'İyot Eksikliği Önemli Bir Halk Sağlığı Sorunu'
Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Fahri Bilgiç, iyot eksikliğinin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti.
İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Bilgiç, iyot eksikliğinin tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu aktardı.
Dünya genelinde en az bir buçuk milyar insanın iyot eksikliği riski altında olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Bilgiç, "İyot açısından fakir topraklara sahip ülkemizde 1999 yılından bu yana iyot eksikliği ile mücadele amacı ile sofra tuzlarına iyot eklenmektedir. Ancak çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmasına karşın ülkemizde iyot eksikliği hala önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
İyot eksikliğinin anne karnından itibaren yaşamın tüm dönemlerinde ciddi sorunlara neden olduğunu aktaran Bilgiç, şunları kaydetti:
"İyot molekülleri başlıca vücutta zeka gelişiminden, büyümeye, bağışıklık sisteminden, sindirim sistemine kadar bir çok önemli yapıyı kontrol eden tiroit hormonlarının üretiminde kullanılmaktadır. İyot vücutta üretilmez. Tek kaynağı diyetle alımdır. Bu yüzden iyot eksikliğinin ana nedeni beslenmedir. İyot açısından güçlendirilmemiş tuz kullanılması veya uzun süre tuz kısıtlaması yapılması ciddi iyot eksikliğine neden olabilmektedir. Vegan veya vejetaryen bireylerde de iyot eksikliği görülebilmektedir. Brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve soya gibi besinler çiğ tüketilirse iyot metabolizmasını bozabilmektedir. Ayrıca sigara iyot emilimini azaltmaktadır.İyot eksikliği tiroit bezinin büyümesine, yani guatr hastalığına ve tiroit hormonu üretiminin azalmasına (hipotiroidi) neden olmaktadır. Hipotiroidiye yol açtıktan sonra saç dökülmesi, halsizlik, cilt kuruluğu, ciltte kalınlaşma, kabızlık, üşüme hissi, sık hastalanma, kan yağlarında bozulma, yorgunluk hissi, adet düzensizlikleri, tırnaklarda çabuk kırılma, kilo artışı, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, kalp ve akciğer yetersizliği gibi geniş bir şikayet yelpazesi oluşturabilmektedir."
İyotun meme kanseri ve kalp damar hastalıklarından koruyucu etkisi olduğu ve lenf sisteminin sağlıklı çalışmasında etkili olduğunu aktaran Bilgiç, "Gebelerde iyot ihtiyacı artmaktadır. Gebelerde iyot eksikliğine bağlı düşük, erken doğum, doğumsal anomaliler görülebilmektedir. İyot yetersizliği olan annelerden doğan bebeklerde zeka geriliği, işitme ve konuşma bozukluğu ile gelişme geriliği görülebilmektedir. Çocukluk çağında ise büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinde azalma, öğrenme güçlüğü, okul başarısında azalma gibi sorunlara da yol açabilmektedir." ifadelerini kullandı.
İyotlu sofra tuzu, deniz ürünleri, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, yumurta, kuru erik ve beyaz fasulyenin iyottan zengin başlıca besinler olduğunu belirten Bilgiç, şöyle devam etti:
"İyot eksikliği başlıca iyotlu tuz tüketimi ile giderilmektedir. Günlük iyot ihtiyacı 2 gram tuz ile karşılanabilmektedir. Açıkta bırakıldığı takdirde tuzdaki iyot yok olur. Bu yüzden iyotlu tuz ambalajı içinde tüketilmeli, ya da nemli olmayan, serin ortamlarda, ışık, güneş ve hava görmeyen koyu renkli cam kaplarda saklanmalı ve kısa sürede tüketilecek şekilde az miktarda satın alınmalıdır. Ayrıca yemek sıcakken katıldığında iyot etkinliği kaybolabilmektedir. Yemek ocaktan alınmadan hemen önce ya da sofra da atılmalıdır."
Kaynak: AA
Dünya genelinde en az bir buçuk milyar insanın iyot eksikliği riski altında olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Bilgiç, "İyot açısından fakir topraklara sahip ülkemizde 1999 yılından bu yana iyot eksikliği ile mücadele amacı ile sofra tuzlarına iyot eklenmektedir. Ancak çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmasına karşın ülkemizde iyot eksikliği hala önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
İyot eksikliğinin anne karnından itibaren yaşamın tüm dönemlerinde ciddi sorunlara neden olduğunu aktaran Bilgiç, şunları kaydetti:
"İyot molekülleri başlıca vücutta zeka gelişiminden, büyümeye, bağışıklık sisteminden, sindirim sistemine kadar bir çok önemli yapıyı kontrol eden tiroit hormonlarının üretiminde kullanılmaktadır. İyot vücutta üretilmez. Tek kaynağı diyetle alımdır. Bu yüzden iyot eksikliğinin ana nedeni beslenmedir. İyot açısından güçlendirilmemiş tuz kullanılması veya uzun süre tuz kısıtlaması yapılması ciddi iyot eksikliğine neden olabilmektedir. Vegan veya vejetaryen bireylerde de iyot eksikliği görülebilmektedir. Brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve soya gibi besinler çiğ tüketilirse iyot metabolizmasını bozabilmektedir. Ayrıca sigara iyot emilimini azaltmaktadır.İyot eksikliği tiroit bezinin büyümesine, yani guatr hastalığına ve tiroit hormonu üretiminin azalmasına (hipotiroidi) neden olmaktadır. Hipotiroidiye yol açtıktan sonra saç dökülmesi, halsizlik, cilt kuruluğu, ciltte kalınlaşma, kabızlık, üşüme hissi, sık hastalanma, kan yağlarında bozulma, yorgunluk hissi, adet düzensizlikleri, tırnaklarda çabuk kırılma, kilo artışı, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, kalp ve akciğer yetersizliği gibi geniş bir şikayet yelpazesi oluşturabilmektedir."
İyotun meme kanseri ve kalp damar hastalıklarından koruyucu etkisi olduğu ve lenf sisteminin sağlıklı çalışmasında etkili olduğunu aktaran Bilgiç, "Gebelerde iyot ihtiyacı artmaktadır. Gebelerde iyot eksikliğine bağlı düşük, erken doğum, doğumsal anomaliler görülebilmektedir. İyot yetersizliği olan annelerden doğan bebeklerde zeka geriliği, işitme ve konuşma bozukluğu ile gelişme geriliği görülebilmektedir. Çocukluk çağında ise büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinde azalma, öğrenme güçlüğü, okul başarısında azalma gibi sorunlara da yol açabilmektedir." ifadelerini kullandı.
İyotlu sofra tuzu, deniz ürünleri, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, yumurta, kuru erik ve beyaz fasulyenin iyottan zengin başlıca besinler olduğunu belirten Bilgiç, şöyle devam etti:
"İyot eksikliği başlıca iyotlu tuz tüketimi ile giderilmektedir. Günlük iyot ihtiyacı 2 gram tuz ile karşılanabilmektedir. Açıkta bırakıldığı takdirde tuzdaki iyot yok olur. Bu yüzden iyotlu tuz ambalajı içinde tüketilmeli, ya da nemli olmayan, serin ortamlarda, ışık, güneş ve hava görmeyen koyu renkli cam kaplarda saklanmalı ve kısa sürede tüketilecek şekilde az miktarda satın alınmalıdır. Ayrıca yemek sıcakken katıldığında iyot etkinliği kaybolabilmektedir. Yemek ocaktan alınmadan hemen önce ya da sofra da atılmalıdır."