Antalya'da Vakıf Üzerinden Dolandırıcılık İddiası

Manavgat ilçesinde üniversite için kurulan vakıf üzerinden dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldı.

Manavgat ilçesinde üniversite için kurulan vakıf üzerinden 75 kişiden 11 milyon 73 bin lira toplanarak dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldı.

İddiaya göre, Manavgat'ta özel bir eğitim kurumu yöneticileri tarafından, 2011 ve 2012'de düzenlenen toplantılarda ilçede özel bir üniversite kurulması konusunda çalışma yapıldı. Okuldaki öğrencilerin velileri olan Manavgatlı esnaf ve iş insanları, üniversite için kurulan vakfa bağışta bulundu.

A.İ'nin başkanı olduğu vakıf, 75 öğrenci velisi ve esnaftan 2013 yılı ocak ayına kadar üniversite kurulması şartıyla çek ve senetler aldı.

Bağışçılara, üniversite ve özel lise için Manavgat'ın Sarılar Mahallesi'nde yan yana 2 ayrı arsa alındığı ve yakında inşaata başlanacağı bilgisi verildi.

Sarılar Mahallesi'nde temeli atılarak bina inşaatına başlanan arsanın hazine yeri olduğu ve vakfa tahsis edilmediği ortaya çıkınca o dönem faaliyette olan Sarılar Belde Belediyesi tarafından yapı, tatil tutanağıyla yıkım kararı verildi ve inşaat yıkıldı.

Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) üniversite kurulması konusunda yapılan başvuru ise 2013 yılı başında gerekli mali şartları sağlayamadığı gerekçesiyle kesin olarak reddedildi.

Vakfın üniversiteyi kuramayacağının ortaya çıkması üzerine bazı bağışçılara ödemeleri iade edilirken, bir kısmına da vakıf yetkilileri tarafından, YÖK'ün istediği mal varlığını sağlamak amacıyla Manavgat'ta V.K. adlı müteahhitten 12 daire satın alındı.

Çek ve senetleri tahsil eden üçüncü kişiler tarafından icra takibi başlatılması üzerine vakıf yöneticileri hakkında Manavgat Cumhuriyet Savcılığı'na "Kamu kurumları kullanılarak dolandırıcılık yapılması" suçlamasıyla şikayette bulunuldu. Şikayetleri inceleyen Manavgat Cumhuriyet Savcılığı, Mart 2016'da kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Vakfa bağış yapan G.K.K. ve B.J, vakıf yöneticileri hakkında "yolsuzluk" iddiasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne şikayette bulundu. Şikayet üzerine inceleme başlatıldı. Başmüfettiş Okan Saydam, Manavgat'a gelerek vakfın tüm belgelerini inceleyip 750 sayfalık rapor hazırladı.

2011 yılının 2'nci eğitim öğrenim döneminden itibaren "üniversite kuracağız" vaadiyle 75 kişiden kişi başı 200 bin lira olacak şekilde çek ve senet alındığını belirten başmüfettiş Saydam, raporunda şu ifadelere yer verdi:

"Eğitim vakfı namına düzenlenmiş olarak Manavgat eşrafından 4-5 yıla yayılmış vadeleri kapsayan toplam 11 milyon 73 bin liralık çek ve senet alındığı, alınan bu çek ve senetlerin vakfın muhasebe kayıtlarına kaydedilmediği, bu çek ve senetlerin 2012- 2016 döneminde sadece vakıf giderlerinin finansmanı için mecburen kayda alınmak durumunda kalınan kadarının kaydının yapıldığı, kayda alınan çek ve senet tutarının toplamda 2 milyon 584 bin 847 lira 73 kuruş olduğu, 8 milyon 488 bin 152 lira 27 kuruşluk çek ve senedin kayıt dışı bırakıldığı, kayıt dışı bırakılan çek ve senetlerin 3 milyon 519 bin 500 liralık kısmının iade edildiği, 1 milyon 820 bin liralık kısmının vakıf yönetim kurulu üyesi C.Ö'nün bürosunda bulunduğu, 3 milyon 148 bin 652 lira 27 kuruşluk bölümünün ise kayıt dışı kullanıldığı tespit edilmiştir."

Raporda, vakfın 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan Asya Katılım Bankası'ndan 18 Haziran 2013 tarihinde 36 ay vadeli 1 milyon 257 bin lira kredi kullanarak bir müteahhitten 12 daire alındığı, bir Alman bankasından bir kısmı krediyle bir kısmı da tefeciden alınmak kaydıyla 7 milyon 370 bin 641 lira 55 kuruş karşılığında Almanya'dan gayrimenkul alındığı da belirtildi.

Raporda ayrıca Mart 2016'da konuyla ilgili yapılan şikayetlere ilişkin "kovuşturmaya yer olmadığına dair" kararı veren Cumhuriyet savcısı S.A'nın HSK tarafından meslekten uzaklaştırıldığı ve bu nedenle savcı hakkında FETÖ/PDY araştırması yapılması istendi.

Vakıf kurucuları ve yönetim kurulu üyeleri hakkında da FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve iltisaklarının olup olmadığının araştırılması istenen raporda, ayrıca vakfın bütün yöneticileri hakkında "güveni kötüye kullanma", "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından suç duyurusunda bulunulmasına, vakfın zararlarının yönetim kurulu üyelerinden tazmini ve vakfa kayyum atanması istendi.

Suç duyurusunda bulunan vakıf bağışçılarının avukatı Ertekin Kök, gazetecilere yaptığı açıklamada, Vakıflar Başmüfettişliğinin raporuyla müvekkillerinin iddialarının teyit edildiğini söyledi.

2012 yılında çeşitli vaatlerle özel bir okuldaki öğrenci velilerinin ikna edilip her bir veliden 200'er bin lira ve değerli evrak toplandığını aktaran Kök, "Toplamda 70 öğrenci velisiyle üniversite kurulmaya karar verilmiş. Bu insanlar Manavgat'ta bilinen, tanınan esnaf. Banka hesaplarında, mal varlıklarında haciz var. Bu insanlar verdiği paraları geri almaya çalışırken, üstüne üstlük tanımadığı, bilmediği insanlardan birtakım anlaşılmaz işlemlerle icraya maruz kalmaktadır." dedi.

YÖK'e yapılan müracaat sonucunda 2013 yılı başında üniversitenin kurulamayacağının anlaşıldığını belirten avukat Ertekin Kök, "Böyle bir üniversitenin kurulamayacağına dair YÖK'ün kararından sonra (vakıf yöneticileri) kendilerine yakın bir kısım öğrenci velisinin senetlerini iade etmişler, iade ederlerken de yazılı bir şekilde 'Üniversitenin kurulamayacağına' diye not düşerek kaleme almışlar." diye konuştu.

Olayla ilgili vakıf başkanı A.İ'nin 7 ayrı icra dosyası nedeniyle bütün malvarlığına haciz geldiği, taahhüdü ihlalden hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.

Kaynak: AA