'Yaşamın Sunduğu Hikayeler Çok Daha Etkili'
Ödüllü yönetmen ve senarist Danis Tanovic: 'Diğer ülkelere kıyasla çok fazla Türk yapımcı, Saraybosna'ya geliyor. Filmlerini finanse etmek üzere gelen Türkler var. Bosna Hersek'i Türkiye ile kıyasladığımızda, çok daha küçük bir ülkeyiz. Ancak yine de Türk yönetmenler, yapımcı bulmak üzere Saraybosna'ya geliyor' 'Gerçekten filmin (No Man's Land'in) çekimleri bir hafta sürdü. Fakat tamamlanması 30 yıl aldı. Çünkü ilk filminizi yazdığınızda sanıyorum bildiğiniz her şeyden ve tüm yaşamınızdan faydalanıyorsunuz' 'Sinemaya ilk başladığım yıllarda belgesel filmle ilgilendim ve yapmaya istekli olduğum türden hikayeleri ele aldım. Çünkü yaşamın kendisinin sunduğu hikayeler çok daha etkili'
Yönetmen ve senarist Danis Tanovic, "Diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla Türk yapımcı, Saraybosna'ya geliyor. Filmlerini finanse etmek üzere gelen Türkler de var. Bosna Hersek'i Türkiye ile kıyasladığımızda, çok daha küçük bir ülkeyiz. Ancak yine de Türk yönetmenler, yapımcı bulmak üzere Saraybosna'ya geliyor. Çünkü Saraybosna Film Festivali, meslek profesyonellerinin ve yapımcıların geldiği, ismi bilinen bir marka." dedi.
Tanovic, Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı'nın organize ettiği, Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin desteklediği "3. Bosna Sancak Kültür Günleri" kapsamında, Pera Müzesi'nde sinemaseverlerle bir araya geldi.
"No Man's Land" adlı 2001 yapımı filminin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide konuşan başarılı yönetmen, filmi bir haftada çektiğini söyleyerek, şunları aktardı:
"Gerçekten filmin (No Man's Land'in) çekimleri bir hafta sürdü. Fakat tamamlanması 30 yıl aldı. Çünkü ilk filminizi yazdığınızda sanıyorum bildiğiniz her şeyden ve tüm yaşamınızdan faydalanıyorsunuz. Fiziksel olarak yazmak demek, oturup yazmak ve karar vermekten ibaret. Ancak bir fikrin pişmesi daha geniş bir zamanı kapsıyor."
Yönetmen Tanovic, Bosna Hersek'te sinema ve tiyatro eğitimi aldığını ve 6 Nisan'da 1992'de yaşananların şahidi olduğunu belirterek, "2 hafta gibi hızlı bir zamanda, savaşırken kimsenin film çekmediğini fark ettim. Akademiye gittim ve iki kamera çaldım. Sonra da çekmeye başladım. İki kamera da sağlam kalmadı. İki yıl boyunca filme çekmeye devam ettim." diye konuştu.
Yapılan çekimlerle bir arşiv oluşturulduğunu kaydeden Tanovic, Saraybosna'da neler yaşandığını göstermesi için, görüntülerin gazetecilere ve diğer kişilere verildiğini anlattı.
- "Saraybosna Film Festivali'ne dünyaca ünlü isimler gerekiyor"
Danis Tanovic, sinemaya ilk başladığı yıllarda belgesel filmle ilgilendiğini ve yapmaya istekli olduğu türden hikayeleri ele aldığını söyleyerek, "Çünkü yaşamın kendisinin sunduğu hikayeler çok daha etkili." ifadelerine yer verdi.
Saraybosna Film Festivali'ne de değinen yönetmen Tanovic, festivalin dünya çapında ünlü yıldızlara ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.
Tanovic, dünyaca ünlü isimler için sponsor gerektiğinin altını çizerek, şunları aktardı:
"Çünkü devlet bu festival için bir ödeme yapmıyor. Festival direktörü bu festivali yaparken büyük yıldızları getirmek zorunda. Mesela bir içecek markası sponsor olursa 200 bin dolar verebilir. Ancak o parayı veren marka tabii ki yıldız isimleri ister. Gazeteciler de halk da çok ünlü isimleri sever. Bu bütün festivallerde böyle. Yani bu işin kuralı bu. Fakat festivallerin sıradan vatandaşlar tarafından hiç fark edilmeyen, görünmeyen birçok özelliği var. Gerçekten çok iyi programlar yapılıyor. Büyük sinema salonlarında gösterilmeyen çok güzel belgesel filmler gösteriliyor. Bölge filmleri gösteriliyor. Birçok prodüktörü bir araya getiriyor. Bu da çok işe yarıyor. Diğer ülkelere kıyasla çok fazla Türk yapımcı, Saraybosna'ya geliyor. Filmlerini finanse etmek üzere gelen Türkler var. Bosna Hersek'i Türkiye ile kıyasladığımızda, çok daha küçük bir ülkeyiz. Ancak yine de Türk yönetmenler, yapımcı bulmak üzere Saraybosna'ya geliyor. Çünkü Saraybosna Film Festivali, meslek profesyonellerinin ve yapımcıların geldiği, ismi bilinen bir marka."
Tanovic, sinema aracılığıyla kurulan diyaloğun önemine de değinerek, "Birbirimizi anlamamızın asıl nedeni, aynı dili konuşmamızdan dolayı değil. Benim ülkem bu anlamda çok da iyi bir örnek. Aynı dili konuşmuyoruz. Sizin ve benim ana dilimiz aynı değil ancak buna rağmen iletişim kurabiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dizi film çekimleri nedeniyle son 7 aydır eşinden ve çocuklarından ayrı kaldığını vurgulayan yönetmen, evine ve ailesine olan özlemini de dile getirdi.
