Eski AYİM Başkanı Abdullah Arslan Tanık Olacak

FETÖ'nün darbe girişimi sonrası hakkında örgüt üyeliğinden dava açılan eski AYİM üyesi Ahmet Uçar'ın yargılandığı davada, eski AYİM Başkanı Abdullah Arslan tanık olarak dinlenecek.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası hakkında örgüt üyeliğinden dava açılan eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi Ahmet Uçar'ın yargılandığı davada, eski AYİM Başkanı Abdullah Arslan tanık olarak dinlenecek.

FETÖ'nün darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince eski askeri yargıçların da yargılanmasına başlandı. Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, tutuksuz sanık eski AYİM üyesi Ahmet Uçar hakim karşısına çıktı.

Duruşmada sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.

İddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde FETÖ mensuplarına yönelik hiçbir ciddi çalışma yapılmadığı, adli yargıya giremeyen örgüt mensuplarının askeri yargıya alındığı, FETÖ'nün örgütten olmayanları kumpas davalarla tasfiye ettiği, askeri yargının da adli ve idari yargı gibi FETÖ'nün kontrolünde olduğu, bu nedenle TSK içinde FETÖ'yle mücadele edilemediği anlatıldı.

Darbe suçundan yargılanan eski Genelkurmay Başkanlığı General-Amiral Şube Müdürü albay Cemil Turhan'ın bilgisayarında yapılan aramada bulunan Cumhurbaşkanlığı başyaveri adaylarının yer aldığı listede sanığın da isminin bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın kontörlü telefonla oluşturulan örgütün iletişim ağına dahil olduğu, örgütün stratejisi doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği bildirildi.

Savunma için söz verilen Uçar, eğitim-öğretim hayatı ve kariyeriyle ilgili bilgi verdi. Tüm askeri eğitimi boyunca yıkıcı, bölücü, irticai teröre karşı uyarıldıklarını aktaran Uçar, FETÖ'nün kendisi için o dönemden bu yana irticai bir yapı olduğunu söyledi.

Kurmaylık sınavını 6. yılında ve son hakkında kazandığını anlatan Uçar, farklı görevlendirmeler nedeniyle Akademiye gidemediğini, bunun kıdeminin ertelenmesine neden olduğunu, 2013'te Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görevlendirildiğini kaydetti.

İsminin sıkıyönetim listesinde bulunmadığını ancak bu listenin altında "Burada ismi bulunmayanlar görevine devam eder" notunun bulunduğunu belirten Uçar, "Geçici görevle AYİM'e geldiğim ve muharip sınıftan olduğum için benim burada bahsedilenler arasına girmem mümkün değil." görüşünü savundu.

Eski albay Cemil Turhan'ın bilgisayarından çıkan Cumhurbaşkanlığı başyaver adaylarının bulunduğu listede isminin yer almasına da değinen Uçar, bu listenin ne zaman, nasıl hazırlandığını, isminin içinde geçtiğini bu soruşturma başlayıncaya kadar bilmediğini ileri sürdü.

Bu listede 139 kişinin isminin bulunduğunu aktaran Uçar, şunları söyledi:

"Rütbe, sınıf gibi belli kriterleri karşılayan herkes bu havuza konmuş. Bu isimlerin konulması Cemil Turhan ya da başka birinin inisiyatifinde değil, kriteri karşılayan herkes var. Sonradan bu rakam 31, 16 ve 10'a indirilmiş, son olarak da 5 asıl, 5 yedek olarak belirlenmiş, ben bu listelerde yokum."

Uçar, bilgisayardan ele geçirilen belgenin son değiştirilme tarihinin Mart 2016 olduğunu, kendisinin mayısta son görev yerine atandığını, bunun yaver olarak düşünülmediğini kanıtladığını savundu.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, Balyoz, Ergenekon gibi kumpas davalarda mağdur olanların açtıkları davalarda mağdurların lehine karar verdiğini, FETÖ'cü olduğu için ordudan atılan öğrencilerin yürütmeyi durdurma taleplerinin reddi yönünde oy kullandığını iddia eden Uçar, bu kararların istenmesini talep etti.

Uçar, ankesörlü telefondan aranmasına ilişkin savunmasında ise aramaları kimlerin yaptığını bilmediğini ancak kendisini hiçbir FETÖ'cünün aramadığını savundu.

Aramaların çocuğunun doğduğu ve taşındıkları dönemlerde olduğunu ileri süren Uçar, telefonunu evde unuttuğunda ezbere bildiği tek telefon olduğundan eviyle irtibat kurmak için kendi telefonunu aradığını, bahsedilen aramalardan birini kendisinin yapmış olabileceğini iddia etti.

Sanık Uçar, "Eğer FETÖ'cü olsaydım kurmaylığı ilk girişimde kazanır, kariyer basamaklarını hızla tırmanırdım. Çocuklarımı bunların okuluna verirdim. Bank Asya ile irtibatım olurdu. ByLock kullanmış olurdum. AYİM'de aynı dairede çalıştığım itirafçı olan Hamdi Demiralay ile aynı örgüt hücresinde olurdum. FETÖ'cü olsam, darbe gecesi dışarıdan asker getirdiler, ben Ankara'daydım, bana da bir görev verirlerdi." savunmasını yaptı.

Sanık Uçar ve avukatı, Cemil Turhan'ın tanık olarak dinlenmesini, haftada bir imza verme şeklindeki adli kontrol tedbiri ile mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istedi ve beraatini talep etti.

Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi.

Eski AYİM Başkanı Abdullah Arslan ile darbe suçundan yargılanan eski albay Cemil Turhan'ın aralarında bulunduğu bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 28 Kasım'a bırakılması kararlaştırıldı.
Kaynak: AA