Vurguna, Şekere, Zehirlenmeye Oksijen Tedavisi
Vurgun yiyen dalgıçlar, karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalanlar ya da ani işitme ve görme kaybı ile diyabete bağlı ayak yaraları olanlar, Antalya'daki merkezde, 18 tonluk kabinde, yüksek basınç altında yüzde yüz oksijen verilerek iyileştiriliyor Tedavi ile normal bir insanın havadan soluduğu oksijene göre 18 kat daha fazla oksijenin çözüldüğü dokularda kısa sürede iyileşme oluşuyor Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ünitesi sorumlusu Uzm. Dr. Yıldırım: 'Vurgun yiyen dalgıç hastamız bilinci kapalı olarak geldiği merkezimizden 40 seans sonucu yürüyerek çıktı. Tedaviyi yapmasaydık iki ayağını da kullanamayabilir, felç kalabilirdi. Şimdi yeniden dalış yapıyor'
SÜLEYMAN ELÇİN - Vurgun yiyen dalgıçlar, karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalanlar ya da ani işitme ve görme kaybı ile diyabete bağlı ayak yaraları olanlar, 18 tonluk kabinde yüksek basınç altında yüzde yüz oksijen verilerek tedavi ediliyor.
Antalya'da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ünitesi, oksijen tedavisi ile hastaların umut ışığı oldu.
Oksijen tedavisi uygulanan hastaların alındığı merkezdeki 18 tonluk kabine mevcut atmosfer basıncının 2,5 katı bir hava basıncı veriliyor.
O basınçta hastalara maske, başlık ya da endotrakeal tüp aracılığıyla yüzde yüz oranında oksijen solutuluyor. Normal bir insanın havadan soluduğu oksijene göre 18 kat daha fazla olan bu miktarla çözülen dokuların beslenmesi artıyor.
Ünitenin sorumlu hekimi Uzman Doktor Furkan Yıldırım, merkezlerinde geçen yıl 456 hastayı tedavi ettiklerini söyledi.
Yıldırım, hiperbarik oksijen tedavisini vurgun (dekompresyon) hastalığı, karbonmonoksit zehirlenmeleri, yara iyileşmelerinin gecikmesi, ani görme ve işitme kayıpları gibi durumlarda kullandıklarını anlattı.
- 3 profesyonel dalgıç tedavi edildi
Antalya'nın dalış turizmi açısından önemli bir il olduğuna işaret eden Yıldırım, yaz aylarında vurgun yiyen 3 profesyonel dalgıcı tedavi ederek sağlıklarına kavuşturduklarını belirtti.
Alanya'da vurgun yiyen 36 yaşındaki Mustafa Demir'in inanılmaz bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Yıldırım, "Vurgun yiyen dalgıç hastamız bilinci kapalı olarak geldiği merkezimizden 40 seans sonucu yürüyerek çıktı. Tedaviyi yapmasaydık iki ayağını da kullanamayabilir, felç kalabilirdi. Şimdi yeniden dalış yapıyor." dedi.
Diyabete bağlı uzuv kayıpları ile ayak yaralarının da önemli bir sorun olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu hastalarda damar tıkanıklıkları ya da başka nedenlerle dokuların beslenmesi bozuluyor. Yüzde yüz oksijen vererek bu dokulara daha fazla oksijen gitmesini ve böylece yaraların kapanmasını sağlıyoruz. Bu tedavi diyabete bağlı ayak yaraları olanlara da umut niteliği taşıyor."
- "Bu tedavi olmasa felç kalacaktım"
Alanyalı dalgıç Mustafa Demir, 33 metre derinlikte hava hortumunun patladığını, acil çıkış yapmak zorunda kaldığı için vurgun olayının gerçekleştiğini dile getirdi.
Bilinci kapalı şekilde hastaneye yetiştirildiğini anlatan Yıldırım, "40 seans sonucu tamamen iyileştim. Normal hayatıma döndüm. Bu tedavi olmasaydı felç kalacaktım, şimdi yine dalgıçlık yapıyorum. Şimdilik 10 metreye dalıyorum ama yakında yine 30'lu metreleri göreceğim." dedi.
Ani işitme kaybı yaşayan 39 yaşındaki Nazmiye Kaya ise şunları söyledi:
"Bir gece aniden işitme kaybı oluştu. Herhangi bir hastalığım yoktu. Yüzde 40'larda işitme kaybım oksijen tedavisi ile giderildi. 20 seansta olumlu sonuçlar aldım ve şu an işitme kaybım tamamıyla geçti."
Isparta'da yaşayan 20 yaşındaki Mevlüt Sinan İnan, dedesi Mehmet İnan'ın sobadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiğini, babaannesi Hatice İnan'ın ise yarı baygın bir şekilde hastaneye kaldırıldığını anlattı.
