İngiltere'deki Kuruluşlardan İsrail'in Yasağına Tepki

Londra merkezli 'War on Want' adlı kuruluşun İcra Direktörü Rahman: 'Bu, sistematik olarak Filistinlilerin haklarını kötüye kullanması ile uluslararası hukuku sürekli ihlal etmesinden dolayı İsrail'i sorumlu bulan bir hareketi susturmaya yönelik umutsuzca yapılan bir girişimdir' İngiltere'de Filistinliler için barış ve adalet kampanyaları yürüten PSC'nin Başkanı Lanning: 'İsrail'in bu son açıklaması İngiliz hükümeti ile İsrail'i halen normal liberal bir demokrasi olarak görmeye devam edenler için bir uyarı işareti olmalıdır' 'Sadece haksız halde hareket etme becerilerini korumak isteyen devletler bu şekilde davranıyorlar' İngiltere'de Filistin'i destekleyen kampanyalar yürüten El Aksa'nın Dostları'nın Başkanı Patel: 'Bu kara liste, muhalefetin meşru sesini bastırmaya İsrail'in ne kadar istekli olduğunu açıkça gösteriyor. İsrail kendi işgaline son verene kadar biz BDS'i bitirmeyeceğiz'

İsrail hükümeti tarafından, "Filistin İçin İsrail'i Boykot Girişimi" olarak bilinen BDS Hareketi'ne destek verdiği gerekçesiyle ülkeye girişleri yasaklanan İngiltere merkezli kuruluşların temsilcileri yasağı tepkiyle karşıladı.

Filistin topraklarında İsrail işgaline son verilmesi amacıyla kurulan "Boykot, Tecrit, Yaptırımlar (BDS) Hareketi"ne destek veren Londra merkezli "War on Want" adlı kuruluşun İcra Direktörü Asad Rahman konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İsrail'in yeni yasak kararını, "BDS'e yönelik baskının bir parçası" olarak tanımladı.

"Bu, sistematik olarak Filistinlilerin haklarını kötüye kullanması ile uluslararası hukuku sürekli ihlal etmesinden dolayı İsrail'i sorumlu bulan bir hareketi susturmaya yönelik umutsuzca yapılan bir girişimdir." diyen Rahman, İsrail'in aldığı kararın, Filistin halkına uygulanan baskının tipik bir örneği olduğunu bildirdi.

- İngiliz hükümetine çağrı

İngiliz hükümetine bu kararı kınaması çağrısında bulunan Rahman, hükümetin ayrıca İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirerek, özellikle iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerini askıya alması gerektiğini aktardı.

İngiltere'de Filistinliler için barış ve adalet kampanyaları yürüten Palestine Solidarity Campaign (PSC) adlı sivil toplum hareketinin Başkanı Hugh Lanning, uluslararası camiaya çağrıda bulunarak, "İsrail'in bu son açıklaması İngiliz hükümeti ile İsrail'i halen normal liberal bir demokrasi olarak görmeye devam edenler için bir uyarı işareti olmalıdır." dedi.

Liberal demokrasilerin, insan hakları ihlallerine dikkat çekmek isteyen ve bu konuda şiddet içermeyen eylem çağrısında bireyleri ülkeye almama gibi bir önleme başvurmayacağını vurgulayan Lanning, "Sadece haksız halde hareket etme becerilerini korumak isteyen devletler bu şekilde davranıyorlar." ifadesini kullandı.

PSC'nin Direktörü Ben Jamal ise İsrail'in yeni önlemiyle barışçıl insan hakları aktivistlerinin sadece İsrail'e değil Filistin'e erişimlerinin engellenmesinin de amaçlandığını savundu. Jamal, "Bu yasak sadece Ortadoğu'daki tüm insanlara yönelik, özgürlük, adalet ve eşitlik sağlanmak için İsrail, Filistin ve dünyanın her yerinde kampanya yürütenlere yönelik bağlılığımızı güçlendirecektir." görüşlerine yer verdi.

İngiltere'de Filistin'i destekleyen kampanyalar yürüten "El Aksa'nın Dostları (FOA)" adlı sivil toplum örgütünün Başkanı İsmail Patel, gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu kara liste, muhalefetin meşru sesini bastırmaya İsrail'in ne kadar istekli olduğunu açıkça gösteriyor. İsrail kendi işgaline son verene kadar biz BDS'i bitirmeyeceğiz." diye konuştu.

Patel, İsrail'in asıl hedefinin ise Kudüs olduğunu belirterek, yeni uygulamanın bir "sis perdesi" olduğunu vurguladı. Patel, "Kudüs'te Filistinlileri destekleyecek daha az sayıda kişi ve El Aksa'da daha az uluslararası ziyaretçiyle İsrail'in, kutsal alanı kendisini işgal etmeden önce son evresinde olduğu görülüyor. Bu durum, bölgede ve daha geniş alanda ciddi sonuçlar doğuracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- BDS Hareketi

İsrail hükümeti, 3'ü İngiltere'de olmak üzere BDS Hareketine destek veren uluslararası 20 kuruluşun temsilcisinin ülkeye girişine yasak getirmişti. İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Gilad Erdan yaptığı açıklamada, savunmadan saldırıya geçtiklerini belirterek, "Boykot çağrısı yapan kuruluşlar bilmelidir ki İsrail devleti bu kuruluşların topraklarına girmesine ve vatandaşlarına zarar vermesine izin vermeyecektir.” demişti.

Filistin topraklarında İsrail işgaline son verilmesi amacıyla kurulan "Boykot, Tecrit, Yaptırımlar (BDS) Hareketi", uluslararası alanda İsrail'in ekonomik, akademik, kültürel ve siyasi bakımdan boykot edilmesine öncülük ediyor.

İsrail, BDS’yi stratejik bir tehdit olarak görüyor, buraya bağlı aktivistleri anti-Semitist olarak suçluyor ve boykot çağrısında bulunan bu kişileri sınır dışı ediyor.

İsrail Parlamentosu (Knesset) da Mart 2017’de, İsrail'i boykot etme çağrısı yapanlara giriş vizesi verilmemesini öngören "boykot" yasasını onaylamıştı.
Kaynak: AA