"No Man's Land" ve "Smrt u Sarajevu" adlı yapımlarıyla Berlin, Cannes ve İstanbul Film Festivali'nin de aralarında bulunduğu prestijli festivallerde 30'un üzerinde önemli ödül alan usta yönetmen, filmlerine ilişkin merak edilenleri yanıtladı.
Tanovic'in filmlerini sinemaseverlerle buluşturan ve Türkiye ve Bosna-Sancak arasındaki kültür bağlarını daha ileri seviyelere taşıyarak Boşnak kültürünü de tanıtmayı amaçlayan "3. Bosna Sancak Kültür Günleri, 28 Ekim'de sona erecek.
Kaynak: AA
Tanovic, Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı'nın organize ettiği, Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin desteklediği "3. Bosna Sancak Kültür Günleri" kapsamında, Pera Müzesi'nde sinemaseverlerle bir araya geldi.
"No Man's Land" adlı 2001 yapımı filminin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide konuşan başarılı yönetmen, filmi bir haftada çektiğini söyleyerek, şunları aktardı:
"Gerçekten filmin (No Man's Land'in) çekimleri bir hafta sürdü. Fakat tamamlanması 30 yıl aldı. Çünkü ilk filminizi yazdığınızda sanıyorum bildiğiniz her şeyden ve tüm yaşamınızdan faydalanıyorsunuz. Fiziksel olarak yazmak demek, oturup yazmak ve karar vermekten ibaret. Ancak bir fikrin pişmesi daha geniş bir zamanı kapsıyor."
Yönetmen Tanovic, Bosna Hersek'te sinema ve tiyatro eğitimi aldığını ve 6 Nisan'da 1992'de yaşananların şahidi olduğunu belirterek, "2 hafta gibi hızlı bir zamanda, savaşırken kimsenin film çekmediğini fark ettim. Akademiye gittim ve iki kamera çaldım. Sonra da çekmeye başladım. İki kamera da sağlam kalmadı. İki yıl boyunca filme çekmeye devam ettim." diye konuştu.
Yapılan çekimlerle bir arşiv oluşturulduğunu kaydeden Tanovic, Saraybosna'da neler yaşandığını göstermesi için, görüntülerin gazetecilere ve diğer kişilere verildiğini anlattı.
- "Saraybosna Film Festivali'ne dünyaca ünlü isimler gerekiyor"
Danis Tanovic, sinemaya ilk başladığı yıllarda belgesel filmle ilgilendiğini ve yapmaya istekli olduğu türden hikayeleri ele aldığını söyleyerek, "Çünkü yaşamın kendisinin sunduğu hikayeler çok daha etkili." ifadelerine yer verdi.
Saraybosna Film Festivali'ne de değinen yönetmen Tanovic, festivalin dünya çapında ünlü yıldızlara ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.
Tanovic, dünyaca ünlü isimler için sponsor gerektiğinin altını çizerek, şunları aktardı:
"Çünkü devlet bu festival için bir ödeme yapmıyor. Festival direktörü bu festivali yaparken büyük yıldızları getirmek zorunda. Mesela bir içecek markası sponsor olursa 200 bin dolar verebilir. Ancak o parayı veren marka tabii ki yıldız isimleri ister. Gazeteciler de halk da çok ünlü isimleri sever. Bu bütün festivallerde böyle. Yani bu işin kuralı bu. Fakat festivallerin sıradan vatandaşlar tarafından hiç fark edilmeyen, görünmeyen birçok özelliği var. Gerçekten çok iyi programlar yapılıyor. Büyük sinema salonlarında gösterilmeyen çok güzel belgesel filmler gösteriliyor. Bölge filmleri gösteriliyor. Birçok prodüktörü bir araya getiriyor. Bu da çok işe yarıyor. Diğer ülkelere kıyasla çok fazla Türk yapımcı, Saraybosna'ya geliyor. Filmlerini finanse etmek üzere gelen Türkler var. Bosna Hersek'i Türkiye ile kıyasladığımızda, çok daha küçük bir ülkeyiz. Ancak yine de Türk yönetmenler, yapımcı bulmak üzere Saraybosna'ya geliyor. Çünkü Saraybosna Film Festivali, meslek profesyonellerinin ve yapımcıların geldiği, ismi bilinen bir marka."
Tanovic, sinema aracılığıyla kurulan diyaloğun önemine de değinerek, "Birbirimizi anlamamızın asıl nedeni, aynı dili konuşmamızdan dolayı değil. Benim ülkem bu anlamda çok da iyi bir örnek. Aynı dili konuşmuyoruz. Sizin ve benim ana dilimiz aynı değil ancak buna rağmen iletişim kurabiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dizi film çekimleri nedeniyle son 7 aydır eşinden ve çocuklarından ayrı kaldığını vurgulayan yönetmen, evine ve ailesine olan özlemini de dile getirdi.
"No Man's Land" ve "Smrt u Sarajevu" adlı yapımlarıyla Berlin, Cannes ve İstanbul Film Festivali'nin de aralarında bulunduğu prestijli festivallerde 30'un üzerinde önemli ödül alan usta yönetmen, filmlerine ilişkin merak edilenleri yanıtladı.
Tanovic'in filmlerini sinemaseverlerle buluşturan ve Türkiye ve Bosna-Sancak arasındaki kültür bağlarını daha ileri seviyelere taşıyarak Boşnak kültürünü de tanıtmayı amaçlayan "3. Bosna Sancak Kültür Günleri, 28 Ekim'de sona erecek.