'Bana Da Uşağım Der Misin ? Bir Uşağın Da Ben Olayım' Projesi
Trabzon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından koruyucu aile uygulaması kapsamında “Bana da uşağım der misin ? Bir uşağında ben olayım’ projesi başlatıldı. Proje kapsamında korunmaya muhtaç çocukların aile ortamında sevgiyle büyütülmesi amaçlanıyor.
Proje kapsamında müracaatların gelmeye başladığını hatırlatan Kurt, ‘Bana da uşağım dermisin ? Bir uşağında ben olayım’ şeklinde sloganlaştırılmış bir kampanya başlattıklarını belirterek şu ana kadar yapılan müracaatların Trabzon’a yakışmadığını söyledi.
Kurt “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, son yıllarda özellikle yeni yapılanmayla hizmet vermeye başladığı tarihten bu yana sosyal refah anlayışına yönelik uygulamaları yürürlüğe koydu. Özellikle çocuklarımıza yönelik sevgi çocuk evleri personeliyle, öğretmeniyle, yemeğiyle, eğitim materyalleriyle, standardın çok üstünde olmasına rağmen bir eksiğimiz var. O eksiğimiz de aile sevgisi. Yani ne yaparsanız yapın evi bir aile evine dönüştürseniz bile o annenin o babanın verdiği sevgiyi veremiyorsanız. Burada bir eksiklik var. Mesela baba çocuğu havaya fırlatmalı ,anne göğsüne basmalı bunlar muhakkak olmalı. Zaten koruyucu aile uygulaması var olan bir şey. Koruyucu aile uygulamasını formatlı bir şekilde kampanyaya dönüştürelim dedik. ‘Bana da uşağım der misin ? bir uşağında ben olayım’ şeklinde sloganlaştırılmış bir kampanya başlattık. Halen 33 çocuğumuz koruyucu ailede. 25 koruyucu ailemiz daha var. Ancak Trabzon’u diğer illerle kıyasladığımızda bu sayı az. Bu sayı Trabzon’a yakışmıyor. Kuruluşlarımızdaki uygun çocukların tamamını koruyucu ailelere vermeliyiz. Biliyoruz ki Trabzon insanı merhametlidir, yardımseverdir. Dolayısıyla koruyucu ailede de kendisinden beklenen bir hamle var. Karadeniz delikanlısı harbi delikanlı, onu koruyucu ailede de uygulanmasını istiyoruz" dedi.
Bu kapsamda yapılan çalışmaları anlatan Kurt "Önce Dr. Mustafa Karataş hocamızı Trabzon’a davet ettik. Koruyucu ailenin İslam’daki yerini anlattı. Böylece insanların kafasındaki soru işaretlerini gidermeye çalıştık. İl Müftülüğümüzün aracılığıyla camilerimizdeki imamlarımızı da çağırdık. ’Oradan aldıkları bilgileri cemaate aktarsın böylece bir sinerji oluşsun’ dedik. Anne evde çocukların başını okşasın, baba oğlunu balık tutmaya, Trabzonspor maçına getirsin. Böylece anne, baba çocuk kaynaşması yaşanmış olsun çocuklarımız o sevgiden mahrum kalmasınlar. Yani Fatma teyze, Ayşe teyze, Ali amca, Temel dayı bu iş sensiz olmuyor. ’Uşağım’ demelisin bir uşağın da bunlar olmalı. Bununla ilgili müracaatlar gelmeye başladı.
Yapılan konferanslar, etkinliklerden önce 2 müracaat almıştık. Şu an sayımız 7. Bu sayının giderek artacağını düşünüyoruz. Bunların incelemeleri sürüyor. Bir yıllık sürenin ardından bunlar gerçekleşecek” diye konuştu.