Tarımsal Üretim Ve İhracat Desteklerle Büyüyecek
Devletin üreticiye sağladığı tarımsal desteklerin tutarı 20132017 döneminde 53 milyar lirayı aşarken, gelecek yıl için 16,1 milyar liralık rekor destek planlandı Tarımsal üretime ve ihracata verilen desteklerin, 5 yılda 85 milyar dolara ulaşan tarımsal ihracata da ivme kazandırması hedefleniyor Türk Eximbank'ın 'Mevsimsel Kredi Destek Programı' kapsamında pamuk, incir, üzüm, zeytin, fındık, kayısı gibi stratejik ürünler için ihracatçı firmalara yıl sonuna kadar vereceği 200 milyon dolarlık ilave finansmanın da bu yolda önemli katkı sağlaması bekleniyor.
AYŞENUR SAĞLAM/ DİLARA ZENGİN - Devletin üreticiye verdiği tarımsal desteklerin tutarı son 5 yılda 53 milyar lirayı aşarken, gelecek yıl için 16,1 milyar liralık rekor destek bütçesi ayrıldı. Bu desteklerin, tarımsal üretimle birlikte ihracata da artış olarak yansıması bekleniyor.
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yaptığı derlemeye göre, istihdam ve sanayide stratejik öneme sahip tarım sektörünün milli gelire katkısı geçen yıl 189 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Tarımsal gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) payı bu dönemde yüzde 6,1 olarak belirlendi.
Tarımın ülke ekonomisine sağladığı katkıda hükümetin sağladığı destekler de etkili oldu. Bu sektöre destek tutarı 2002 yılında 1,8 milyar lira iken, geçen yıl yüzde 620 artışla 12,9 milyar liraya ulaştı. 2013-2017 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde tarımsal destek toplamı 53 milyar lirayı aştı. Bu yıl da sektöre 14,5 milyar lira nakit destek verilmiş olacak. Tarımsal ödemeler kapsamında gelecek yıl ayrılan destek bütçesi ise 16,1 milyar lira olarak planlandı. Bu tutar, tarımsal destekler kapsamında günümüze kadar tahsis edilmiş en yüksek miktar olacak.
- Üretimle birlikte ihracata da katkı
Üreticiye verilen destekler, tarımsal üretimin yanı sıra ihracata da katkı sağlıyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk Eximbank'ın yeni başlattığı Mevsimsel Kredi Destek Programı ile yıl sonuna kadar pamuk, incir, üzüm, zeytin, fındık, kayısı ve diğer tarım ürünleri ihracatı yapan firmalara 200 milyon dolar ilave finansman sağlayacağını açıklamıştı. Bu desteğin de ihracatçının elini rahatlattığı belirtiliyor.
Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002'de 3,7 milyar dolar iken, geçen yıl yüzde 360 artışla yaklaşık 17 milyar dolara yükseldi. Son 5 yılda 85 milyar dolar olarak belirlenen tarımsal ihracat, bu yılın 7 aylık döneminde 11 milyar doları buldu.
Tarım ve gıda ticaretinde 5 yıllık dönemde 6,2 milyar dolarla fındık, 2,2 milyar dolarla kuru üzüm, 1,5 milyar dolarla kayısı, 1,2 milyar dolarla incir en fazla ihracatı yapılan ürünler arasında yer aldı. Ekim ayı itibarıyla bu yılki fındık ihracatı 716 milyon dolar, kuru üzüm ihracatı 400 milyon dolar, kayısı ihracatı 201 milyon dolar ve incir ihracatı 200 milyon dolar olarak kaydedildi.
Söz konusu ürünlerden pamukta yapılan ihracat 5 yılda 127 milyon dolar olurken, bu yılın ocak-ekim döneminde 58 milyon doları bulması dikkati çekti. Zeytin ve zeytinyağında ihracat 5 yılda 1,3 milyar dolar, bu yılın 10 ayında ise 310 milyon dolar olarak gerçekleşti.
- İhracatçılara "destek" motivasyonu
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, AA muhabirine, Türkiye'nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı üretim ve ihracatında dünya lideri olduğunu ancak bunun yeteri kadar değerlendirilemediğini söyledi.
Mevsimsel Kredi Destek Programı'nın sektörü motive ettiğini belirten Celep, özellikle sektörde düşük marjlı çalışılan ürünlerde bankalardaki limit ve teminat mektubu faizlerinin düşürülmesi gerektiğini bildirdi.
Celep, katma değerli ürün satmak ve üretimi artırmak için tarım sektöründe stok kontrolünün doğru stratejik planlamayla yapılması gerektiğine işaret ederek, "Sanıldığı gibi Türkiye'nin ürün fazlası yok, sadece dönemsel fazlalık oluyor. Tarımsal ürünlerin mevsimlik olduğu mantığını aşmalıyız. Bu ürünlerin depolanması ve yıl geneline yayılması gerekiyor. Devlet bu noktada yönetici değil, yönlendirici olsun istiyoruz." dedi.
