Savaş Tanığından 'Savaşın Çocuklarına' Moral
İkinci Dünya Savaşı yıllarında anne ve babasını Hiroşima'ya atılan atom bombası nedeniyle kaybeden Kasaoka, 2011'de Suriye'de başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan çocuklarla bir araya geldi Kasaoka: '12 yaşımdaydım. Çocuktum. Annemi, babamı savaşta kaybettim. Eşimi yine savaşın etkisi nedeniyle kaybettim. Hayatım savaş, silah, bomba gibi kelimelerle geçti. Dünyada silahlar susmuyor. Savaşı çok ağır yaşadım ama bir şekilde hayatta kalmayı başardım' 'Yaşadıklarımı şimdi de Suriyeli çocuklar da yaşıyor. Onlara destek olmak için geldim. Savaş herkes için çok kötü ama çocuklar için daha ağır'
ZEHRA MELEK ÇAT - İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hiroşimaya atılan atom bombası nedeniyle anne ve babasını kaybeden Sadae Kasaoka (84), 2011'de Suriye'de başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan çocuklarla bir araya geldi.
Kasaoka, Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi'nde Suriyeli sığınmacılarla bir araya geldi. Çocuklarla origamiden turna kuşu yapan Kasaoka, savaş mağduru kadın ve çocuklarla ilgilendi.
Hiroşima'ya 3.5 kilometre uzakta bir kasabada yaşayan 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğu olan Kasaoka'nın 3 ablası evli, 2 ağabeyi de deniz kuvvetlerindeydi. 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya atom bombası atıldığında ablası, kardeşi ve büyük annesi ile yaralanan Kasaoka'nın, anne ve babası bombardıman sırasında hayatını kaybetti.
Bombardımanda zarar gören evlerinde büyük annesi, ablası ve kardeşiyle yaşamaya devam eden Kasaoka, kendisi gibi atom bombası mağduru biriyle evlendi. Bu evliliğinden iki çocuğu olan Kasaoka, radyasyona maruz kalması nedeniyle eşini 35 yaşında kanserden kaybetti.
Savaşın verdiği hasarı hayatında her zaman hisseden Kasaoka, dünyanın çeşitli yerlerinde savaş mağduru insanlarla bir araya geliyor.
AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Kasaoka, Hiroşima'ya 3,5 kilometre uzakta bir kasabada anne, babası, ablası, erkek kardeşi ve büyük annesiyle yaşadıklarını belirtti.
Kasaoka, İkinci Dünya Savaşı yıllarında iki erkek kardeşinin deniz kuvvetlerinde çalıştığını, 3 kız kardeşinin de evli olduğunu ifade ederek, atılan bomba ile 12 yaşında anne ve babasını kaybettiğini anlattı..
Atom bombasına maruz kalan bir kişi olarak, savaşın dağıttığı hayatlara dokunmak, yaraları sarmak istediğini dile getiren Kasaoka, 'Atom bombasından önce çok iyi bir hayat yaşıyorduk. Sağlıklı, neşeli bir hayat yaşıyorduk. Atom bombasından sonra tüm hayatımız değişti. Annem, babam atom bombasıyla hayatını kaybetti.' dedi.
Kasaoka, Hiroşima'ya 3,5 kilometre uzakta olmalarına rağmen camların patlaması nedeniyle kendisinin de yaralandığını ifade ederek, 'Annemi, babamı kaybettim. Toz duman dağıldıktan sonra büyük annem ve kardeşlerimle evimizde yaşamaya devam ettik. Evimiz çok hasar gördü, her tarafı delik deşik olduğu için yağmur yağdığında içine giriyordu. Savaş süresince çok aç kaldık. Deniz kuvvetlerinde çalışan ağabeyimin getirdiği konservelerle doyuyorduk. Deniz Kuvvetlerinde okuyan ağabeyim ailenin geçimini sağlamak için okulu bıraktı. Ben de deniz kabuğu satarak aileme katkıda bulunmaya çalıştım.' diye konuştu.
Atom bombası ve radyasyona maruz kaldığı için evlenemeyeceğini düşündüğünü dile getiren Kasaoka, kendisi gibi savaş mağduru biriyle evlendiğini ve iki çocuğu olduğunu söyledi.
Kasaoka, şöyle devam etti:
'Maalesef 35 yaşında eşimi kanserden kaybettim. Babasız kaldıklarında çocuklarım 2 ve 6 yaşındaydı. 12 yaşımdaydım. Çocuktum. Annemi, babamı savaşta kaybettim. Eşimi yine savaşın etkisi nedeniyle kaybettim. Hayatım savaş, silah, bomba gibi kelimelerle geçti. Dünyada silahlar susmuyor. Savaşı çok ağır yaşadım ama bir şekilde hayatta kalmayı başardım. Çalıştım, aileme destek verdim. Yaşadıklarımı şimdi de Suriyeli çocuklar da yaşıyor. Onlara destek olmak için geldim. Savaş herkes için çok kötü ama çocuklar için daha ağır. Büyüklerin ilgisiyle çocuklar bu tramvayı atlatabilir. Büyükler küçüklere sevgi gösterirse çocuklar daha rahat atlatabilir. Dünyada insanlar barış için çalışıyorlar. Barışın bir gün dünyaya hakim olacağına inanıyorum. Savaş olmayan bir dünya için elimden geleni yapacağım.'
