- 'Sesimi Duyan Var Mı' Sözü İle Rekora Hazırlandı
1999 Marmara depreminde enkaz altında 3 gün kalarak 2 ayağını birden kaybeden Umut Koçak, enkaz alanlarında yankılanan “Sesimi duyan var mı?” sözleriyle hazırlandığı Dünya Engelliler Serbest Dalış Rekorunu yarın yeniden kıracak.
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yakalandığı 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kalarak iki ayağını kaybeden rekortmen Ufuk Koçak, deprem şehitleri ve Trabzon’da terör saldırısında şehit olan Eren Bülbül için rekoru kırmaya hazır. 22 metreyle kendisine ait olan Dünya Engelliler Serbest Dalış Rekorunu 30 metreye çıkarmak için tüm hazırlıklarını tamamladı. “Depremde kaldığı her gün için 10 metre” sloganı ile son denemesinde 32 metreye sorunsuz bir şekilde dalış gerçekleştiren Koçak, yarın uluslararası hakemler eşliğinde rekor için dalacak. Koçak, depremin merkez üssü Gölcük’ün sular altında kalan Değirmendere sahilinde yapılacak rekor denemesine herkesi davet etti.
Rekor denemesine tamamen hazır olduğunu söyleyen Koçak, “Her şey çok güzel gidiyor. Şuanda hedeflemiş olduğumuz derinliklerin çok çok altına indik antrenmanlarda. Daha önce kırmış olduğumuz dünya rekorunu antrenmanlarda çoktan kırdık. Çok büyük bir aileyle çalışıyorum. Herkes çok yoğun bir emek sarf ediyor. O yüzden işlerimiz biraz daha kolaylaşıyor” dedi.
Rekorda ‘İyi ki varsın’ Eren diyecek
Rekor denemesini deprem şehitleri için adadığını ancak Trabzon’da şehir düşen Eren Bülbül’ün kendisini çok etkilediğini anlatan Koçak, “17 ağustos deprem şehitleri anısına dalış yapacaktım. Fakat geçtiğimiz günlerde Eren Bülbül kardeşimizi kaybettik. Bu dalışı onun anısına da yapacağım. Enkaz altında kaldığım her gün için bir 10 metre dedik biz. 3 gün için 30 metreye dalacağım” diye konuştu.
“Ayağımı kaybettiğim yere dalmak benim için ciddi travma”
Deprem enkazı altında kaldığı yerde rekor kırmaya hazır olduğunu da ifade eden Koçak, “3 gün kaldığınız enkazın altında nefes almak için tırnaklarınızla betonu kazımak zorunda kalıyorsunuz. Yıllar sonra nefesimi tutup tekrar enkazlarına içerisine girmek benim için çok ciddi bir travma. Oluşturacağımız farkındalık, bilinç bizler için çok anlam ifade ediyor. Enkazlar içerisinde bir sürü insan öldü fakat yeni canlılar için yeni bir yaşam alanı oldu artık burası. Bu kenttin de deprem ile anılmasını istemiyorum ben” şeklinde konuştu.
“Komple bir kurtarma ekibiyiz”
Antrenmanlarda her türlü güvenlik önlemlerini aldıklarını belirten Dalgıç Eğitmeni Sait Gürer ise, “Öncelikle ağırlıklarından tutun, aşağıdaki güvenlik dalgıçlarının, serbest ya da tüplü dalıcıların hangi metrelerde duracağını, nasıl açılarda kameralar konulacağına kadar her şeyiyle ilgilendik. Kalabalık bir ekibiz. Yaklaşık 5-6 tane dalış yapıyoruz her gün. Teknenin üzerindeki emniyet güvenlik ekibiyle birlikte komple bir kurtarma ekibiyiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Rekor denemesine tamamen hazır olduğunu söyleyen Koçak, “Her şey çok güzel gidiyor. Şuanda hedeflemiş olduğumuz derinliklerin çok çok altına indik antrenmanlarda. Daha önce kırmış olduğumuz dünya rekorunu antrenmanlarda çoktan kırdık. Çok büyük bir aileyle çalışıyorum. Herkes çok yoğun bir emek sarf ediyor. O yüzden işlerimiz biraz daha kolaylaşıyor” dedi.
Rekorda ‘İyi ki varsın’ Eren diyecek
Rekor denemesini deprem şehitleri için adadığını ancak Trabzon’da şehir düşen Eren Bülbül’ün kendisini çok etkilediğini anlatan Koçak, “17 ağustos deprem şehitleri anısına dalış yapacaktım. Fakat geçtiğimiz günlerde Eren Bülbül kardeşimizi kaybettik. Bu dalışı onun anısına da yapacağım. Enkaz altında kaldığım her gün için bir 10 metre dedik biz. 3 gün için 30 metreye dalacağım” diye konuştu.
“Ayağımı kaybettiğim yere dalmak benim için ciddi travma”
Deprem enkazı altında kaldığı yerde rekor kırmaya hazır olduğunu da ifade eden Koçak, “3 gün kaldığınız enkazın altında nefes almak için tırnaklarınızla betonu kazımak zorunda kalıyorsunuz. Yıllar sonra nefesimi tutup tekrar enkazlarına içerisine girmek benim için çok ciddi bir travma. Oluşturacağımız farkındalık, bilinç bizler için çok anlam ifade ediyor. Enkazlar içerisinde bir sürü insan öldü fakat yeni canlılar için yeni bir yaşam alanı oldu artık burası. Bu kenttin de deprem ile anılmasını istemiyorum ben” şeklinde konuştu.
“Komple bir kurtarma ekibiyiz”
Antrenmanlarda her türlü güvenlik önlemlerini aldıklarını belirten Dalgıç Eğitmeni Sait Gürer ise, “Öncelikle ağırlıklarından tutun, aşağıdaki güvenlik dalgıçlarının, serbest ya da tüplü dalıcıların hangi metrelerde duracağını, nasıl açılarda kameralar konulacağına kadar her şeyiyle ilgilendik. Kalabalık bir ekibiz. Yaklaşık 5-6 tane dalış yapıyoruz her gün. Teknenin üzerindeki emniyet güvenlik ekibiyle birlikte komple bir kurtarma ekibiyiz” ifadelerini kullandı.