'Hoşap Kalesi Osmanlı Dönemine Aittir'

Van'ın Gürpınar ilçesinde sarp kayalıklar üzerinde kurulu Hoşap Kalesi'nde bu yılki kazı çalışmalarına başlandı Kazı Başkanı Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Top: 'Açık ve net bir şekilde söylüyorum ki bu kale 10 yıllık çalışmalarımıza göre, temelden en üst katmanına kadar bir Osmanlı dönemi kalesidir. Osmanlı döneminde buralara hakim olan Mahmudi beyleri tarafından inşa edilmiş' 'Kalede daha önceki yıllarda da alçı malzemeleri bulmuştuk ama ilk kez bir yerde bu kadar yoğun, üzerlerinde değişik süslemelerin olduğu ve Osmanlı dönemini perçinleyen parçalar bulduk'

ÖZKAN BİLGİN - Van'ın Gürpınar ilçesinde 1643 yılında sarp kayalıklar üzerinde yaptırılan Hoşap Kalesi'nde bu yılki kazı çalışmalarına başlandı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığında 2007 yılından bu yana yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarına 10'u uzman 30 kişilik ekip katılıyor.

Yrd. Doç. Dr. Top, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hoşap Kalesi'nin Urartulara ait olduğu konusunda yanlış bir algı bulunduğunu söyledi.

Kalede yaptıkları çalışmalarda farklı bilgilere ulaştıklarını belirten Top, 'Açık ve net bir şekilde söylüyorum ki bu kale 10 yıllık çalışmalarımıza göre, temelden en üst katmanına kadar bir Osmanlı dönemi kalesidir. Osmanlı döneminde buralara hakim olan Mahmudi beyleri tarafından inşa edilmiş.' dedi.

- 'Kale, karakol olarak da kullanılmış'

Kalenin ilk dönemlerinde Osmanlı ve İran ile ilişkili olması dolayısıyla kaliteli bir yaşam sürüldüğünü anlatan Top, şöyle konuştu:

'Ama kalede zamanla yaşam kalitesinin yavaş yavaş düştüğünü gözlemleyebiliyoruz. Bu da bize şunu gösteriyor, beylerin artık ekonomik ve idari anlamda sıkıntılara girdiği görülüyor. Kale, 19. yüzyıla doğru terk edilmeye başlanıyor ve 50 yıl kadar da askerlerin burayı karakol olarak kullandığını görüyoruz. Buradaki en büyük şansımız kaleye ilk kazmayı bizim vurmamız. Kaledeki bütün bulguları ve bütün mimari yapıları bizim değerlendirmemize göre hem bilim dünyasına hem de insanlığa tanıtmış bulunuyoruz.'

Top, ağustos ayı başından bu yana kazı, toprak temizleme ve çıkarılan mimari yapıların konservasyon ile sağlamlaştırması çalışmaları yaptıklarını, bu kapsamda birçok alanı açtıklarını, kalenin yukarı bölümlerinde seyir köşkü, harem ve hamam yapılarını ortaya çıkardıklarını bildirdi.

- 'Osmanlı dönemini perçinleyen parçalar bulduk'

Şu anda kalenin batı kesimindeki geniş bir düzlükte çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Top, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Burada daha önce belirlediğimiz mescit ve selamlık diye nitelediğimiz daha çok misafirlerin ağırlandığını düşündüğümüz mekanların bulunduğu yerlerde çalışıyoruz. Bu yıl mescidi tamamen ortaya çıkardık ve onun yanından itibaren devam ediyoruz. Buranın surlarla çevrili olan batı kısmında içi toprakla dolu, çok genç bir burç yer alıyor. Burayı açmaya başladığımızda kazının ilk gününden beri burcun zeminine yakın yoğun alçı süslemelerle karşılaşıyoruz. Şu ana kadar buradan 20 kasanın üzerinde alçı parçası topladık. Bu da bize kalenin bölgedeki en önemli alçı süslemeli yapı olma özelliğini kazandırmaya başladı. Kalede daha önceki yıllarda da alçı malzemeleri bulmuştuk ama ilk kez bir yerde, bu kadar yoğun, üzerilerinde değişik süslemelerin olduğu ve Osmanlı dönemini perçinleyen parçalar bulduk.'

Kazı çalışmalarında çıkardıkları ve süslemede kullanılan alçı parçalarında hem Osmanlı hem de İran mimari özelliklerinin bulunduğunu tespit ettikleri bilgisini veren Top, 'Özellikle bu altın süslemeler ile o dönemdeki klasik Osmanlı süslemelerinin olduğunu gördük. Bu da bizleri çok heyecanlandırdı. Bu alçılar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Hoşap Kalesi bir kayanın üzerine mimarinin giydirilmesiyle oluşturulmuştur çok önemli ve yapıt.' dedi.

Top, kalenin çalışmalar dolayısıyla 2005'ten bu yana ziyarete kapalı olduğunu ifade etti. Gerekli desteğin sunulması durumunda kalenin bazı bölümlerinin ziyarete açılabileceğini vurgulayan Top, 'Kalede ortaya çıkardığımız harem mekanı, seyir köşkü gibi bazı bölümlerin restorasyonlarının tamamlanması ve ziyarete açılarak kullanıma hazır hale getirilmesi gerekiyor.' diye konuştu.

- 'Envanter çalışmaları devam ediyor

Kaleden çıkarılan buluntuları kazı evinde oluşturulan bölümde temizleyerek kategorilere ayıran Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü doktora öğrencisi Evin Telli ise envanter çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.

Buluntuların hepsinin alçı süslemeli olduğunu, şu ana kadar daha çok geometrik, bitkisel ve yazı olarak kategorilere ayırabilecekleri örnekler bulduklarına işaret eden Telli, 'Bu buluntuların yaklaşık 400 yıllık olduğunu değerlendiriyoruz. Bu bölgede Van Kalesi'ndeki Ulu Cami'de alçı süslemelerden sonra özellikle süslemeler açısından dikkate değer buluntular olarak değerlendirebiliriz.' diye konuştu.

Ailesiyle kaleyi ziyarete gelen Fransızca öğretmeni Mustafa Özgül de böyle muhteşem bir yapının turizme kazandırılması için emek veren herkese teşekkür etti.
Kaynak: AA