'Koç Grubu Yurt Dışında Da Büyüyecek'
Koç Holding Üst Yöneticisi Çakıroğlu: 'Biz topluluğumuzu küresel vizyonla yönetiyoruz. Türkiye'de elbette büyümeye devam edeceğiz ama Türkiye dışında çok büyük bir pazar var, buralarda da büyüyeceğiz. Bunun için yatırımlar, satın almalar yapacağız' 'Dijital teknoloji konusunda yıllar önce ArGe ofisi kurduk ve orada elektronikteki gelişmelerin hızını fark ettik. İngiltere'de Cambridge Üniversitesinde ortak çalışma yaptığımız bir ArGe merkezimiz var. Şimdi World Ekonomik Forum'la Silikon Vadisi'nde San Francisco'da bir iş birliğimiz söz konusu' 'Üst yönetimimizi, başkanlarımızı, genel müdürlerimizi birkaç yıldır Silikon Vadisi'ne bu teknolojik gelişmeleri yerinde görmek üzere buluşmalara gönderiyoruz. Bunun çok da faydasını gördüğümüzü ifade edeyim'
Çakıroğlu, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Core Strateji Kurucusu İhsan Elgin'in moderatörlüğünü yaptığı "Dijitalleşme çağında fırsatlar" konulu oturumda, dünyadaki dijital teknolojilerin baş döndürücü hızla gelişimi ile etki alanı her zamankinden daha geniş bir değişimin söz konusu olduğunu söyledi.
Hızlı değişimin yeni ve mevcut iş modellerine getirdiği etkiler sebebiyle de yeni bir durumun öne çıktığını belirten Çakıroğlu, "Fortune 500 listesine bakıldığında, bu listede kalma süresinin gittikçe kısaldığı görülüyor." diye konuştu.
Çakıroğlu, 15 yılda listenin yarısı değiştiğine dikkati çekerek, şirketlerin bir kısmının iflas ettiğini, bir bölümünün de satın alındığını ya da işlerini bıraktığını, bunun nedenlerinden birinin mevcut iş modellerinin başarısına aşırı güven olduğunu anlattı. Çakıroğlu, "Yeni fikirlere açık olmuyorlar ve değişen müşteri ihtiyaçlarını zamanında görme konusunda da geç kalabiliyorlar. Böylesi bir ortamda yapılması gereken dijital teknolojileri en iyi şekilde değerlendirerek mevcut iş modellerini rekabetçi hale getirebilmenin yollarını bulmak." diye konuştu.
Bu ortam içinde şirketler açısından yeni fikirlerin ortaya çıkartılıp, bunların ticarileştirilmesinin artık kaçınılmaz olduğuna işaret eden Çakıroğlu, "Fakat bunu yaparken şunu da kaçırmamak gerekiyor, hem mevcuttaki temel işlerimizin büyümesini sağlamak zorundayız hem de gelecekteki büyümeyi sağlayacak şekilde yeni fikirleri, inovasyonu hayata geçirmek zorundayız." ifadelerini kullandı.
Çakıroğlu, bu noktada kurum için girişimciliğin devreye girdiğini ve inovasyonun da ancak yeni fikirlerin ticarileşmesiyle anlam kazandığını bildirdi.
-"Topluluk genelinde uyguladığımız inovasyon programlarımız var"
Kurum içi girişimciliği teşvik etmenin önemine değinen Çakıroğlu, şöyle devam etti:
"Bu tabii çok köklü şirketlerde o kadar kolay değil. Bizim holdingimiz 100 yaşına yaklaşıyor, birçok şirketimiz 50-60 yıllık tarihe sahipler ve bunun getirdiği bir yerleşik, hiyerarşik düzen var. İş yapma biçimleri, tarif edilmiş süreçler var. Bunlar kötü değil. Bunlar sayesinde zaten bu şirketler bugünkü kuvvetli pozisyonlarına ulaşmış durumdalar. Ama hızlı değişim sebebiyle artık bu yapılar yeterli değil. Bunların değişmesi lazım. Hızlı hareket edebilen, risk alabilen, hata yapmaktan korkmayan, verdiği karar başarısızsa onu hızla öldürüp yenisine geçebilen kültürleri oluşturabilmemiz son derece önemli. Bunun için de biz ne yaptık? Bir kere inovasyon ve kurum içi gelişimcilik kapsamında topluluk genelinde uyguladığımız inovasyon programlarımız var."