Kaynak: AA
Kasaoka, Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi'nde Suriyeli sığınmacılarla bir araya geldi. Çocuklarla origamiden turna kuşu yapan Kasaoka, savaş mağduru kadın ve çocuklarla ilgilendi.
Hiroşima'ya 3.5 kilometre uzakta bir kasabada yaşayan 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğu olan Kasaoka'nın 3 ablası evli, 2 ağabeyi de deniz kuvvetlerindeydi. 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya atom bombası atıldığında ablası, kardeşi ve büyük annesi ile yaralanan Kasaoka'nın, anne ve babası bombardıman sırasında hayatını kaybetti.
Bombardımanda zarar gören evlerinde büyük annesi, ablası ve kardeşiyle yaşamaya devam eden Kasaoka, kendisi gibi atom bombası mağduru biriyle evlendi. Bu evliliğinden iki çocuğu olan Kasaoka, radyasyona maruz kalması nedeniyle eşini 35 yaşında kanserden kaybetti.
Savaşın verdiği hasarı hayatında her zaman hisseden Kasaoka, dünyanın çeşitli yerlerinde savaş mağduru insanlarla bir araya geliyor.
AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Kasaoka, Hiroşima'ya 3,5 kilometre uzakta bir kasabada anne, babası, ablası, erkek kardeşi ve büyük annesiyle yaşadıklarını belirtti.
Kasaoka, İkinci Dünya Savaşı yıllarında iki erkek kardeşinin deniz kuvvetlerinde çalıştığını, 3 kız kardeşinin de evli olduğunu ifade ederek, atılan bomba ile 12 yaşında anne ve babasını kaybettiğini anlattı..
Atom bombasına maruz kalan bir kişi olarak, savaşın dağıttığı hayatlara dokunmak, yaraları sarmak istediğini dile getiren Kasaoka, 'Atom bombasından önce çok iyi bir hayat yaşıyorduk. Sağlıklı, neşeli bir hayat yaşıyorduk. Atom bombasından sonra tüm hayatımız değişti. Annem, babam atom bombasıyla hayatını kaybetti.' dedi.
Kasaoka, Hiroşima'ya 3,5 kilometre uzakta olmalarına rağmen camların patlaması nedeniyle kendisinin de yaralandığını ifade ederek, 'Annemi, babamı kaybettim. Toz duman dağıldıktan sonra büyük annem ve kardeşlerimle evimizde yaşamaya devam ettik. Evimiz çok hasar gördü, her tarafı delik deşik olduğu için yağmur yağdığında içine giriyordu. Savaş süresince çok aç kaldık. Deniz kuvvetlerinde çalışan ağabeyimin getirdiği konservelerle doyuyorduk. Deniz Kuvvetlerinde okuyan ağabeyim ailenin geçimini sağlamak için okulu bıraktı. Ben de deniz kabuğu satarak aileme katkıda bulunmaya çalıştım.' diye konuştu.
Atom bombası ve radyasyona maruz kaldığı için evlenemeyeceğini düşündüğünü dile getiren Kasaoka, kendisi gibi savaş mağduru biriyle evlendiğini ve iki çocuğu olduğunu söyledi.
Kasaoka, şöyle devam etti:
'Maalesef 35 yaşında eşimi kanserden kaybettim. Babasız kaldıklarında çocuklarım 2 ve 6 yaşındaydı. 12 yaşımdaydım. Çocuktum. Annemi, babamı savaşta kaybettim. Eşimi yine savaşın etkisi nedeniyle kaybettim. Hayatım savaş, silah, bomba gibi kelimelerle geçti. Dünyada silahlar susmuyor. Savaşı çok ağır yaşadım ama bir şekilde hayatta kalmayı başardım. Çalıştım, aileme destek verdim. Yaşadıklarımı şimdi de Suriyeli çocuklar da yaşıyor. Onlara destek olmak için geldim. Savaş herkes için çok kötü ama çocuklar için daha ağır. Büyüklerin ilgisiyle çocuklar bu tramvayı atlatabilir. Büyükler küçüklere sevgi gösterirse çocuklar daha rahat atlatabilir. Dünyada insanlar barış için çalışıyorlar. Barışın bir gün dünyaya hakim olacağına inanıyorum. Savaş olmayan bir dünya için elimden geleni yapacağım.'