Yaşlıların Kabusu İnme Hastalığı
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, yaşlılarda en sık görülen nörolojik hastalığın inme olduğunu söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, yaşlılarda beyin kanamasından bile daha sık görülen inme hastalığında, koruyucu önlemler ve hastaneye erken başvuru durumunda hayati kaybın daha az yaşanacağını ifade etti.
Beyin kanamasından bile daha sık görülüyor
Yaşlılıkta en sık görülen nörolojik hastalıkları inme, demans yani bunamalar, Parkinson, epilepsi, baş ağrısı, baş dönmesi, düşmeye eğilim, kolda ve bacakta uyuşmayla seyreden polinöropatiler, Alzheimer, bunama derecesine gelmemiş hafif kognitif ya da bilişsel bozukluklar olarak sıralayan Hüseyinoğlu, “Bunlar arasında en sık görülen ve hastanın hayatının kaybolmasına neden olanı ise inmedir. İnme beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıklığı şeklinde karşımıza çıkar” dedi.
Altta yatan nedenler hastalığı tetikliyor
Halk dilinde ‘kısmi felç’ adı verilen inme hastalığının belirtilerini, ani gelişen bilinç kaybı, kolda ve bacakta kuvvet kaybı, uyuşma, duyu azalması, konuşma bozukluğu, dengesiz yürüme olarak sıralayan Hüseyinoğlu, risk faktörlerine dair ise şunları söyledi:
“Başlıca risk faktörleri ise; hipertansiyon, diyabet, Obezite, uyku apnesi, sigara kullanımı, kanda kolesterol veya yağ oranının yüksek olması, aile öyküsü, var olan kalp hastalıkları ya da kalp ritim bozuklukları şeklinde sıralanabilir.”
Erkek yaşlılarda daha sık görülüyor
Sigara kullanımından dolayı inmenin daha ziyade erkek yaşlı hastalarda görüldüğünü kaydeden Hüseyinoğlu, tedaviye dair şu bilgileri verdi:
“İnmenin tedavisi mümkündür. Öncelikle hastaların zaman kaybetmeden acil servislere başvuru yapmaları gerekiyor. Örneğin, damar tıkanıklıklarında ilk 3 buçuk saat kritik zamandır. Erken başlayan tedavi, tedavinin olumlu sonuçlanması bakımından çok daha etkilidir. Kanama veya beyin damar tıkanıklığına bağlı olarak tedavinin şekli değişiyor. Daha çok damar tıkanıklığı şeklinde inme gördüğümüz için hastalarda ilk saatler önem kazanıyor.”
Koruma tedavileri, sonradan yapılan tedaviden daha etkili
İnmeden korunmanın, geliştikten sonra tedavi etmekten daha kolay olduğunun altını çizen Hüseyinoğlu, “Bu nedenle özellikle yaşlılarda koruyucu önlemlerin ön planda olması gerekiyor. Bu bağlamda ek hastalıklar varsa bunların tedavilerinin yapılması gerekiyor. Örneğin hastada Obezite varsa ya da kanda kolesterol oranı yüksekse buna önlem alınması gerekiyor. Hastalık gelişmeden hatta hastalığın ilk belirtileri ortaya çıkmadan önlem alınırsa inme riskini bir şekilde azaltabiliriz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Beyin kanamasından bile daha sık görülüyor
Yaşlılıkta en sık görülen nörolojik hastalıkları inme, demans yani bunamalar, Parkinson, epilepsi, baş ağrısı, baş dönmesi, düşmeye eğilim, kolda ve bacakta uyuşmayla seyreden polinöropatiler, Alzheimer, bunama derecesine gelmemiş hafif kognitif ya da bilişsel bozukluklar olarak sıralayan Hüseyinoğlu, “Bunlar arasında en sık görülen ve hastanın hayatının kaybolmasına neden olanı ise inmedir. İnme beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıklığı şeklinde karşımıza çıkar” dedi.
Altta yatan nedenler hastalığı tetikliyor
Halk dilinde ‘kısmi felç’ adı verilen inme hastalığının belirtilerini, ani gelişen bilinç kaybı, kolda ve bacakta kuvvet kaybı, uyuşma, duyu azalması, konuşma bozukluğu, dengesiz yürüme olarak sıralayan Hüseyinoğlu, risk faktörlerine dair ise şunları söyledi:
“Başlıca risk faktörleri ise; hipertansiyon, diyabet, Obezite, uyku apnesi, sigara kullanımı, kanda kolesterol veya yağ oranının yüksek olması, aile öyküsü, var olan kalp hastalıkları ya da kalp ritim bozuklukları şeklinde sıralanabilir.”
Erkek yaşlılarda daha sık görülüyor
Sigara kullanımından dolayı inmenin daha ziyade erkek yaşlı hastalarda görüldüğünü kaydeden Hüseyinoğlu, tedaviye dair şu bilgileri verdi:
“İnmenin tedavisi mümkündür. Öncelikle hastaların zaman kaybetmeden acil servislere başvuru yapmaları gerekiyor. Örneğin, damar tıkanıklıklarında ilk 3 buçuk saat kritik zamandır. Erken başlayan tedavi, tedavinin olumlu sonuçlanması bakımından çok daha etkilidir. Kanama veya beyin damar tıkanıklığına bağlı olarak tedavinin şekli değişiyor. Daha çok damar tıkanıklığı şeklinde inme gördüğümüz için hastalarda ilk saatler önem kazanıyor.”
Koruma tedavileri, sonradan yapılan tedaviden daha etkili
İnmeden korunmanın, geliştikten sonra tedavi etmekten daha kolay olduğunun altını çizen Hüseyinoğlu, “Bu nedenle özellikle yaşlılarda koruyucu önlemlerin ön planda olması gerekiyor. Bu bağlamda ek hastalıklar varsa bunların tedavilerinin yapılması gerekiyor. Örneğin hastada Obezite varsa ya da kanda kolesterol oranı yüksekse buna önlem alınması gerekiyor. Hastalık gelişmeden hatta hastalığın ilk belirtileri ortaya çıkmadan önlem alınırsa inme riskini bir şekilde azaltabiliriz” ifadelerini kullandı.