Tarımda ortak akılla güç birliği oluşturularak daha iyi sonuçlara ulaşılabildiğini vurgulayan Celep, şunları kaydetti:
"Türk üzümünün ham maddesinin tonunu bin 500 dolar seviyesinden yüzde 20 artışla bin 800 dolar seviyesine taşıdık ve bunu sadece tabandaki konsensüsle sağladık. Bunu, kayısıya, incire ve diğer tarım ürünlerine de yansıtma sorumluluğumuz var. Kuru üzümü bir model olarak almalıyız. Ortak menfaatimiz için bireysel çalışmadan uzaklaşıp birlikte hareket etmeliyiz. Kuru meyvede bu yıl rekolte eksikliğine ve dolardaki yükselişe rağmen 1,5 milyar dolarlık ihracatı aşmayı hedefliyoruz."
Kaynak: AA
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yaptığı derlemeye göre, istihdam ve sanayide stratejik öneme sahip tarım sektörünün milli gelire katkısı geçen yıl 189 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Tarımsal gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) payı bu dönemde yüzde 6,1 olarak belirlendi.
Tarımın ülke ekonomisine sağladığı katkıda hükümetin sağladığı destekler de etkili oldu. Bu sektöre destek tutarı 2002 yılında 1,8 milyar lira iken, geçen yıl yüzde 620 artışla 12,9 milyar liraya ulaştı. 2013-2017 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde tarımsal destek toplamı 53 milyar lirayı aştı. Bu yıl da sektöre 14,5 milyar lira nakit destek verilmiş olacak. Tarımsal ödemeler kapsamında gelecek yıl ayrılan destek bütçesi ise 16,1 milyar lira olarak planlandı. Bu tutar, tarımsal destekler kapsamında günümüze kadar tahsis edilmiş en yüksek miktar olacak.
- Üretimle birlikte ihracata da katkı
Üreticiye verilen destekler, tarımsal üretimin yanı sıra ihracata da katkı sağlıyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk Eximbank'ın yeni başlattığı Mevsimsel Kredi Destek Programı ile yıl sonuna kadar pamuk, incir, üzüm, zeytin, fındık, kayısı ve diğer tarım ürünleri ihracatı yapan firmalara 200 milyon dolar ilave finansman sağlayacağını açıklamıştı. Bu desteğin de ihracatçının elini rahatlattığı belirtiliyor.
Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002'de 3,7 milyar dolar iken, geçen yıl yüzde 360 artışla yaklaşık 17 milyar dolara yükseldi. Son 5 yılda 85 milyar dolar olarak belirlenen tarımsal ihracat, bu yılın 7 aylık döneminde 11 milyar doları buldu.
Tarım ve gıda ticaretinde 5 yıllık dönemde 6,2 milyar dolarla fındık, 2,2 milyar dolarla kuru üzüm, 1,5 milyar dolarla kayısı, 1,2 milyar dolarla incir en fazla ihracatı yapılan ürünler arasında yer aldı. Ekim ayı itibarıyla bu yılki fındık ihracatı 716 milyon dolar, kuru üzüm ihracatı 400 milyon dolar, kayısı ihracatı 201 milyon dolar ve incir ihracatı 200 milyon dolar olarak kaydedildi.
Söz konusu ürünlerden pamukta yapılan ihracat 5 yılda 127 milyon dolar olurken, bu yılın ocak-ekim döneminde 58 milyon doları bulması dikkati çekti. Zeytin ve zeytinyağında ihracat 5 yılda 1,3 milyar dolar, bu yılın 10 ayında ise 310 milyon dolar olarak gerçekleşti.
- İhracatçılara "destek" motivasyonu
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, AA muhabirine, Türkiye'nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı üretim ve ihracatında dünya lideri olduğunu ancak bunun yeteri kadar değerlendirilemediğini söyledi.
Mevsimsel Kredi Destek Programı'nın sektörü motive ettiğini belirten Celep, özellikle sektörde düşük marjlı çalışılan ürünlerde bankalardaki limit ve teminat mektubu faizlerinin düşürülmesi gerektiğini bildirdi.
Celep, katma değerli ürün satmak ve üretimi artırmak için tarım sektöründe stok kontrolünün doğru stratejik planlamayla yapılması gerektiğine işaret ederek, "Sanıldığı gibi Türkiye'nin ürün fazlası yok, sadece dönemsel fazlalık oluyor. Tarımsal ürünlerin mevsimlik olduğu mantığını aşmalıyız. Bu ürünlerin depolanması ve yıl geneline yayılması gerekiyor. Devlet bu noktada yönetici değil, yönlendirici olsun istiyoruz." dedi.
Tarımda ortak akılla güç birliği oluşturularak daha iyi sonuçlara ulaşılabildiğini vurgulayan Celep, şunları kaydetti:
"Türk üzümünün ham maddesinin tonunu bin 500 dolar seviyesinden yüzde 20 artışla bin 800 dolar seviyesine taşıdık ve bunu sadece tabandaki konsensüsle sağladık. Bunu, kayısıya, incire ve diğer tarım ürünlerine de yansıtma sorumluluğumuz var. Kuru üzümü bir model olarak almalıyız. Ortak menfaatimiz için bireysel çalışmadan uzaklaşıp birlikte hareket etmeliyiz. Kuru meyvede bu yıl rekolte eksikliğine ve dolardaki yükselişe rağmen 1,5 milyar dolarlık ihracatı aşmayı hedefliyoruz."