Dünyada Yaklaşık 1 Milyon Hasta Organ Bekliyor
Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkan’ı Dr. Eyüp Kahveci, dünya çapında bekleme listelerinde yaklaşık 1 milyon hastanın organ beklediğini söyledi.
Türkiye Organ Nakli Vakfı (TONV), Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, Organ Nakli Koordinatörleri Derneği ve Karaciğer Nakli Derneği tarafından düzenlenen afiş yarışması sonuçlandı.
Organ Bağışı Afiş Yarışmasının birincisi Çinli Yuan Liu, ikincisi Türkiye’den Sevilay Can ve üçüncüsü İranlı Seyed Mahdi Seyed Asgari, ödüllerini Cenevre’de düzenlenen Dünya Organ Bağışı Kongresi’nde aldı.
Organ bağışı konusunda uluslararası alanda toplumsal farkındalığı arttırmak ve organ nakli ile hayata dönmeyi bekleyen daha fazla hastaya fırsat sunmak amacıyla düzenlenen yarışmada ilk 100’e giren eserler kongrede sergilendi. Yarışmaya 32 ülkeden 1440 eser başvurdu. Eserler uluslararası jüri tarafından değerlendirildi.
Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Organ naklinin, son dönem organ yetmezliği nedeniyle dünya çapındaki bekleme listelerinde olan yaklaşık bir milyon hasta için en iyi tedavi yöntemi olarak son yüzyılın hiç kuşkusuz en büyük tıbbi buluşu olduğunu söyledi.
Kahveci, "Organ nakli ölüden veya canlıdan organ temini gerektirmektedir, bu sebeple, diğer tıp dallarından keskin bir şekilde ayrılır. Bu noktada, “organ bağışı” kavramı hayati öneme sahiptir, bu da organ bağışındaki sınırlamalarla başa çıkmak için duyarlılığın artırılmasını gerektirmektedir" dedi.
Organ kıtlığının, bekleme listelerinde sıra gözleyen hastaların tedavi şansını sınırlayan dünya çapında önemli bir problem olduğunun altını çizen Kahveci, "Her yıl, yüz binden fazla hasta, uygun bir organ bulunamadığı veya organ nakli hizmetine erişemediği için hayatını kaybetmektedir. Bu sebeple ülkeler, organ kıtlığını gidermek için donör sayısını artırmayı hedeflemekte ve aynı zamanda, birçok hastaya daha iyi bir yaşam fırsatı sunmak için organ nakli hizmetlerini geliştirmeye çalışmaktadır. Kadavradan organ bağışının sınırlı olduğu ülkelerde, yetkili otoriteler, canlıdan organ naklinin artmasıyla birlikte, organ naklinin etik, yasal ve psiko-sosyal boyutlarının yanı sıra, organ kaçakçılığı ve organ ticareti konusunda daha dikkatli olmak durumundadır. Ülkeler için organ bağışı ve organ nakli sistemi kurmak oldukça karmaşıktır, sadece tıbbi açıdan değil, aynı zamanda etik, yasal, psikolojik, kültürel, ekonomik ve dini meseleleri de kapsayan bir süreçtir. Bu sebeple, iyi işleyen bir organ nakli sisteminin arkasında, tüm sosyal boyutlarda aktif rol oynayan paydaşlar arasında düzenli ve uyumlu bir ilişki olması gereklidir.
Günümüzde, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler, organ nakli sayesinde birçok hastanın hayata tutunabilmesi için organ bağışının artması yönünde çaba sarf etmektedir. Türkiye’de düşük seviyelerde olan organ bağış oranlarının artırılması adına; özellikle T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Organ Nakli Vakfı, Organ Nakli Koordinatörleri Derneği, Türk Yoğun Bakım Derneği gibi birçok profesyonel STK, paydaş üniversiteler ve aynı amaç doğrultusunda çalışan diğer kuruluşlar birçok yerel ve ulusal çalışma yürütmektedir. Her ne kadar organ bağışını artırmaya yönelik sarf edilen bu çabalar çok değerli olsa da, konuyla ilgili duyarlılığın artırılmasına yönelik daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu ortadadır" diye konuştu.
Kahveci sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bakımdan, küresel çapta organ bağışı ile ilgili duyarlılığı artırmak amacıyla bu yıl Uluslararası Organ Bağışı Afiş Yarışmasının ikincisi düzenlemekteyiz. Bu olağanüstü faaliyetin bir parçası olmaktan da ayrıca onur duymaktayız. Vizyonumuz ve misyonumuzun insanların hayatlarını kurtarmak ve onları hayata tutundurmak olduğunu göz önünde bulundurarak, toplumsal duyarlılığı artırmak ve aynı zamanda sosyal kalkınmaya da katkıda bulunmak için organ bağışı alanında yürütülen son derece nitelikli çalışmaların kritik bir öneme sahip olduğunu düşünmekteyiz.
Bu vesileyle söz konusu yarışmanın organ bağışında küresel ölçekte farkındalık oluşturmanın yanı sıra aynı amaç için değişik ülkelerde çalışan kurum ve kuruluşlar arasında ilişkileri güçlendirerek yeni işbirliğine fırsatları oluşturacağına ve daha fazla hastaya organ nakli ile hayata tutunma şansı sağlayacağına inanıyoruz".
Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosu Hüseyin Barbaros Dicle de törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin organ naklinde çok başarılı olduğunu ve her geçen gün geliştiğini söyledi.
Kaynak: İHA
Organ Bağışı Afiş Yarışmasının birincisi Çinli Yuan Liu, ikincisi Türkiye’den Sevilay Can ve üçüncüsü İranlı Seyed Mahdi Seyed Asgari, ödüllerini Cenevre’de düzenlenen Dünya Organ Bağışı Kongresi’nde aldı.
Organ bağışı konusunda uluslararası alanda toplumsal farkındalığı arttırmak ve organ nakli ile hayata dönmeyi bekleyen daha fazla hastaya fırsat sunmak amacıyla düzenlenen yarışmada ilk 100’e giren eserler kongrede sergilendi. Yarışmaya 32 ülkeden 1440 eser başvurdu. Eserler uluslararası jüri tarafından değerlendirildi.
Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Organ naklinin, son dönem organ yetmezliği nedeniyle dünya çapındaki bekleme listelerinde olan yaklaşık bir milyon hasta için en iyi tedavi yöntemi olarak son yüzyılın hiç kuşkusuz en büyük tıbbi buluşu olduğunu söyledi.
Kahveci, "Organ nakli ölüden veya canlıdan organ temini gerektirmektedir, bu sebeple, diğer tıp dallarından keskin bir şekilde ayrılır. Bu noktada, “organ bağışı” kavramı hayati öneme sahiptir, bu da organ bağışındaki sınırlamalarla başa çıkmak için duyarlılığın artırılmasını gerektirmektedir" dedi.
Organ kıtlığının, bekleme listelerinde sıra gözleyen hastaların tedavi şansını sınırlayan dünya çapında önemli bir problem olduğunun altını çizen Kahveci, "Her yıl, yüz binden fazla hasta, uygun bir organ bulunamadığı veya organ nakli hizmetine erişemediği için hayatını kaybetmektedir. Bu sebeple ülkeler, organ kıtlığını gidermek için donör sayısını artırmayı hedeflemekte ve aynı zamanda, birçok hastaya daha iyi bir yaşam fırsatı sunmak için organ nakli hizmetlerini geliştirmeye çalışmaktadır. Kadavradan organ bağışının sınırlı olduğu ülkelerde, yetkili otoriteler, canlıdan organ naklinin artmasıyla birlikte, organ naklinin etik, yasal ve psiko-sosyal boyutlarının yanı sıra, organ kaçakçılığı ve organ ticareti konusunda daha dikkatli olmak durumundadır. Ülkeler için organ bağışı ve organ nakli sistemi kurmak oldukça karmaşıktır, sadece tıbbi açıdan değil, aynı zamanda etik, yasal, psikolojik, kültürel, ekonomik ve dini meseleleri de kapsayan bir süreçtir. Bu sebeple, iyi işleyen bir organ nakli sisteminin arkasında, tüm sosyal boyutlarda aktif rol oynayan paydaşlar arasında düzenli ve uyumlu bir ilişki olması gereklidir.
Günümüzde, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler, organ nakli sayesinde birçok hastanın hayata tutunabilmesi için organ bağışının artması yönünde çaba sarf etmektedir. Türkiye’de düşük seviyelerde olan organ bağış oranlarının artırılması adına; özellikle T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Organ Nakli Vakfı, Organ Nakli Koordinatörleri Derneği, Türk Yoğun Bakım Derneği gibi birçok profesyonel STK, paydaş üniversiteler ve aynı amaç doğrultusunda çalışan diğer kuruluşlar birçok yerel ve ulusal çalışma yürütmektedir. Her ne kadar organ bağışını artırmaya yönelik sarf edilen bu çabalar çok değerli olsa da, konuyla ilgili duyarlılığın artırılmasına yönelik daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu ortadadır" diye konuştu.
Kahveci sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bakımdan, küresel çapta organ bağışı ile ilgili duyarlılığı artırmak amacıyla bu yıl Uluslararası Organ Bağışı Afiş Yarışmasının ikincisi düzenlemekteyiz. Bu olağanüstü faaliyetin bir parçası olmaktan da ayrıca onur duymaktayız. Vizyonumuz ve misyonumuzun insanların hayatlarını kurtarmak ve onları hayata tutundurmak olduğunu göz önünde bulundurarak, toplumsal duyarlılığı artırmak ve aynı zamanda sosyal kalkınmaya da katkıda bulunmak için organ bağışı alanında yürütülen son derece nitelikli çalışmaların kritik bir öneme sahip olduğunu düşünmekteyiz.
Bu vesileyle söz konusu yarışmanın organ bağışında küresel ölçekte farkındalık oluşturmanın yanı sıra aynı amaç için değişik ülkelerde çalışan kurum ve kuruluşlar arasında ilişkileri güçlendirerek yeni işbirliğine fırsatları oluşturacağına ve daha fazla hastaya organ nakli ile hayata tutunma şansı sağlayacağına inanıyoruz".
Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosu Hüseyin Barbaros Dicle de törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin organ naklinde çok başarılı olduğunu ve her geçen gün geliştiğini söyledi.