerekir."
Bayer Kadın Sağlığı ve Erkek Sağlığı Pazarlama Müdürü Pelin İçil'in de bir sunum yaptığı basın toplantısında, endometriozis ağrılarını hafifletmek için uygulanan yoga ve farkındalık egzersizleri hakkında bilgi verilerek, katılımcılara bir nefes uygulaması da yaptırıldı.
Toplantıya, Amerikan Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Esen ile Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Dursun Buğra da katıldı.