Bahçeli: Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar
Ankara'da medya temsilcileriyle bir araya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in Uğur Dündar'ın programında tepki çeken sözlerini değerlendirdi.
AKPINAR VE GEZEN OLAYI
Bahçeli, 'Asıl sana yazık olmuş Akpınar.' dedi ve toplumun sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesinin kötü bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
'HALK TV'DEKİ PROGRAMDA KONUŞMA ESASINI KAYBETMİŞTİR'
'Konuşma esasını kaybetmiştir. Kim halkı ne kadar güldürürse o kadar alkış alacağım kanaatiyle hareket edilmelidir. Şunu söylemek istiyorum. İsterlerse burada Halk TV'nin Arena'sını baştan bu yana neler alaya alındı, bunları tartışmakta yarar var. Öbür taraftan ise konuşmalar çok hoş bir şey değildi.
'SANA YAZIK OLMUŞ METİN AKPINAR'
28 Nisan 1945 İtalyan faşist lider Mussolini sevgilisi ile birlikte ayaklarından asılmıştır. Bu resim korkunç bir resimdir. Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar şu tabloyu Mussolini'nin ayaklarından asıldığı fotoğraf. 21'inci yüzyılda 2023 yılında 1945'i örnek göstererek eleştiri yapmak bu eleştiri değildir. Bu Metin Akpınar gibi bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnek teşkil etmiştir. Hem demokrasiye hem de kendisine yazık etmiştir. Böyle bir örnek olmaz.
'AKPINAR'IN ÖZÜR DİLEMESİ LAZIMDIR'
Bizim Türk toplumunun geçmişinde ayaktan asılma yoktur. Ayaktan asılmayı kast ediyorsanız. Recep Tayyip Erdoğan'ı faşizmin lideri olarak lanse ediyorsunuz. Ben Metin Akpınar'ın Halk TV'ye çıkarak 'Bu benim cahilliğimdir, özür diliyorum' demesi lazımdır. Ben yanlış bir örnek verdim bu örnek yanlıştır. Bu benim gafletimdir cehaletimdir demesi lazımdır. Milletimden özür diliyorum demesini istiyorum. Bu örneklerle Türkiye'yi bir yere vardıramazsınız.
'DEMOKRASİYİ YAŞATAYIM DERKEN DEMOKRASİYİ KATLETTİ'
Türk demokrasisini yaşatayım derken, demokrasiyi katletmenin anlamı yoktur. Metin Akpınar'ın Abuzer Kadayıf filmini seyretsinler. Orada sosyoloji ile gerçekler arasındaki şeyleri görsünler.' ifadelerini kullandı.
JEST BEKLİYORUZ
Konuşmasında yerel seçimlerde AK Parti-MHP ittifakının devam ettiğini söyleyen Bahçeli, 'Adana, Mersin, Manisa'da AK Parti'den jest bekliyoruz. Jesti reste çevirmezlerse üç tane büyükşehir MHP'nin olacaktır.' dedi.
ÇİRKİN ÜSLUP NE CHP'YE NE DE TÜRKİYE'YE BİR FAYDA SAĞLAR
Bahçeli, Hulusi Akar ile Özgür Özel arasında yaşanan tartışmalara ilişkin 'Bu olay Türkiye'yi çok üzmüştür. CHP'nin Grup Başkanvekili olan şahsiyetin o çirkin uslubu, ne CHP'ye bir fayda sağlar ne de Türkiye'ye bir fayda sağlar. Bundan en büyük zararı da o şahıs görür.
Siyasi itibari sıfırlanmış bir kişi olarak toplumda kabul görür bir hale gelmiştir. Yaşananlar Türkiye'yi çok üzmüştür.' diye konuştu.
HULUSİ AKAR PAŞA KUR'AN'A, BAYRAĞA VE SİLAHA SAHİP ÇIKMIŞTIR
Bahçeli şöyle devam etti: '16 Ağustos 2015'te sayın Hulusi Akar Paşa Genelkurmay Başkanı olmuştur. MHP olarak 3 yılda bir genelkurmay başkanlarına tebrik ziyareti düzenleriz. Geçmiş dönemde de bunu gerçekleştirmiş olduk. Ancak 2 Ekim 2015'te Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşayı ziyaret ettim. Orada bir olayı gerçekleştirdim. O da şudur. Sayın Hulusi Akar Paşa'ya Kuran-ı Kerim, Türk bayrağı ve altın kaplamalı bir silah hediye ettim. Niçin bunu yaptım. Bu anlamlı hediyeyi verme ihtiyacı hissetim? Hulusi Akar Paşa Kur'an'a, bayrağa ve silaha sahip çıkmıştır.'
