Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müftüoğlu'ndan 'Kıbrıs Konferansı' Açıklaması
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın da açıklamalarında ifade ettiği üzere, Kıbrıs Konferansı’nın önkoşulsuz olarak, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması’ndaki anlayışa ve ilk Konferans’ta da öngörülen ancak hayata geçirilemeyen, tüm başlıkları bir arada ele alacak metodolojiye sadık bir şekilde yeniden toplanmasının sağlanmasını beklemektedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, BMGS Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Kıbrıs’ta 17 Mayıs 2017 tarihinde düzenlenen son liderler görüşmesinin ardından sürdürdüğü diplomasi hakkındaki bir soruyu cevapladı. Eide’nin bugün yaptığı açıklamayla, gerçekleştirilen görüşmelerden sonuç alınamayacağının anlaşıldığının altını çizen Müftüoğlu, “Kıbrıs’ta devam etmekte olan kapsamlı çözüm müzakereleri çerçevesinde iki Lider arasında 17 Mayıs 2017 tarihinde düzenlenen son görüşmenin ardından BMGS Özel Danışmanı Eide, Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanması konusunda mutabakat sağlanabilmesi amacıyla Ada’da liderler arasında mekik diplomasisini sürdürmüş ve bu çerçevede geçtiğimiz günlerde liderlerle ikişer defa görüşmüştür. Özel Danışman Eide, bugün yaptığı bir açıklamayla, bu görüşmelerinden herhangi bir sonuç alınamadığını duyurmuştur” şeklinde konuştu.
Rum Lider Anastasiadis’in Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanması için ileri sürdüğü ön koşulların, 12 Ocak 2017 tarihli Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’yle de uyuşmadığını kaydeden Müftüoğlu, açıklamalarında şunlara yer verdi:
“Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın bu konuda 23 ve 26 Mayıs 2017 tarihlerinde yapmış olduğu açıklamalarda dile getirilen görüşleri paylaşmaktadır. Rum Lider Anastasiadis’in Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanması için ileri sürdüğü ön koşulların, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması’nda kayıtlı ‘konuların birbiri ile ilintili müzakere edilmesi’ ve ‘tüm konular üzerinde anlaşılmadan herhangi bir hususta mutabık kalınmamış sayılacağı’ ilkelerine aykırı olduğu ve 12 Ocak 2017 tarihli Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’yle de uyuşmadığı görüşündeyiz. Anımsanacağı üzere Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’nde verilen görevlerden biri, Güvenlik ve Garantiler başlığına ilişkin soruların ve bunların ele alınmasına yönelik araçların tespitini amaçlayan bir Çalışma Grubu’nun bir araya gelmesi idi. Bu görevlendirme 18-19 Ocak tarihlerinde Mont Pelerin’de yerine getirilmiştir. Konferansın sonucunda ortaya çıkan ikinci görevlendirme ise diğer başlıklarda açıkta kalan konuların Ada’daki iki taraf arasında ele alınmaya devam edilmesi yönündeydi.”
Müftüoğlu, Türkiye’nin Akıncı’nın açıklamalarında ifade ettiği üzere, Kıbrıs Konferansı’nın önkoşulsuz olarak, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması’ndaki anlayışa ve ilk Konferans’ta da öngörülen ancak hayata geçirilemeyen, tüm başlıkları bir arada ele alacak metodolojiye sadık bir şekilde yeniden toplanmasının sağlanmasını beklediğini bildirdi.
Kaynak: İHA
Rum Lider Anastasiadis’in Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanması için ileri sürdüğü ön koşulların, 12 Ocak 2017 tarihli Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’yle de uyuşmadığını kaydeden Müftüoğlu, açıklamalarında şunlara yer verdi:
“Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın bu konuda 23 ve 26 Mayıs 2017 tarihlerinde yapmış olduğu açıklamalarda dile getirilen görüşleri paylaşmaktadır. Rum Lider Anastasiadis’in Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanması için ileri sürdüğü ön koşulların, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması’nda kayıtlı ‘konuların birbiri ile ilintili müzakere edilmesi’ ve ‘tüm konular üzerinde anlaşılmadan herhangi bir hususta mutabık kalınmamış sayılacağı’ ilkelerine aykırı olduğu ve 12 Ocak 2017 tarihli Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’yle de uyuşmadığı görüşündeyiz. Anımsanacağı üzere Kıbrıs Konferansı Bildirgesi’nde verilen görevlerden biri, Güvenlik ve Garantiler başlığına ilişkin soruların ve bunların ele alınmasına yönelik araçların tespitini amaçlayan bir Çalışma Grubu’nun bir araya gelmesi idi. Bu görevlendirme 18-19 Ocak tarihlerinde Mont Pelerin’de yerine getirilmiştir. Konferansın sonucunda ortaya çıkan ikinci görevlendirme ise diğer başlıklarda açıkta kalan konuların Ada’daki iki taraf arasında ele alınmaya devam edilmesi yönündeydi.”
Müftüoğlu, Türkiye’nin Akıncı’nın açıklamalarında ifade ettiği üzere, Kıbrıs Konferansı’nın önkoşulsuz olarak, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması’ndaki anlayışa ve ilk Konferans’ta da öngörülen ancak hayata geçirilemeyen, tüm başlıkları bir arada ele alacak metodolojiye sadık bir şekilde yeniden toplanmasının sağlanmasını beklediğini bildirdi.