Azerbaycanlı Oyuncunun Amacı Uluslararası Projelerde Yer Almak
Azerbaycanlı sinema oyuncusu Gönül Nagiyeva, "Bir oyuncu olarak en büyük amacım uluslararası projelerde yer almak" dedi.
İki yıl önce bir film teklifi alarak Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen Gönül Nagiyeva, oyunculuk kariyerinde ilerlemek için Terkedilmiş adlı filmle hedefine doğru yola çıktığını söyledi.
En büyük amacının uluslararası projelerde yer almak olduğunu ifade eden Nagiyeva, "Sadece ünlü olmak için değil, oyuncu performansında bir adım daha ileri gitmek, tecrübe kazanmak. Ne kadar çok ülkede, farklı ekipler ile çalışırsan, oyunculukta o kadar gelişirsin" dedi.
Türkiye’ye neden geldiğini anlatan Gönül Nagiyeva, "Tabi ki eğitim aldım, kendimi geliştirmek için çaba harcıyorum, kendime bir yatırım yapıyorum. Ama tecrübe en önemlisi. Ne kadar farklı ülkelerde çalışırsam, ne kadar farklı projelerde yer alırsam tecrübem de o kadar artar diye düşünüyorum. O nedenle Azerbaycan sınırları içinde kalmak istemedim. Türkiye’den film teklifi gelince, önce Terkedilmiş filminde, sonra da Kız Kaçıran filminde oynadım. Türkiye’ye yerleşmeye karar verdim. Çünkü Azerbaycan’a göre Türkiye çok daha gelişmiş durumda" şeklinde konuştu.
"Aşkla Türkiye’de işimi yapıyorum"
Amacının yavaş yavaş ilerleyerek, Azerbaycan’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de başka ülkelere açılmak olduğunu ifade eden Nagiyeva, "Avustralya İngiltere ortak yapımı bir filmde baş rol oynayacağım. Film 2018 yılında çekilecek. Aslında bu yıl çekilecekti; ama büyük bütçeli bir proje olduğu için ertelendi. Sözleşmemi yaptım, rolümü aldım. Çekimlerin başlamasını bekliyorum. Sonrası henüz belli değil. Nerede, hangi projelerde yer alacağımı bilemiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum; ben mesleğime aşığım. Mesleğim için çok fedakarlıklarda bulundum. Ülkemi değiştirdim. 9 yaşında bir oğlum var. Türkiye’deki projelerim nedeniyle iki yıldır kendisinden ayrı kalmak zorunda kaldım. Ara ara görüşüyoruz tabi ki. Benim için zor bir dönem oldu. Oğlum bu yaz benim yanıma taşınacak. Ayrılık sorununu ortadan kaldıracağız. Başka bir ülkede, sıfırdan başlayarak, kendi ayaklarım üstünde durmak için çok çalıştım. Tabi ki bu benim seçimim. Mecburiyet karşısında yapmadım. Seve seve, içimdeki mesleğime olan aşkla Türkiye’de işimi yapıyorum" diye anlattı.
"Türk sinemasında da çok başarılı filmler var"
En sevdiği filmin "Rüzgar gibi geçti" olduğunu söyleyen Nagiyeva, şöyle devam etti:
"O filmi defalarca seyrettim. Vivien Leigh ve Clark Gable’ın rol aldığı filmi çocukluğumdan beri birkaç kez izledim. Eski filmleri çok seviyorum. Şimdi de çok güzel filmler çekiliyor. Türk sinemasında da çok başarılı filmler var. Benim hedefimde ya Rusya’ya gitmek ya da Türkiye vardı. Ben Türkiye’yi seçtim. Türkiye ile özel bir aşk yaşadığımı söyleyebilirim. Türk sineması ileriye doğru gidiyor. Azerbaycan sinemasının durumu, Türkiye’nin on yıl önceki durumu. Türk sineması da Avrupa sinemasına göre biraz geride kalıyor. Ama ilerliyor. Bu sevindirici bir durum."
Kaynak: İHA
En büyük amacının uluslararası projelerde yer almak olduğunu ifade eden Nagiyeva, "Sadece ünlü olmak için değil, oyuncu performansında bir adım daha ileri gitmek, tecrübe kazanmak. Ne kadar çok ülkede, farklı ekipler ile çalışırsan, oyunculukta o kadar gelişirsin" dedi.
Türkiye’ye neden geldiğini anlatan Gönül Nagiyeva, "Tabi ki eğitim aldım, kendimi geliştirmek için çaba harcıyorum, kendime bir yatırım yapıyorum. Ama tecrübe en önemlisi. Ne kadar farklı ülkelerde çalışırsam, ne kadar farklı projelerde yer alırsam tecrübem de o kadar artar diye düşünüyorum. O nedenle Azerbaycan sınırları içinde kalmak istemedim. Türkiye’den film teklifi gelince, önce Terkedilmiş filminde, sonra da Kız Kaçıran filminde oynadım. Türkiye’ye yerleşmeye karar verdim. Çünkü Azerbaycan’a göre Türkiye çok daha gelişmiş durumda" şeklinde konuştu.
"Aşkla Türkiye’de işimi yapıyorum"
Amacının yavaş yavaş ilerleyerek, Azerbaycan’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de başka ülkelere açılmak olduğunu ifade eden Nagiyeva, "Avustralya İngiltere ortak yapımı bir filmde baş rol oynayacağım. Film 2018 yılında çekilecek. Aslında bu yıl çekilecekti; ama büyük bütçeli bir proje olduğu için ertelendi. Sözleşmemi yaptım, rolümü aldım. Çekimlerin başlamasını bekliyorum. Sonrası henüz belli değil. Nerede, hangi projelerde yer alacağımı bilemiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum; ben mesleğime aşığım. Mesleğim için çok fedakarlıklarda bulundum. Ülkemi değiştirdim. 9 yaşında bir oğlum var. Türkiye’deki projelerim nedeniyle iki yıldır kendisinden ayrı kalmak zorunda kaldım. Ara ara görüşüyoruz tabi ki. Benim için zor bir dönem oldu. Oğlum bu yaz benim yanıma taşınacak. Ayrılık sorununu ortadan kaldıracağız. Başka bir ülkede, sıfırdan başlayarak, kendi ayaklarım üstünde durmak için çok çalıştım. Tabi ki bu benim seçimim. Mecburiyet karşısında yapmadım. Seve seve, içimdeki mesleğime olan aşkla Türkiye’de işimi yapıyorum" diye anlattı.
"Türk sinemasında da çok başarılı filmler var"
En sevdiği filmin "Rüzgar gibi geçti" olduğunu söyleyen Nagiyeva, şöyle devam etti:
"O filmi defalarca seyrettim. Vivien Leigh ve Clark Gable’ın rol aldığı filmi çocukluğumdan beri birkaç kez izledim. Eski filmleri çok seviyorum. Şimdi de çok güzel filmler çekiliyor. Türk sinemasında da çok başarılı filmler var. Benim hedefimde ya Rusya’ya gitmek ya da Türkiye vardı. Ben Türkiye’yi seçtim. Türkiye ile özel bir aşk yaşadığımı söyleyebilirim. Türk sineması ileriye doğru gidiyor. Azerbaycan sinemasının durumu, Türkiye’nin on yıl önceki durumu. Türk sineması da Avrupa sinemasına göre biraz geride kalıyor. Ama ilerliyor. Bu sevindirici bir durum."