HDP Antalya Milletvekili Bülbül Açıklaması
'Tunceli ismi kaldırılmalı ve kentin kadim ismi Dersim yeniden kabul edilmelidir'.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Tunceli'nin isminin Dersim olarak değiştirilmesi gerektiğini savundu.
Bülbül, Tunceli'de 1937-1938 yıllarında askeri harekat esnasında idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak amacıyla Mecliste basın toplantısı düzenlediğini belirtti.
"Seyit Rıza ve arkadaşlarının 81 yıl önce hafta sonu kurulan düzmece bir mahkeme sonrasında Elazığ Buğday Pazarı Meydanı'nda idam edildiğini" ifade eden Bülbül, idam edilenler arasında Seyit Rıza'nın oğlunun da bulunduğunu söyledi. Bülbül, şu görüşleri savundu:
"Resmi ideolojinin iddia ettiği gibi Dersim'de bir isyan olmamıştır. Tedip, tenkil, tehcir üçgeninde katliam ve kırım olmuştur. Pir Seyit Rıza, resmi ideolojinin dediği gibi eşkıya, sergerde değil Kürt Alevi Dersim halk önderidir. 2011 yılında dönemin başbakanı Dersim'de yaşananları kabul etmiş, 'Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa özür dilerim.' demiştir. Ancak bu durumu geçiştirmek için kullanılmış bir özürdür. Bu özrün sözde kalması ve somut hiçbir adıma dönüşmemesi devletin Dersim'e bakışının en bariz göstergesidir."
Bülbül, özür dilemenin ciddiyet gerektirdiğini, özür dileyip gereğini yerine getirmemenin kabuk bağlamış bir yarayı kaşıyıp kanatmaktan başka anlam ifade etmeyeceğini belirterek, "Tunceli bir kent adı değil, askeri harekatın ve dersim kırımını düzenleyen kanunun adıdır. Tunceli ismi kaldırılmalı ve kentin kadim ismi Dersim kabul edilmelidir." dedi.
Bir gazetecinin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Kadir Mısıroğlu'nu ziyaretine ilişkin görüşlerini sorması üzerine Bülbül, "Diyanet İşleri Başkanı kendisini aşan bir çalışma yürütmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı özü itibarıyla devlet ve hükümet tarafından belirlenmiş bir tür devlet dini diyebileceğimiz bir çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanı'nın sadece Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesi değil yaptığı diğer çalışmaların hiçbirisi de doğru, yerinde ve hakkaniyetli değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı özellikle Alevi inancı konusunda sistematik olarak çarpıtmak, asimilasyon, başkalaştırmak gibi politikalar uygulamaktadır. Bu politikaların hiçbirisini kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Bülbül, Tunceli'de 1937-1938 yıllarında askeri harekat esnasında idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak amacıyla Mecliste basın toplantısı düzenlediğini belirtti.
"Seyit Rıza ve arkadaşlarının 81 yıl önce hafta sonu kurulan düzmece bir mahkeme sonrasında Elazığ Buğday Pazarı Meydanı'nda idam edildiğini" ifade eden Bülbül, idam edilenler arasında Seyit Rıza'nın oğlunun da bulunduğunu söyledi. Bülbül, şu görüşleri savundu:
"Resmi ideolojinin iddia ettiği gibi Dersim'de bir isyan olmamıştır. Tedip, tenkil, tehcir üçgeninde katliam ve kırım olmuştur. Pir Seyit Rıza, resmi ideolojinin dediği gibi eşkıya, sergerde değil Kürt Alevi Dersim halk önderidir. 2011 yılında dönemin başbakanı Dersim'de yaşananları kabul etmiş, 'Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa özür dilerim.' demiştir. Ancak bu durumu geçiştirmek için kullanılmış bir özürdür. Bu özrün sözde kalması ve somut hiçbir adıma dönüşmemesi devletin Dersim'e bakışının en bariz göstergesidir."
Bülbül, özür dilemenin ciddiyet gerektirdiğini, özür dileyip gereğini yerine getirmemenin kabuk bağlamış bir yarayı kaşıyıp kanatmaktan başka anlam ifade etmeyeceğini belirterek, "Tunceli bir kent adı değil, askeri harekatın ve dersim kırımını düzenleyen kanunun adıdır. Tunceli ismi kaldırılmalı ve kentin kadim ismi Dersim kabul edilmelidir." dedi.
Bir gazetecinin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Kadir Mısıroğlu'nu ziyaretine ilişkin görüşlerini sorması üzerine Bülbül, "Diyanet İşleri Başkanı kendisini aşan bir çalışma yürütmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı özü itibarıyla devlet ve hükümet tarafından belirlenmiş bir tür devlet dini diyebileceğimiz bir çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanı'nın sadece Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesi değil yaptığı diğer çalışmaların hiçbirisi de doğru, yerinde ve hakkaniyetli değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı özellikle Alevi inancı konusunda sistematik olarak çarpıtmak, asimilasyon, başkalaştırmak gibi politikalar uygulamaktadır. Bu politikaların hiçbirisini kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.