Sözcü İbrahim Kalın'dan Almanya Tepkisi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “PKK ve FETÖ gibi örgütlere açıkça kucak açan Almanya, demokrasiyi değil teröristleri ve darbecileri savunduğunun farkında değil mi?” dedi.
Hristiyan Demokrat Birlik Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Martin Schulz’un seçim öncesi televizyon kanallarının ortak yayınında katıldıkları tartışma programında Türkiye karşıtı tutumlarını eleştiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Alman seçimlerini hangi partinin kazanacağının çok bir önemi yok. Çünkü hangi zihniyetin kazanacağı artık belli oluyor” açıklamasında bulundu.
İbrahim Kalın, sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu:
“Dün akşam Merkel ile Schulz arasındaki seçim tartışması programına Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanımızın damga vurması bir tesadüf değildir. Almanya-Avrupa’nın temel acil sorunlarının adeta yok sayılarak Türkiye ve Erdoğan’a saldırması Avrupa’daki ufuk daralmasının yansıması. Avrupa’daki Türkiye karşıtlığı, temel sorunları öteleme ve düşman bir öteki üzerinden kendini rahatlatma aracına dönüşmüş durumda. Kendini, hasım bir öteki üzerinden tanımlayan toplumlar kendi kimliklerini hiçbir zaman bulamazlar. Bu en çok o topluma zarar verir. Ana akım Alman siyasetinin popülizme ve ötekileştirme-düşmanlaştırmaya boyun eğmesi sadece ayrımcılığı ve ırkçılığı körükler. PKK ve FETÖ gibi örgütlere açıkça kucak açan Almanya, demokrasiyi değil teröristleri ve darbecileri savunduğunun farkında değil mi? Alman seçimlerini hangi partinin kazanacağının çok bir önemi yok. Çünkü hangi zihniyetin kazanacağı artık belli oluyor. Merkel ve Schulz’un tartışma boyunca ayrımcılık ve yükselen ırkçılığa hiç değinmemiş olması Alman siyasetinin geldiği noktayı gösteriyor. Türk-Alman ilişkilerini dar bir siyasi ufka kurban eden bu sorunlu atmosferin ve tablonun en kısa zamanda değişeceğini umut ediyoruz.”
Kaynak: İHA
İbrahim Kalın, sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu:
“Dün akşam Merkel ile Schulz arasındaki seçim tartışması programına Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanımızın damga vurması bir tesadüf değildir. Almanya-Avrupa’nın temel acil sorunlarının adeta yok sayılarak Türkiye ve Erdoğan’a saldırması Avrupa’daki ufuk daralmasının yansıması. Avrupa’daki Türkiye karşıtlığı, temel sorunları öteleme ve düşman bir öteki üzerinden kendini rahatlatma aracına dönüşmüş durumda. Kendini, hasım bir öteki üzerinden tanımlayan toplumlar kendi kimliklerini hiçbir zaman bulamazlar. Bu en çok o topluma zarar verir. Ana akım Alman siyasetinin popülizme ve ötekileştirme-düşmanlaştırmaya boyun eğmesi sadece ayrımcılığı ve ırkçılığı körükler. PKK ve FETÖ gibi örgütlere açıkça kucak açan Almanya, demokrasiyi değil teröristleri ve darbecileri savunduğunun farkında değil mi? Alman seçimlerini hangi partinin kazanacağının çok bir önemi yok. Çünkü hangi zihniyetin kazanacağı artık belli oluyor. Merkel ve Schulz’un tartışma boyunca ayrımcılık ve yükselen ırkçılığa hiç değinmemiş olması Alman siyasetinin geldiği noktayı gösteriyor. Türk-Alman ilişkilerini dar bir siyasi ufka kurban eden bu sorunlu atmosferin ve tablonun en kısa zamanda değişeceğini umut ediyoruz.”