'ABD'NİN KARARININ ARKASINDA NE YATTIĞINI BİLMİYORUZ'
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'ABD'nin Suriye'den çekime görüşü dünyanın hemen her yerinde yankı buldu. Tabi gerçek sebeplerinin ne olduğunu bilmek mümkün değildir. Bunu öğrenebilmenin tek yolu ülkeyi yönetenlerin kamuoyunu bilgilendirmesidir.
MHP olarak ABD'nin kararının önünde ve arkasında ne yattığını bilmiyoruz.
Türkiye'nin terörle mücadelede çok keskin ve kararlı tutumu vardır. MHP olarak bu desteğimizi sürdürmeye devam ediyoruz.
2019 yılına yeni bir sistemin ilk bütçesiyle girilmektedir.
ESAD'LA DİYALOG KURULMASINDAN YANA DEĞİLİM
Esad rejimiyle herhangi bir şart altında Türkiye'nin diyalog kurmasından yana değilim.
Suriye'yi Esed rejiminden kurtarmak önceliğinde çok yönlü bir politika takip edilmektedir ve bu politika yerindedir. Türkiye'nin böylesine zorlu bir dönemde bu denli çok yönlü bir politika takip etmesi takdire şayandır.
Batı ve doğuyu şekillendirebilecek bir kararlılıkla diplomasisi yürütülüyor. Bu olumlu bir gelişmedir ve devamında yarar vardır. Etkin inisiyatif kaybedilmemelidir.
İSTANBUL YA DA ANKARA'DA TOPLANTI ÖNERİSİ
Ortadoğu ve dünyadaki çatışmalara son verebilecek diyalogları başkalarının eline bırakmamalı Türkiye. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlı tutumu devam ederken, şahsi önerim 'İstanbul'da veya Ankara'da küresel güçlerin bir araya gelebileceği bir davet' yapmasıdır.
YÜZDE 52 HESABI
MHP 24 Haziran seçimlerine yine bir formül ile gelmiştir. Bu formül bildiğimiz matematiksel bir değerlendirmedir. x+y eşittir veya büyüktür z olması lazım. 24 Haziran seçimlerinde x AKP'dir, y MHP'dir, z de Cumhur İttifakı'nın toplamı olan yüzde 52'dir. Demek ki mahalli idareler seçiminde cumhur ittifakı yüzde 52 altına düşmeyecek bir sonucu sağlayabilirse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyecek yanlışlıklardan Türkiye'yi kurtarmış olur.
YEREL SEÇİMDE AK PARTİ-MHP İTTİFAKI
Cumhur İttifakı önemli ve hayırlı bir ittifaktır Yenikapı ruhunun devamıdır. 24 Haziran seçimleri de sonuç itibariyle bu imkanı vermiştir. Cumhur İttifakı'nın 24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne kıvrılmasından sonra karşısına Mahalli İdareler Seçimleri gelmiştir. Cumhur İttifakı'nın bakış açısı ile seçimlere yaklaşmak da yarar vardır. Sağlam zeminde yürümektedir sonuca da gelinmiş durumdadır.
Cumhur İttifakı 51 ilde ittifakı oluşturan AK Parti ve MHP kendi adayları ile seçimlere katılacaktır. Belediye meclis üyeliklerinde il genel meclis üyeliklerinde kendi adayları ile yarışacaktır. 51 ilin ilçelerinde de kendi adayları ile bu yarışı devam ettirecektir. 30 büyükşehrin üzerinde şu an için bir prensip anlaşması sağlanmıştır. 30 büyükşehir ilçelerinde çalışmalar devam etmektedir. O da birkaç gün içerisinde tamamlanmış olacaktır.
Şahsi kanaatim Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sürecinde Sayın Binali Yıldırım bey hem parti genel başkanı hem başbakan olarak görüşmeleri sürdüren yapıcı yaklaşımları ile dikkat çeken bir kişi olmuştur. Bir milletvekili aday olduğu zaman seçilirse ya milletvekilliğine devam edecek ya da belediye başkanlığını tercih edecek. İstifası gerekir mi gerekmez mi tartışmasıyla bunu çıkmaz sokağa sokmanın faydası yoktur. Seçildiği gün tercihini ortaya koyacak. Belediye başkanlığını tercih ettiği andan itibaren kimin Meclis Başkanı olacağı konusu gündeme gelmiş olacak. O aşamaya geldiği zaman partiler arasında bir diyalog gelişebilir. Meclis Başkanı kim olacak tartışması Binali Yıldırım'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını gölgeler. Bunu da istismar eden Meclis'te çok sayıda parti milletvekili vardır.'
İşte Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in ifadeleri