Sağlık-Sen Malatya Şubesinden Döner Sermaye Protestosu
Memur Sen’e bağlı Sağlık-Sen Malatya Şubesi Başkanı Mehmet Bingöl, Malatya’da sağlık kuruluşlarında hekim dışı personelin büyük bir kısmının ek ödeme alamadığını belirterek “Döner Sermaye Sisteminin artık son kullanma tarihi geçmiş ve miadı dolmuştur” dedi.
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan Sağlık-Sen üyeleri, döner sermaye sistemini protesto etti. Burada basın açıklaması yapan Sağlık-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Bingöl, döner sermayenin kurum içinde dağıtımında ek ödeme yönetmenliğinden kaynaklanan pek çok adaletsizliklerin olduğunu savundu.
Sağlık Bakanlığı’nın ek ödeme yönetmeliğinde gerekli düzenlemenin yapılmasını istediklerini belirten Bingöl, “Sağlıkta dönüşümle birlikte sağlık sistemimizin önemli bir unsuru haline gelen performansa dayalı ek ödeme sistemi de artık fayda ve motivasyon sağlamak yerine çalışanlar üzerinde mutsuzluk kaynağı haline gelmiştir” ifadelerine yer verdi.
Bingöl, “Nasıl ilaçların ve gıdaların son kullanma tarihi varsa sistemlerin de son kullanma tarihi vardır ve Döner Sermaye Sisteminin artık son kullanma tarihi geçmiş, miadı dolmuştur” diyerek Malatya’da sağlık kuruluşlarında hekim dışı personelin büyük bir kısmının sabit üstü ek ödeme alamadığını iddia etti.
5 yıl önce sabit ek ödemelerin döner sermaye havuzunun yüzde 25’ini oluştururken bugün bu oranın yüzde 80 olduğunu kaydeden Bingöl, “ Çünkü sabit ek ödemeler 6 ayda bir memur maaş zammı oranında artmakta, dağıtılabilir döner sermaye ise fiyatlar artmadığından 14 yıldır artmamaktadır. Bu doğrultuda genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler ve teknik hizmetler sınıfı personel hiç sabit üstü performans ödemesi almamakta, sağlık hizmetleri sınıfı çok az almakta veya almamakta, hekimler ise giderek azalan bir döner sermaye almaktadırlar. Çalışanların neredeyse tamamı bu dağılımın adaletsiz olduğunu görmektedir. Sonuç olarak hekimler dâhil tüm çalışanlar sadece sabit ek ödemeye mahkum kalacaktır” şeklinde konuştu.
Döner sermaye ile ilgili acilen alınması gereken önlemleri sıralayan Bingöl, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dağıtılabilir döner sermaye tutarları ve oranları artırılmalı, döner sermaye katsayıları acilen adil bir şekilde yeniden belirlenmelidir. Döner sermaye bütçesinden maaş alanların genel bütçeye geçirilmesi sağlanmalıdır. Diğer kamu kurumlarında olduğu gibi sabit ek ödemelerin genel bütçeden ödenmesi ve gelir vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. Nöbet, fazla mesai yolluk gibi giderlerin genel bütçeden ödenmesi sağlanmalıdır. Acil önlem alınmaz ise 1 yıl içerisinde hekimler dahil tüm sağlık çalışanları sadece sabit ek ödemeye mahkum kalacak ve sistem tamamen çökecektir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının tamamına yansıyacak acilen köklü bir değişiklik yapmalı, bu arada da ilimizdeki sağlık kurumları mümkün olduğunca döner sermayeyi en üst oranlardan dağıtılmalıdır.
Sağlık çalışanları 7/24 zor şartlar altında hizmet sunmaktadır. Sağlık çalışanları Avrupa’da ki emsalleri ile mukayese edildiğinde üç kat daha fazla iş yapmaktadır. Sağlıkta genel işleyiş açısından yerelde idarecilerin kendi arasında koordinasyonu sağlayamadığından sorunlar çalışanlara yansımaktadır. Çalışanların sorunları çözülmediğinden çalışanların mutsuzluğuna ve iş kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle çalışanların, hastaların memnuniyetini artıracak ve kurumuna hakim, işin ehli olan idarecilerin olması sağlanmalıdır.”
Kaynak: İHA
Sağlık Bakanlığı’nın ek ödeme yönetmeliğinde gerekli düzenlemenin yapılmasını istediklerini belirten Bingöl, “Sağlıkta dönüşümle birlikte sağlık sistemimizin önemli bir unsuru haline gelen performansa dayalı ek ödeme sistemi de artık fayda ve motivasyon sağlamak yerine çalışanlar üzerinde mutsuzluk kaynağı haline gelmiştir” ifadelerine yer verdi.
Bingöl, “Nasıl ilaçların ve gıdaların son kullanma tarihi varsa sistemlerin de son kullanma tarihi vardır ve Döner Sermaye Sisteminin artık son kullanma tarihi geçmiş, miadı dolmuştur” diyerek Malatya’da sağlık kuruluşlarında hekim dışı personelin büyük bir kısmının sabit üstü ek ödeme alamadığını iddia etti.
5 yıl önce sabit ek ödemelerin döner sermaye havuzunun yüzde 25’ini oluştururken bugün bu oranın yüzde 80 olduğunu kaydeden Bingöl, “ Çünkü sabit ek ödemeler 6 ayda bir memur maaş zammı oranında artmakta, dağıtılabilir döner sermaye ise fiyatlar artmadığından 14 yıldır artmamaktadır. Bu doğrultuda genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler ve teknik hizmetler sınıfı personel hiç sabit üstü performans ödemesi almamakta, sağlık hizmetleri sınıfı çok az almakta veya almamakta, hekimler ise giderek azalan bir döner sermaye almaktadırlar. Çalışanların neredeyse tamamı bu dağılımın adaletsiz olduğunu görmektedir. Sonuç olarak hekimler dâhil tüm çalışanlar sadece sabit ek ödemeye mahkum kalacaktır” şeklinde konuştu.
Döner sermaye ile ilgili acilen alınması gereken önlemleri sıralayan Bingöl, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dağıtılabilir döner sermaye tutarları ve oranları artırılmalı, döner sermaye katsayıları acilen adil bir şekilde yeniden belirlenmelidir. Döner sermaye bütçesinden maaş alanların genel bütçeye geçirilmesi sağlanmalıdır. Diğer kamu kurumlarında olduğu gibi sabit ek ödemelerin genel bütçeden ödenmesi ve gelir vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. Nöbet, fazla mesai yolluk gibi giderlerin genel bütçeden ödenmesi sağlanmalıdır. Acil önlem alınmaz ise 1 yıl içerisinde hekimler dahil tüm sağlık çalışanları sadece sabit ek ödemeye mahkum kalacak ve sistem tamamen çökecektir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının tamamına yansıyacak acilen köklü bir değişiklik yapmalı, bu arada da ilimizdeki sağlık kurumları mümkün olduğunca döner sermayeyi en üst oranlardan dağıtılmalıdır.
Sağlık çalışanları 7/24 zor şartlar altında hizmet sunmaktadır. Sağlık çalışanları Avrupa’da ki emsalleri ile mukayese edildiğinde üç kat daha fazla iş yapmaktadır. Sağlıkta genel işleyiş açısından yerelde idarecilerin kendi arasında koordinasyonu sağlayamadığından sorunlar çalışanlara yansımaktadır. Çalışanların sorunları çözülmediğinden çalışanların mutsuzluğuna ve iş kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle çalışanların, hastaların memnuniyetini artıracak ve kurumuna hakim, işin ehli olan idarecilerin olması sağlanmalıdır.”