'Asker Gibi Bekliyorum'

FETÖ'nün darbe girişiminde şehit düşen Onur'un babası Zekai Kılıç: 'FETÖ'cü hainlerin tekrar bir darbe girişimine kalkışma ihtimaline karşı bir asker gibi bekliyorum' Beykoz Belediyesi Ulaştırma Müdürlüğü Saha Koordinatörü Öksüz: 'O akşam Allah bütün insanların içine iman gücü verdi. İnsanların içindeki korkuyu aldı. Cumhurbaşkanımızın çağrısı da bunu tetikledi'

MUHAMMED GENCEBAY GÜR/ALİ CEVAHİR AKTÜRK - FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen Onur'un babası Zeki Kılıç, 'FETÖ'cü hainlerin tekrar bir darbe girişimine kalkışma ihtimaline karşı bir asker gibi bekliyorum.' dedi.

Boğaziçi Köprüsü'nde darbecilerin açtığı ateşle şehit düşen 23 yaşındaki Onur'un babası Zeki Kılıç, AA muhabirine, bir senenin oğlunun hasretiyle geçtiğini anlattı.

Oğlunun 'vatan elden gidiyor' düşüncesiyle gittiği köprüde şehit olduğunu, köprüde son kez konuşurken kendisinden helallik istediğini aktaran baba Kılıç, 'Vatanım sağ olsun. Keşke 10 evladım olsa da vatan için feda etsem. Ben her zaman bekliyorum Allah inşallah şehitliği bize de nasip eder de biz de şehit oluruz. FETÖ'cü hainlerin tekrar bir darbe girişimine kalkışma ihtimaline karşı bir asker gibi bekliyorum.' diye konuştu.

FETÖ'cülere, ülkeye ve kendisine yaşattıkları yüzünden hakkını helal etmeyeceğini belirten Kılıç, şöyle devam etti:

'23 yaşında evladımı niçin vurdular bunu öğrenmek istiyorum. Mahkemelere de katılıyorum ama bir türlü öğrenemiyorum. Mahşer günü yakalarına yapışacağım. Zalim FETÖ'nün bu ülkeyi neden bu hale getirdiğini her birinden soracağım. Biz nasıl acı çektiysek Rabbim yüz binlerce katını onlara çektirsin. Bizim vatanımız burasıdır. Bizim Irak, Suriye, Afganistan gibi gidecek başka bir yerimiz yok. Bizim kalemiz burasıdır. Biz vatanımız için ya öldürürüz, ya ölürüz, ağlamakla evladım geri gelmez 'Vatan sağ olsun' diyerek teselli buluyoruz. Birimiz ölür, binimiz canlanır, görüşüm budur.'

- 15 Temmuz gazisi Öksüz

O gece yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Beykoz Belediyesi Ulaştırma Müdürlüğü Saha Koordinatörü Mustafa Öksüz de darbe girişiminin ilk dakikalarında eşiyle Beykoz Çayırı'nda bulunduğunu ve AK Parti İl Başkanlığında görevli akrabasından aldığı telefonla durumdan haberdar olduğunu söyledi.

Öksüz, akrabasının askerlerin il başkanlığının ön ve arka çıkışlarını sardığını aktardığını belirterek, 'Ben de yolların kapalı olduğunu ve oraya ulaşmanın sıkıntı olabileceğini söyledikten sonra eşimi güvenli bir yere bırakarak Kavacık'taki AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığına gittim. Yola çıktığım sırada Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu aradı, ben de başkan yardımcımdan aldığım talimat sonrası baş şoförümü arayarak araçları sokağa çıkardım ve yolları trafiğe kapattık. Bunlar olurken kalabalık AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı önünde toplanmıştı. Belediye Başkanımız Yücel Çelikbilek de vatandaşlarımızın sağduyulu davranmasına yönelik konuşmalar yaptı.' diye konuştu.