Babaannesinin oksijen tedavisine yanıt verdiğini ve bilincinin yerine geldiğini ifade eden İnan, merkezdeki hekimlere minnettar olduklarını kaydetti.
Diyabete bağlı bir ayağı kesilen Bahtiyar Emektar ise diğer ayağının da kesilmekten oksijen tedavisi sayesinde kurtulduğunu söyledi.
Damar tıkanıklıkları nedeniyle ayaklarında yaralar bulunan 80 yaşındaki İsmail-Havvana Özmen çifti de yaklaşık 20 seanslık tedavi sonucu yaralarının iyileştiğini belirtti.
Kaynak: AA
Antalya'da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ünitesi, oksijen tedavisi ile hastaların umut ışığı oldu.
Oksijen tedavisi uygulanan hastaların alındığı merkezdeki 18 tonluk kabine mevcut atmosfer basıncının 2,5 katı bir hava basıncı veriliyor.
O basınçta hastalara maske, başlık ya da endotrakeal tüp aracılığıyla yüzde yüz oranında oksijen solutuluyor. Normal bir insanın havadan soluduğu oksijene göre 18 kat daha fazla olan bu miktarla çözülen dokuların beslenmesi artıyor.
Ünitenin sorumlu hekimi Uzman Doktor Furkan Yıldırım, merkezlerinde geçen yıl 456 hastayı tedavi ettiklerini söyledi.
Yıldırım, hiperbarik oksijen tedavisini vurgun (dekompresyon) hastalığı, karbonmonoksit zehirlenmeleri, yara iyileşmelerinin gecikmesi, ani görme ve işitme kayıpları gibi durumlarda kullandıklarını anlattı.
- 3 profesyonel dalgıç tedavi edildi
Antalya'nın dalış turizmi açısından önemli bir il olduğuna işaret eden Yıldırım, yaz aylarında vurgun yiyen 3 profesyonel dalgıcı tedavi ederek sağlıklarına kavuşturduklarını belirtti.
Alanya'da vurgun yiyen 36 yaşındaki Mustafa Demir'in inanılmaz bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Yıldırım, "Vurgun yiyen dalgıç hastamız bilinci kapalı olarak geldiği merkezimizden 40 seans sonucu yürüyerek çıktı. Tedaviyi yapmasaydık iki ayağını da kullanamayabilir, felç kalabilirdi. Şimdi yeniden dalış yapıyor." dedi.
Diyabete bağlı uzuv kayıpları ile ayak yaralarının da önemli bir sorun olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu hastalarda damar tıkanıklıkları ya da başka nedenlerle dokuların beslenmesi bozuluyor. Yüzde yüz oksijen vererek bu dokulara daha fazla oksijen gitmesini ve böylece yaraların kapanmasını sağlıyoruz. Bu tedavi diyabete bağlı ayak yaraları olanlara da umut niteliği taşıyor."
- "Bu tedavi olmasa felç kalacaktım"
Alanyalı dalgıç Mustafa Demir, 33 metre derinlikte hava hortumunun patladığını, acil çıkış yapmak zorunda kaldığı için vurgun olayının gerçekleştiğini dile getirdi.
Bilinci kapalı şekilde hastaneye yetiştirildiğini anlatan Yıldırım, "40 seans sonucu tamamen iyileştim. Normal hayatıma döndüm. Bu tedavi olmasaydı felç kalacaktım, şimdi yine dalgıçlık yapıyorum. Şimdilik 10 metreye dalıyorum ama yakında yine 30'lu metreleri göreceğim." dedi.
Ani işitme kaybı yaşayan 39 yaşındaki Nazmiye Kaya ise şunları söyledi:
"Bir gece aniden işitme kaybı oluştu. Herhangi bir hastalığım yoktu. Yüzde 40'larda işitme kaybım oksijen tedavisi ile giderildi. 20 seansta olumlu sonuçlar aldım ve şu an işitme kaybım tamamıyla geçti."
Isparta'da yaşayan 20 yaşındaki Mevlüt Sinan İnan, dedesi Mehmet İnan'ın sobadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiğini, babaannesi Hatice İnan'ın ise yarı baygın bir şekilde hastaneye kaldırıldığını anlattı.
Babaannesinin oksijen tedavisine yanıt verdiğini ve bilincinin yerine geldiğini ifade eden İnan, merkezdeki hekimlere minnettar olduklarını kaydetti.
Diyabete bağlı bir ayağı kesilen Bahtiyar Emektar ise diğer ayağının da kesilmekten oksijen tedavisi sayesinde kurtulduğunu söyledi.
Damar tıkanıklıkları nedeniyle ayaklarında yaralar bulunan 80 yaşındaki İsmail-Havvana Özmen çifti de yaklaşık 20 seanslık tedavi sonucu yaralarının iyileştiğini belirtti.