Domates Kısıtlamasına Çözümü 'Alabaş' İle Buldular
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde çiftçiler, Rusya'nın ihracat yasağı nedeniyle domates gönderemeyince tarlalarında alabaş üretimine başladı Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Çelik: 'İlçede yaklaşık 35 bin dönüm alanda alabaş üretimi yapılıyor. Ürünün büyük bölümünü İstanbul'a satıyoruz. Tanesi 11,5 liradan alıcı buluyor. Üretimin gelecek yıl daha da fazla olmasını bekliyoruz' Alabaş üreticisi Şahiner: 'Rusya kapıları kapatsa da fark etmez. Antalyalı çiftçi bir çaresini bulur kazanır. Biz elimizden geleni yapıyoruz'
YUNUS UĞUR - Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde çiftçiler, Rusya'nın Türkiye'den ihracına kısıtlama getirdiği ürünler arasında bulunan domatesin yerine alabaş ekmeye başladı.
Yurt dışında 'cehennem topuzu' olarak bilinen, sodyum, potasyum, demir, selenyum gibi elementlerin bol bulunduğu 'alabaş' sebzesi, son aylarda Rusya'nın ihracat kısıtlaması getirdiği ürünlerden domatese alternatif hale geldi.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesindeki üreticiler, domates ihracatının durmasının ardından tarlalarında alabaş yetiştirmeye başladı. Kısa sürede yüksek verim alınan alabaş, buralı çiftçinin yüzünü güldürdü.
Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üreticilere domatese alternatif yeni ürünlere yönelmelerini tavsiye ettiklerini, alabaşın da bu ürünlerden olduğunu kaydetti.
Gazipaşa topraklarının çok verimli olduğunu ve alternatif ürünlerin kısa sürede bölgeye uyum sağladığını anlatan Çelik, 'Alabaş sebzesi, dönüme 10 bin tane ekiliyor, 70 veya 80 günde yetişiyor.' dedi.
İlçede yaklaşık 35 bin dönüm alanda alabaş üretimi yapıldığına değinen Çelik, ürünün büyük bölümünün İstanbul'a satıldığını belirterek, 'Tanesi 1-1,5 liradan alıcı buluyor. Üretimin gelecek yıl daha da fazla olmasını bekliyoruz.' diye konuştu.
- Hem işçiliği az hem soğuk havaya dayanıklı
Alabaş üreten çiftçilerden İsa Şahiner, Rusya'ya ihracatın durmasının kendilerini çok etkilediği söyledi.
Rusya kapılarının kapanmasının ardından yeni ürünlere yöneldiklerini anlatan Şahiner, alabaşın hem işçiliğinin az olduğunu hem de kış soğuğuna dayanıklı olduğunu kaydetti.
Tamamen organik üretim yaptıklarına değinen Şahiner, 'Rusya kapıları kapatsa da fark etmez. Antalyalı çiftçi bir çaresini bulur kazanır. Biz elimizden geleni yapıyoruz.' dedi.
Çiftçi Mehmet Şirin de pazar buldukça üretimlerine başka çeşitler de ekleyeceklerini, onlara da pazar bulacaklarını ifade etti.
Ziraat Mühendisi Ali Tuncer, Rusya'nın getirdiği yasağın ardından çiftçilere masrafsız, ilaç ve gübre kullanmadan sadece fide masrafı ile yüzde 100 organik üretim yapabilecekleri alabaşı tavsiye ettiklerini anlattı.
Tuncer, alabaşın yılda iki, üç kez ürün verdiği için avantajlı olduğunun altını çizdi.
- Vitamin deposu
Diyetisyen Şafak Kömeç ise alabaşın 'tam bir vitamin deposu' olduğunu kaydetti.
Bu sebzede portakaldan daha çok C vitamini olduğunu belirten Kömeç, 'C vitamininin yanında A, B3 ve B6 vitaminlerini de bünyesinde bulundurmaktadır.' dedi.
Alabaşın çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden Kömeç, 'İçerisinde bolca lif bulunduran alabaş, diyet yapanlar tarafından bolca tüketilmelidir. Çoğunlukla salatalarda kullanılan alabaşın çorbası ve yemeği de yapılabilir.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Yurt dışında 'cehennem topuzu' olarak bilinen, sodyum, potasyum, demir, selenyum gibi elementlerin bol bulunduğu 'alabaş' sebzesi, son aylarda Rusya'nın ihracat kısıtlaması getirdiği ürünlerden domatese alternatif hale geldi.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesindeki üreticiler, domates ihracatının durmasının ardından tarlalarında alabaş yetiştirmeye başladı. Kısa sürede yüksek verim alınan alabaş, buralı çiftçinin yüzünü güldürdü.
Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üreticilere domatese alternatif yeni ürünlere yönelmelerini tavsiye ettiklerini, alabaşın da bu ürünlerden olduğunu kaydetti.
Gazipaşa topraklarının çok verimli olduğunu ve alternatif ürünlerin kısa sürede bölgeye uyum sağladığını anlatan Çelik, 'Alabaş sebzesi, dönüme 10 bin tane ekiliyor, 70 veya 80 günde yetişiyor.' dedi.
İlçede yaklaşık 35 bin dönüm alanda alabaş üretimi yapıldığına değinen Çelik, ürünün büyük bölümünün İstanbul'a satıldığını belirterek, 'Tanesi 1-1,5 liradan alıcı buluyor. Üretimin gelecek yıl daha da fazla olmasını bekliyoruz.' diye konuştu.
- Hem işçiliği az hem soğuk havaya dayanıklı
Alabaş üreten çiftçilerden İsa Şahiner, Rusya'ya ihracatın durmasının kendilerini çok etkilediği söyledi.
Rusya kapılarının kapanmasının ardından yeni ürünlere yöneldiklerini anlatan Şahiner, alabaşın hem işçiliğinin az olduğunu hem de kış soğuğuna dayanıklı olduğunu kaydetti.
Tamamen organik üretim yaptıklarına değinen Şahiner, 'Rusya kapıları kapatsa da fark etmez. Antalyalı çiftçi bir çaresini bulur kazanır. Biz elimizden geleni yapıyoruz.' dedi.
Çiftçi Mehmet Şirin de pazar buldukça üretimlerine başka çeşitler de ekleyeceklerini, onlara da pazar bulacaklarını ifade etti.
Ziraat Mühendisi Ali Tuncer, Rusya'nın getirdiği yasağın ardından çiftçilere masrafsız, ilaç ve gübre kullanmadan sadece fide masrafı ile yüzde 100 organik üretim yapabilecekleri alabaşı tavsiye ettiklerini anlattı.
Tuncer, alabaşın yılda iki, üç kez ürün verdiği için avantajlı olduğunun altını çizdi.
- Vitamin deposu
Diyetisyen Şafak Kömeç ise alabaşın 'tam bir vitamin deposu' olduğunu kaydetti.
Bu sebzede portakaldan daha çok C vitamini olduğunu belirten Kömeç, 'C vitamininin yanında A, B3 ve B6 vitaminlerini de bünyesinde bulundurmaktadır.' dedi.
Alabaşın çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden Kömeç, 'İçerisinde bolca lif bulunduran alabaş, diyet yapanlar tarafından bolca tüketilmelidir. Çoğunlukla salatalarda kullanılan alabaşın çorbası ve yemeği de yapılabilir.' diye konuştu.