Çelikbilek'ten gelen 'Köprüye gidin' talimatı sonrası hızlı bir şekilde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne gittiğini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

'Hasan Yavuz Camisinin yan tarafından tanklarla köprü girişinde bekleyen askerlerin önüne indim. İndiğim zaman orada 50 kişilik bir grup vardı. Tabii karşı taraftan gelen araçların hepsi duruyordu. Duran araçlara seslenerek, 'Ne duruyorsunuz? Kalkışma var, gelin müdahale edelim' dedim. Askerlerin üzerine yürümeye başladım. 1-2 metre kala askerler havaya ateş etmeye başladı. Kendimi tankın üzerine attım. Tankın üzerinde iki asker vardı. Askere, 'Siz kime kurşun sıkıyorsunuz?' der demez iki dipçik vurarak beni yere attılar. Tekrar denedim, yine aynı şiddeti gördüm. Darbeci bir rütbeli askerle karşı karşıya kaldım, 'Beni nasılsa vuracak' diye düşünüp yumruk attım ve askerin silahından çıkan kurşunla omzumdan yaralandım.'

Öksüz, 'O akşam Allah bütün insanların içine iman gücü verdi. İnsanların içindeki korkuyu aldı. Cumhurbaşkanımızın çağrısı da bunu tetikledi. Bu güçle askerlerin karşısında dimdik durduk. Kimimiz şehit, kimimiz gazi oldu. Allah bana şehitliği nasip etmedi, gaziliği nasip etti.' dedi.

- Hastaneye götürdüğü yaralı şehit düştü

Demokrasi şehitlerinden Murat Akdemir'i yaralandığında aracına alarak hastaneye götüren taksi sürücüsü Fatih Saatçi de darbe girişiminin birinci yılında yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.

Saatçi, 15 Temmuz gecesi çalışırken saat 23.00 gibi askerlerin köprüyü kapattığını duyduğunu, başta bomba ihbarı olduğunun düşünüldüğünü bu kez de tankların yolları kapattığını işittiğini söyledi.

Anadolu Hisarı'na geldiğinde ellerinde bayrak olan bir grup insanın yürüdüğünü gördüğünü, onlarla sahil yolunda ilerlemeye başladığını, bu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyondan vatandaşları sokağa çağırdığını anlatan Saatçi, şöyle devam etti:

'Grubun önünde yürüyen 30-40 kadar asker vardı. Askerlerin yanına yanaştım, 'Sizi kim dışarı çıkardı?' diye sordum, beni tersleyerek uzaklaştırdılar. Onları geçip Kuleli Askeri Lisesine yaklaşınca başlarında 3 rütbelinin olduğu askerlerle karşılaştım, onlar da beni geri döndürdü.' dedi.

Sonra tekrar ellerinde bayraklarla yürüyen grubun yanına geldiğini ifade eden Saatçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bizim önümüzde yürüyen askerler kendi taraflarına geçtikten sonra havaya ateş açmaya ve gaz bombası atmaya başladılar. Benim tarafıma gelen bir gaz bombası camımı patlattı. Gaz dolan araçtan aşağı inip ateş etmemelerini söylediğimde, başlarındaki komutan 'Taksiciye ateş edin' emrini verdi. Arabaya girip kafamı eğdim. Arabaya mermiler isabet etti. Allah'tan bana bir şey olmadı. Arabama ateş açıldığı sırada yakınımdaki bir kişi yaralandı. O yaralanan Murat Akdemir'di. 'Ateş etmeyin yaralımızı alıp gideceğim' dedim. Komutanlardan biri 'Yaralını al git buradan' dedi. Murat'ı arabaya koyduktan sonra yine ateş etmeye başladılar. Oradan biraz uzaklaşınca fark ettim ki lastiğim patlamış. Murat ile bir kişi daha vardı arabada. Patlak lastikte jant üzerinde Kavacık'taki özel bir hastaneye gittik. Acil serviste doktorlara teslim ettim.'

Murat Akdemir'in hastaneye ulaştıktan sonra şehit olduğunu, Akdemir'in babasının kendisine ulaştığını ve teşekkür ettiğini belirten Saatçi, 'Bana maddi yardımda bulunmak isteğini söyledi ben de vatani görevimi, vatandaşlık görevimi yaptığımı söyledim. Kim olsa aynı şeyi yapardı.' dedi.

Askerlerin vatandaşlara ateş açabileceğini kimsenin düşünemeyeceğini ifade eden Saatçi, sözlerini, 'Hayatımda darbe nedir bilmiyordum, ilk kez o gece gördüm. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarım aklıma geldikçe hem korkuyorum hem üzülüyorum. Aklıma geldikçe korkuya kapılıyorum, darbe başarılı olsaydı acaba ne olurdu diye. Allah'tan başarılı olamadılar. İnşallah böyle bir gece yaşamayız tekrar.' diye tamamladı.
Kaynak: AA