'Evimdeyim Açıklaması Bir Dönüş Hikayesi' Sergisi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Arısoy: 'Kanun dışı yollarla yuvasından götürülen ve titiz bir çalışmayla ait oldukları yere, yuvasına dönen eserler incelendiğinde, Türk resim tarihi açısından ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır'.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, 'Kanun dışı yollarla yuvasından götürülen ve titiz bir çalışmayla ait oldukları yere, yuvasına dönen eserler incelendiğinde, Türk resim tarihi açısından ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.' dedi.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nden geçmiş yıllarda çalınan ve bakanlığın çalışmaları sonucu bulunan 66 eserin yer aldığı 'Evimdeyim: Bir Dönüş Hikayesi' sergisi Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesinde açıldı.
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce düzenlenen serginin açılışında konuşan Arısoy, muasır bir devlet olmanın şartlarından birinin de tarihi eserleri korumak olduğunu belirtti. Sanat eserlerinin medeniyet alanındaki gelişmeleri bugüne taşıyan belge niteliğinde olduğunu ifade eden Arısoy, bu eserlere sahip çıkmanın bütün vatandaşların asli görevi olduğunu söyledi.
Arısoy, Bakanlığın evrensel değerlere sahip kültür ve sanat eserlerinin korunması ve toplumsal bilincin oluşmasını sağlamak amacıyla önemli adımlar attığını dile getirerek, 'Ankara Devlet ve Resim ve Heykel Müzesi'nin korunması ve gelişmesini sağlamak, koleksiyonu geliştirmek bakanlığımızın önem verdiği çalışmalardan biridir. Bütün kamuoyunun bildiği üzere, kanun dışı yollarla yuvasından götürülen ve titiz bir çalışmayla ait oldukları yere, yuvasına dönen eserler incelendiğinde, Türk resim tarihi açısından ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.' diye konuştu.
- 'Türk resim tarihinin özeti'
Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç ise bugünün kendileri için özel bir gün olduğunu söyledi.
Serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Tokaç, şunları kaydetti:
'Buradaki bir dönüşün hikayesine katkıda bulunan herkes açısından, artık bugünden yarına baktıracak durumları düşünmemiz lazım. Ben diyorum ki, bugün çok az sayıda, geri kalanların da aslında nerede nasıl olduğu belli onlarda kendi kendine geliyor zaten. Bazen gece yarısı kimsesizler yurdunun önüne bırakılmış çocuk gibi eserler bulunuyor. Bazen 'Ben bunu bilmiyordum, hırsızlık malı olduğunu. Ben bunu gerçek zannetmiyordum diyerek' o çok az kalan kısımda, nerede olduğunu bildiklerimiz de dahil olmak üzere bugün burada sergisini açtığımız eser sayısı belki çok değil. Ben diyorum ki bunu, işin uzmanlık alanlarında olan hocalarımız daha iyi takdir edecektir, aslında Türk resim tarihinin çok önemli bir özetidir gibi geliyor bana.'
Kaynak: AA
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nden geçmiş yıllarda çalınan ve bakanlığın çalışmaları sonucu bulunan 66 eserin yer aldığı 'Evimdeyim: Bir Dönüş Hikayesi' sergisi Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesinde açıldı.
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce düzenlenen serginin açılışında konuşan Arısoy, muasır bir devlet olmanın şartlarından birinin de tarihi eserleri korumak olduğunu belirtti. Sanat eserlerinin medeniyet alanındaki gelişmeleri bugüne taşıyan belge niteliğinde olduğunu ifade eden Arısoy, bu eserlere sahip çıkmanın bütün vatandaşların asli görevi olduğunu söyledi.
Arısoy, Bakanlığın evrensel değerlere sahip kültür ve sanat eserlerinin korunması ve toplumsal bilincin oluşmasını sağlamak amacıyla önemli adımlar attığını dile getirerek, 'Ankara Devlet ve Resim ve Heykel Müzesi'nin korunması ve gelişmesini sağlamak, koleksiyonu geliştirmek bakanlığımızın önem verdiği çalışmalardan biridir. Bütün kamuoyunun bildiği üzere, kanun dışı yollarla yuvasından götürülen ve titiz bir çalışmayla ait oldukları yere, yuvasına dönen eserler incelendiğinde, Türk resim tarihi açısından ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.' diye konuştu.
- 'Türk resim tarihinin özeti'
Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç ise bugünün kendileri için özel bir gün olduğunu söyledi.
Serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Tokaç, şunları kaydetti:
'Buradaki bir dönüşün hikayesine katkıda bulunan herkes açısından, artık bugünden yarına baktıracak durumları düşünmemiz lazım. Ben diyorum ki, bugün çok az sayıda, geri kalanların da aslında nerede nasıl olduğu belli onlarda kendi kendine geliyor zaten. Bazen gece yarısı kimsesizler yurdunun önüne bırakılmış çocuk gibi eserler bulunuyor. Bazen 'Ben bunu bilmiyordum, hırsızlık malı olduğunu. Ben bunu gerçek zannetmiyordum diyerek' o çok az kalan kısımda, nerede olduğunu bildiklerimiz de dahil olmak üzere bugün burada sergisini açtığımız eser sayısı belki çok değil. Ben diyorum ki bunu, işin uzmanlık alanlarında olan hocalarımız daha iyi takdir edecektir, aslında Türk resim tarihinin çok önemli bir özetidir gibi geliyor bana.'