'Türkiye'de Vergi Denetimi Konusunda Epey Yol Alındı'
Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüce:'Türkiye'de vergi denetimi konusunda epey yol alındı. Özellikle elektronik denetim ve risk denetimi çerçevesinde ciddi adımlar atıldı' 'Vergi kaçakçılığı, Türkiye'de en fazla gündemde olan ve yargıyı en çok meşgul eden olaydır'
Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, 'Türkiye'de vergi denetimi konusunda epey yol alındı. Özellikle elektronik denetim ve risk denetimi çerçevesinde ciddi adımlar atıldı.' dedi.
Antalya'nın Kemer ilçesinde 32'ncisi düzenlenen Uluslararası Maliye Sempozyumu'nda, AA muhabirine açıklama yapan Yüce, Türkiye'deki vergi kanununun yeniden yazılması gerektiğini söyledi.
Vergi kanununun yeniden yazılmasında hem bilim hem de mali camianın hemfikir olduğunu belirten Yüce, kanunun yeniden yazılması için çalışmaların devam ettiğini, konunun ileriki günlerde TBMM'ye gelebileceğini dile getirdi.
Yüce, gelir vergisi kanunu ile kurumlar vergisi kanunlarının birleştirilerek yazılmasının da söz konusu olduğunu ifade ederek, 'Türkiye'de vergi denetimi konusunda epey yol alındı. Özellikle elektronik denetim ve risk denetimi çerçevesinde ciddi adımlar atıldı. Ancak vergi kanunlarının vergiyi daha kapsayıcı şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Vergi kanununda bazı sıkıntılar olduğu için gelirin kapsanması zor oluyor. Fiili denetim yapmak her zaman mümkün olmuyor. Bunun için yapılan çalışmalarda akademik camianın da görüşlerinin alınmasını istiyoruz.' diye konuştu.
- 'Mükellef potansiyel suçlu ya da hırsız gibi görülmemeli'
Verginin kişi üzerinde tazyik oluşturduğunu, sonucunda da vergi kaçakçılığının ortaya çıktığını vurgulayan Yüce, şöyle devam etti:
'Kişinin vergiye bakışını olumlu kılacak şekilde bazı önlemlerin alınması ve kişinin vergiye uyumunun sağlanması gerekiyor. Türkiye'de bu konuda birkaç adım atıldı. Mesela son çıkan yasada vergisini dürüst olarak ve zamanında ödeyenlere indirim yapılacak. Bu tür yaklaşımlar güzel. Psikolojik açından da önemli. Böyle adımlar olmazsa kişi vergi kaçırmaya odaklanacaktır. Mali idarenin verginin gerekliliği konusunda kamuoyunu bilinçlendirmesi gerekiyor. Verginin devletin varlığını sürdürmesi açısından ne kadar gerekli olduğu anlayışının yerleşmesi gerekiyor. Bu nedenle vergi kanunları yapılırken vergi psikolojisi dikkate alınmalıdır. Teftiş sırasında müfettişlerin mükellefle iyi diyalog kurması, potansiyel suçlu ya da hırsız gibi görmemesi gerekiyor.'
- 'Türkiye'de yargıyı en fazla meşgul eden olay vergi kaçakçılığı'
Yüce, vergisini kaçıranlara birtakım cezai yaptırım uygulamanın hukuk devletinin gereği olduğuna değinerek, cezai uygulamalarda idari para cezası verilen eyleme vergi kabahati denildiğini söyledi.
