Kati Piri: Erdoğan'ın bir seçim yapması gerekecek
Avrupa Parlamentosu Türkiye - AB üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısında bulundu. Karar tasarısı yarın AP’de oylanacak. Raporu kaleme alan Türkiye raportörü Kati Piri açıklamalarda bulundu
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yıllık olağan Türkiye raporu, bugün parlamentonun Strasbourg’daki genel kurul toplantılarında tartışıldı. Türkiye - AB üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısında bulunan karar tasarısı niteliğindeki rapor, yarın (6 Temmuz) Avrupa Parlamentosu'nda oylanacak.
Raporun bu yılki özelliği, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bir AB kurumunun bu müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısında bulunması. Raporu kaleme alan AP’nin Türkiye Raportörü Kati Piri, DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin iç siaysetiyle ilgili çeşitli eleştirilerde bulunan Kati Piri şu ifadeleri kullandı;
BİR SEÇİM YAPACAK
Eğer yeni anayasa Kopenhag kriterleriyle uyumlu değilse bunun Türk hükümeti için Türkiye-AB katılım süreci açısından sonuçları olacaktır. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı pragmatik kişiliğiyle tanıyorum. Ülkesinde çok sayıda insanın bu anayasa değişikliğiyle hemfikir olmadığını gördü. Türkiye uzun süredir Avrupa Konseyi üyesi. Avrupa Konseyi de bu anayasa değişikliği konusunda çok net tavır aldı. Dolayısıyla Erdoğan'ın gelecek 2 yıl içinde seçim yapması gerekecek: ya bu değişiklikleri yürürlüğe koyacak ve Türkiye-AB ilişkileri açısından sonuçlarına katlanacak ya da değişiklikleri adapte ederek Türkiye'nin demokratik reform yoluna devam edecek. Seçim kendisinin.
Raporun bu yılki özelliği, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bir AB kurumunun bu müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısında bulunması. Raporu kaleme alan AP’nin Türkiye Raportörü Kati Piri, DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin iç siaysetiyle ilgili çeşitli eleştirilerde bulunan Kati Piri şu ifadeleri kullandı;
BİR SEÇİM YAPACAK
Eğer yeni anayasa Kopenhag kriterleriyle uyumlu değilse bunun Türk hükümeti için Türkiye-AB katılım süreci açısından sonuçları olacaktır. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı pragmatik kişiliğiyle tanıyorum. Ülkesinde çok sayıda insanın bu anayasa değişikliğiyle hemfikir olmadığını gördü. Türkiye uzun süredir Avrupa Konseyi üyesi. Avrupa Konseyi de bu anayasa değişikliği konusunda çok net tavır aldı. Dolayısıyla Erdoğan'ın gelecek 2 yıl içinde seçim yapması gerekecek: ya bu değişiklikleri yürürlüğe koyacak ve Türkiye-AB ilişkileri açısından sonuçlarına katlanacak ya da değişiklikleri adapte ederek Türkiye'nin demokratik reform yoluna devam edecek. Seçim kendisinin.