Çakıroğlu, topluluk olarak uyguladıkları programlar kapsamında dijital dönüşümde takip ettikleri özel hedefleri bulunduğunu anlattı.
- "Dünyadaki tüm gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz"
İnovasyon ve dijital dönüşüme önem verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini dile getiren Çakıroğlu, şöyle devam etti:
"Biz topluluğumuzu küresel vizyonla yönetiyoruz. Türkiye'de elbette büyümeye devam edeceğiz ama Türkiye dışında çok büyük bir pazar var, buralarda büyüyeceğiz. Bunun için yatırımlar, satın almalar yapacağız. Fakat bu sadece uluslararası faaliyetlerde bulunan şirketlerimizin sorumluluğu değil. Sadece Türkiye'de bulunan şirketlerimizin, sadece Türkiye'de faaliyet gösterseler dahi küresel rekabeti çok iyi tanımaları lazım. Rekabet ettikleri küresel oyuncuları tanıyıp gerekiyorsa, yapabiliyorlarsa da işbirliği kabiliyetleri geliştirebilmeleri çok önemli. Bu bakışımızla biz sadece dijital teknolojileri değil küresel olarak dünyadaki tüm gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz."
Çakıroğlu, dijital teknolojiler kapsamında hem Ar-Ge merkezlerinde çalışmalar yürütürken hem de iş birlikleri gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Dijital teknoloji konusunda yıllar önce Ar-Ge ofisi kurduk ve orada elektronikteki gelişmelerin hızını fark ettik. İngiltere'de Cambridge Üniversitesinde ortak çalışma yaptığımız bir Ar-Ge merkezimiz var. Şimdi World Ekonomik Forum'la Silikon Vadisi'nde San Francisco'da bir işbirliğimiz söz konusu. Bunun dışında Türkiye'deki üniversitelerin pek çoğuyla işbirlikleri yapıyoruz. Üst yönetimimizi, başkanlarımızı, genel müdürlerimizi birkaç yıldır Silikon Vadisi'ne bu teknolojik gelişmeleri yerinde görmek üzere buluşmalara gönderiyoruz. Bunun çok da faydasını gördüğümüzü ifade edeyim. Bunun devamında tüm üst yönetimi başta dijital teknolojiler olmak üzere çok geniş kapsamlı, farklı yetenekleri de yetkinlikleri de kazandıracak şekilde bilişim programlarına tabi tutuyoruz."
-"Çin'de epeydir çalışmalarımız var, üretim dahil"
Oturumda, Çin ve yapay zeka ile ilgili görüşlerini de aktaran Çakıroğlu, yapay zekada ABD'nin öncü olduğunu, Kanada'nın da atak yaptığını dile getirerek, şunları belirtti:
"Çin dedi ki, '2030'da biz yapay zekada dünya lideri olacağız.' Putin noktayı koydu, o da şöyle dedi, 'Yapay zekada öne çıkan dünyayı yönetecek.' Uzmanlar diyor ki, 'Yapay zekanın etkisi elektriğin buluşu gibi önemli.' Dolayısıyla bunu aklımızda tutmamız lazım. Çin'deki gelişim çok hızlı. Birincisi ölçek çok büyük. İkincisi çok büyük bir devlet idaresi var. Bir karar verdikleri zaman yapıyorlar. Çok örnekleri var. 2000'li yılların başında 'Hızlı demir yolunda dünyanın en geniş ağına sahip olacağız.' dediler, bugün öyle gidiyor. Yeni stratejileri var."
Çin'deki gelişmelere çok iyi, yakından bakılması gerektiğine vurgu yapan Çakıroğlu, "Çin'deki patent başvuruları ABD'nin 3 katına ulaştı. Mobil ödemelere bakıyorsunuz yaklaşık 9 trilyon dolar mobil ödeme hacmi var. ABD'nin 80 katı. Dolayısıyla gelişmeler çok hızlı. Çin'de bulunmak gerekiyor. Bizim de Çin'de epeydir çalışmalarımız var, üretim dahil." sözlerine yer verdi.