Bu kabahatlerin usulsüzlük, özel usulsüzlük ve vergi ziyanı olduğunu anlatan Yüce, 'Bir de hapis cezası gerektiren eylemler var. Bu da vergi kaçakçılığı suçlarıdır. Vergi kaçakçılığı, Türkiye'de en fazla gündemde olan ve yargıyı en çok meşgul eden olaydır. Türkiye'de sahte fatura kullanımının çok yaygın olduğunu söyleyebilirim. Bunun denetlenmesi gerekiyor. Eğer kişinin alacağı gelir kısıtlanırsa, kişi yasal olmayan yollara başvuruyor. Bu nedenle gelir vergisi kanununu düzenlerken 40. maddedeki gider kısmını yeniden gözden geçirilmesi zorunludur.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Antalya'nın Kemer ilçesinde 32'ncisi düzenlenen Uluslararası Maliye Sempozyumu'nda, AA muhabirine açıklama yapan Yüce, Türkiye'deki vergi kanununun yeniden yazılması gerektiğini söyledi.
Vergi kanununun yeniden yazılmasında hem bilim hem de mali camianın hemfikir olduğunu belirten Yüce, kanunun yeniden yazılması için çalışmaların devam ettiğini, konunun ileriki günlerde TBMM'ye gelebileceğini dile getirdi.
Yüce, gelir vergisi kanunu ile kurumlar vergisi kanunlarının birleştirilerek yazılmasının da söz konusu olduğunu ifade ederek, 'Türkiye'de vergi denetimi konusunda epey yol alındı. Özellikle elektronik denetim ve risk denetimi çerçevesinde ciddi adımlar atıldı. Ancak vergi kanunlarının vergiyi daha kapsayıcı şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Vergi kanununda bazı sıkıntılar olduğu için gelirin kapsanması zor oluyor. Fiili denetim yapmak her zaman mümkün olmuyor. Bunun için yapılan çalışmalarda akademik camianın da görüşlerinin alınmasını istiyoruz.' diye konuştu.
- 'Mükellef potansiyel suçlu ya da hırsız gibi görülmemeli'
Verginin kişi üzerinde tazyik oluşturduğunu, sonucunda da vergi kaçakçılığının ortaya çıktığını vurgulayan Yüce, şöyle devam etti:
'Kişinin vergiye bakışını olumlu kılacak şekilde bazı önlemlerin alınması ve kişinin vergiye uyumunun sağlanması gerekiyor. Türkiye'de bu konuda birkaç adım atıldı. Mesela son çıkan yasada vergisini dürüst olarak ve zamanında ödeyenlere indirim yapılacak. Bu tür yaklaşımlar güzel. Psikolojik açından da önemli. Böyle adımlar olmazsa kişi vergi kaçırmaya odaklanacaktır. Mali idarenin verginin gerekliliği konusunda kamuoyunu bilinçlendirmesi gerekiyor. Verginin devletin varlığını sürdürmesi açısından ne kadar gerekli olduğu anlayışının yerleşmesi gerekiyor. Bu nedenle vergi kanunları yapılırken vergi psikolojisi dikkate alınmalıdır. Teftiş sırasında müfettişlerin mükellefle iyi diyalog kurması, potansiyel suçlu ya da hırsız gibi görmemesi gerekiyor.'
- 'Türkiye'de yargıyı en fazla meşgul eden olay vergi kaçakçılığı'
Yüce, vergisini kaçıranlara birtakım cezai yaptırım uygulamanın hukuk devletinin gereği olduğuna değinerek, cezai uygulamalarda idari para cezası verilen eyleme vergi kabahati denildiğini söyledi.
Bu kabahatlerin usulsüzlük, özel usulsüzlük ve vergi ziyanı olduğunu anlatan Yüce, 'Bir de hapis cezası gerektiren eylemler var. Bu da vergi kaçakçılığı suçlarıdır. Vergi kaçakçılığı, Türkiye'de en fazla gündemde olan ve yargıyı en çok meşgul eden olaydır. Türkiye'de sahte fatura kullanımının çok yaygın olduğunu söyleyebilirim. Bunun denetlenmesi gerekiyor. Eğer kişinin alacağı gelir kısıtlanırsa, kişi yasal olmayan yollara başvuruyor. Bu nedenle gelir vergisi kanununu düzenlerken 40. maddedeki gider kısmını yeniden gözden geçirilmesi zorunludur.' diye konuştu.