'100 Sorudan Oluşan Kamuoyu Araştırmasına Başladık'
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: 'Hem deizm hem ateizm hem agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan bir kamuoyu araştırmasına başladık' 'Hangi mezhep, meşrep, tarikat, Alevisi, Sünnisi, kim olursa olsun en önemli kaynağımız Kur'anı Kerim'dir. Dolayısıyla cemevinde de Kur'anı Kerim var. Ben şu tavsiyede bulundum oradaki kardeşlerimize, gençler gelsinler burada Kur'anı Kerim öğrensinler'
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, deizm, ateizm, agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan bir kamuoyu araştırmasına başladıklarını bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Erbaş, Kanal 7'de katıldığı "Başkent Kulisi" programında, Tunceli il buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Erbaş, "İl Buluşmaları" çerçevesinde 13 ile gittiklerini, Tunceli'yi de bu kapsamda ziyaret ettiklerini ifade etti.
Tunceli'deki cemevi ziyaretiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erbaş, cemevinin bir dergah olduğunu, oranın Allah'ın, Peygamberin ve Ehlibeytin isminin anıldığı, duaların yapıldığı, adabın, erkanın öğrenildiği bir yer olduğunu kaydetti.
Cemevi için Kur'an-ı Kerim talep edildiğini ve bu talebin Diyanet İşleri Başkanlığınca karşılanacağını dile getiren Erbaş, "Kur'an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir. Hangi mezhep, meşrep, tarikat, Alevisi, Sünnisi, kim olursa olsun en önemli kaynağımız Kur'an-ı Kerim'dir. Dolayısıyla cemevinde de Kur'an-ı Kerim var. Ben şu tavsiyede bulundum oradaki kardeşlerimize, gençler gelsinler burada Kur'an-ı Kerim öğrensinler. Bir imamımızı görevlendirebiliriz, çocuklar Kur’an öğrenmeden kalmasın. Bu eğitimi almasını sağlamak lazım diye orada gündeme getirdim. İnşallah hayırlara vesile olur." değerlendirmesini yaptı.
Erbaş, 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'na ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri dekanlarının ilk kez davet edildiğine işaret ederek, toplantıda daha nitelikli din eğitiminin ve din hizmetinin nasıl yapılacağını, din istismarıyla nasıl mücadele edileceğinin değerlendirildiğini belirtti.
Dini hayata rehberlik etme sorumluluğu bağlamında Diyanet ve ilahiyat perspektifinin hayata yansımasının da konuşulduğunu dile getiren Erbaş, toplantıda FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yaptığı din istismarını da ele aldıklarını aktardı.
- "Kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor"
Din İşleri Yüksek Kurulunun son yaptığı Dini Güncel Meseleler İstişare Toplantısı'nda güncel inanç problemleri olan ateizm, deizm, agnostisizm gibi din dışı akımların ele alındığını hatırlatan Erbaş, "Hem deizm hem ateizm hem agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan bir kamuoyu araştırmasına başladık." açıklamasında bulundu. Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
"Peygamberi dışlayan bir anlayışa din diye bakmak, yani uygun bir düşünce diye bakmak bile bizim milletimize yakışmaz, hiçbir gencimize, hiçbir ferdimize bu yakışmaz. Bunu doğru bir şekilde anlatırsak, işte deizm peygamberi reddetmektir, peygamberi inkar etmektir. Bırakın kitabı, meleği, diğer anlayışları, sadece bunu söylesek, deizm peygamberi inkar etmektir. Bunu dediğiniz zaman hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile böyle bir anlayışa kaymayacağını düşünüyorum. Onun için bu kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor."
Kaynak: AA
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Erbaş, Kanal 7'de katıldığı "Başkent Kulisi" programında, Tunceli il buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Erbaş, "İl Buluşmaları" çerçevesinde 13 ile gittiklerini, Tunceli'yi de bu kapsamda ziyaret ettiklerini ifade etti.
Tunceli'deki cemevi ziyaretiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erbaş, cemevinin bir dergah olduğunu, oranın Allah'ın, Peygamberin ve Ehlibeytin isminin anıldığı, duaların yapıldığı, adabın, erkanın öğrenildiği bir yer olduğunu kaydetti.
Cemevi için Kur'an-ı Kerim talep edildiğini ve bu talebin Diyanet İşleri Başkanlığınca karşılanacağını dile getiren Erbaş, "Kur'an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir. Hangi mezhep, meşrep, tarikat, Alevisi, Sünnisi, kim olursa olsun en önemli kaynağımız Kur'an-ı Kerim'dir. Dolayısıyla cemevinde de Kur'an-ı Kerim var. Ben şu tavsiyede bulundum oradaki kardeşlerimize, gençler gelsinler burada Kur'an-ı Kerim öğrensinler. Bir imamımızı görevlendirebiliriz, çocuklar Kur’an öğrenmeden kalmasın. Bu eğitimi almasını sağlamak lazım diye orada gündeme getirdim. İnşallah hayırlara vesile olur." değerlendirmesini yaptı.
Erbaş, 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'na ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri dekanlarının ilk kez davet edildiğine işaret ederek, toplantıda daha nitelikli din eğitiminin ve din hizmetinin nasıl yapılacağını, din istismarıyla nasıl mücadele edileceğinin değerlendirildiğini belirtti.
Dini hayata rehberlik etme sorumluluğu bağlamında Diyanet ve ilahiyat perspektifinin hayata yansımasının da konuşulduğunu dile getiren Erbaş, toplantıda FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yaptığı din istismarını da ele aldıklarını aktardı.
- "Kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor"
Din İşleri Yüksek Kurulunun son yaptığı Dini Güncel Meseleler İstişare Toplantısı'nda güncel inanç problemleri olan ateizm, deizm, agnostisizm gibi din dışı akımların ele alındığını hatırlatan Erbaş, "Hem deizm hem ateizm hem agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan bir kamuoyu araştırmasına başladık." açıklamasında bulundu. Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
"Peygamberi dışlayan bir anlayışa din diye bakmak, yani uygun bir düşünce diye bakmak bile bizim milletimize yakışmaz, hiçbir gencimize, hiçbir ferdimize bu yakışmaz. Bunu doğru bir şekilde anlatırsak, işte deizm peygamberi reddetmektir, peygamberi inkar etmektir. Bırakın kitabı, meleği, diğer anlayışları, sadece bunu söylesek, deizm peygamberi inkar etmektir. Bunu dediğiniz zaman hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile böyle bir anlayışa kaymayacağını düşünüyorum. Onun için bu kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor."