Yarım Asırdır Ahşap Oyuyor
Niğde'de, öğretmeninin 52 yıl önce verdiği ödevle ahşap oyma sanatıyla tanışan emekli öğretmen Rızvan İmaç, sanatının inceliklerini gelecek nesillere aktarabilmek için yarım asırdır kıl testereyle ahşap işliyor İmaç: 'Eserlerimi nesilden nesile aktarılması için işliyorum. Geçici zevk için işlemiyorum. Bizim kültürümüzü yansıtmasını, geçmişle bağımızı kurmasını istiyorum'
BETÜL ABBAK - Ortaokul yıllarında öğretmeninin verdiği ödevle ahşap oyma sanatıyla tanışan emekli öğretmen, yarım asırdır ince ince işlediği eserlerinin gelecek nesillere aktarılması için emek veriyor.
Niğde'nin Bor ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Rızvan İmaç (68), evinin bir köşesine kurduğu küçük tezgahında, ceviz ağacından elde ettiği tahtaları kıl testeresiyle sabırla oyarak, sanatını ölümsüzleştiriyor.
İnce işçilikle ahşabın üzerine kabartma Kur'an-ı Kerim ayetlerini işleyen İmaç, Osmanlı ile Selçuklu motif ve desenlerini kullanarak çeşitli dolaplar, kuş kafesi, tepsi, abajur ve saat gibi eşyalar yapıyor.
Niğde'de ve İstanbul'da sergiler açan İmaç, yurt dışında da bunu gerçekleştirebilmenin hayalini kuruyor.
Rızvan İmaç, AA muhabirine, kıl testereyle ahşap oyma sanatını ortaokul öğrencisiyken iş bilgisi öğretmeninin verdiği ödevle öğrendiğini ve bunu 52 yıldır sürdürdüğünü anlattı.
Öğretmenlik yaptığı yıllarda 6. sergisini İstanbul'da Sultan Ahmet'te açtığını belirten İmaç, 'Öğretmenken 48 lira maaş alıyordum ama orada 50 liraya besmele yazılı tablo sattım. O dönem ticari yönü ağır basınca çok kaliteli işler yapmaya başladım. 1986 yılından bugüne kadar biriktirdiğim 160 eserim var, yurt dışında sergilemek için hazırlıyorum.' dedi.
-Modelleri kendisi çiziyor
Eserlerinin modellerini kendisinin çizdiğini dile getiren İmaç, şunları söyledi:
'Bazı çizilmiş hat sanatlarını ahşaba işliyorum. Çevremdeki arkadaşlarım göze daha görünür büyük modeller yapmamı istedi, ben de kuş kafesi yaptım, hoşuma da gitti. Bor eski evlerinde duvara monte edilen dolap için farklı modeller temin ettim. Dizaynı bana ait Osmanlı ve Selçuklu modellerinden esinlenerek 17 adet yaptım. Yaptığım işlerin her birinden bir tane yapıyorum ikinci bir örneğini yapmıyorum. Ancak bazı özel modellerimden iki tane yaptım. Eğer sergi açılışımı popüler biri yaparsa ona hediye etmek için hazırlıyorum.'
Eserlerini para karşılığında yapmadığını ifade eden İmaç, şu değerlendirmede bulundu:
'Bağ, bahçe işimden gelince akşam 2 saat çalışırım, dinlenirim. Bu işimi zevk aldığım için yapıyorum. Şimdilerde yeni modeller çalışıyorum. En son Fatih Sultan Mehmet'in portresini çalıştım. Eserlerimde boya kullanmıyorum, tamamen ahşabın kendi orijinal renkleridir. Ben eserlerimi nesilden nesile aktarılması için işliyorum. Geçici zevk için işlemiyorum. Bizim kültürümüzü yansıtmasını, geçmişle bağımızı kurmasını istiyorum. Ceviz ağacı çok dayanıklı ve asil bir ağaç, en az 10 yıllık ceviz ağacı kullanıyorum. Yaklaşık 30 yıldır bekleyen ağaçlarım var. En zor, en sert ağacı kullanıyorum. 2 santimetre kalınlığındaki ağaçları kıl testereyle oyuyorum.' şeklinde konuştu.
Ahşap oyma eserlerini bazen evinin salonunda sergileyen İmaç, gelen misafirlerden de büyük beğeni topluyor.
Kaynak: AA
Niğde'nin Bor ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Rızvan İmaç (68), evinin bir köşesine kurduğu küçük tezgahında, ceviz ağacından elde ettiği tahtaları kıl testeresiyle sabırla oyarak, sanatını ölümsüzleştiriyor.
İnce işçilikle ahşabın üzerine kabartma Kur'an-ı Kerim ayetlerini işleyen İmaç, Osmanlı ile Selçuklu motif ve desenlerini kullanarak çeşitli dolaplar, kuş kafesi, tepsi, abajur ve saat gibi eşyalar yapıyor.
Niğde'de ve İstanbul'da sergiler açan İmaç, yurt dışında da bunu gerçekleştirebilmenin hayalini kuruyor.
Rızvan İmaç, AA muhabirine, kıl testereyle ahşap oyma sanatını ortaokul öğrencisiyken iş bilgisi öğretmeninin verdiği ödevle öğrendiğini ve bunu 52 yıldır sürdürdüğünü anlattı.
Öğretmenlik yaptığı yıllarda 6. sergisini İstanbul'da Sultan Ahmet'te açtığını belirten İmaç, 'Öğretmenken 48 lira maaş alıyordum ama orada 50 liraya besmele yazılı tablo sattım. O dönem ticari yönü ağır basınca çok kaliteli işler yapmaya başladım. 1986 yılından bugüne kadar biriktirdiğim 160 eserim var, yurt dışında sergilemek için hazırlıyorum.' dedi.
-Modelleri kendisi çiziyor
Eserlerinin modellerini kendisinin çizdiğini dile getiren İmaç, şunları söyledi:
'Bazı çizilmiş hat sanatlarını ahşaba işliyorum. Çevremdeki arkadaşlarım göze daha görünür büyük modeller yapmamı istedi, ben de kuş kafesi yaptım, hoşuma da gitti. Bor eski evlerinde duvara monte edilen dolap için farklı modeller temin ettim. Dizaynı bana ait Osmanlı ve Selçuklu modellerinden esinlenerek 17 adet yaptım. Yaptığım işlerin her birinden bir tane yapıyorum ikinci bir örneğini yapmıyorum. Ancak bazı özel modellerimden iki tane yaptım. Eğer sergi açılışımı popüler biri yaparsa ona hediye etmek için hazırlıyorum.'
Eserlerini para karşılığında yapmadığını ifade eden İmaç, şu değerlendirmede bulundu:
'Bağ, bahçe işimden gelince akşam 2 saat çalışırım, dinlenirim. Bu işimi zevk aldığım için yapıyorum. Şimdilerde yeni modeller çalışıyorum. En son Fatih Sultan Mehmet'in portresini çalıştım. Eserlerimde boya kullanmıyorum, tamamen ahşabın kendi orijinal renkleridir. Ben eserlerimi nesilden nesile aktarılması için işliyorum. Geçici zevk için işlemiyorum. Bizim kültürümüzü yansıtmasını, geçmişle bağımızı kurmasını istiyorum. Ceviz ağacı çok dayanıklı ve asil bir ağaç, en az 10 yıllık ceviz ağacı kullanıyorum. Yaklaşık 30 yıldır bekleyen ağaçlarım var. En zor, en sert ağacı kullanıyorum. 2 santimetre kalınlığındaki ağaçları kıl testereyle oyuyorum.' şeklinde konuştu.
Ahşap oyma eserlerini bazen evinin salonunda sergileyen İmaç, gelen misafirlerden de büyük beğeni topluyor.