Milli Savunma Bakanı Işık Açıklaması (2)
'Böyle bir coğrafyada bizim çok hızlı kararlar alabilmemiz ve etkin şekilde hayata getirebilmemiz lazım. İşte bunun için biz 16 Nisan'da, referandumda, halk oylamasında 'evet' diyoruz. Bu çocuklarımızın geleceği için önemli' 'Halkımız en iyilerini hak ediyor. Bizim de görevimiz halkımıza en iyisini sunabilmek. Bunun için de sürekli arıza yapan bir araçla yolumuza devam etmek yerine güvenle ama rakiplerimizden bizi geri bırakmayacak bir sistemle, bir araçla yolumuza devam etmek durumundayız. Onun için 16 Nisan'da biz 'evet' diyoruz'
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, 'Böyle bir coğrafyada bizim çok hızlı kararlar alabilmemiz ve etkin şekilde hayata getirebilmemiz lazım. İşte bunun için biz 16 Nisan'da, referandumda halk oylamasında 'evet' diyoruz. Bu çocuklarımızın geleceği için önemli.' dedi.
Gebze ilçesindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının kadın üyeleriyle bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, dünyanın en şanslı ve avantajlı coğrafyasında yaşadıklarını söyledi.
Bu konuda Napolyon'un İstanbul hakkında sözünden örnek veren Işık, Türkiye'nin dünyanın merkezinde yer aldığını kaydetti.
Işık, bunun avantajları ve zorluklarının da bulunduğunu dile getirerek, 'Dünyada var olan 2 problemden biri bizim bölgemizde. Böyle bir bölgede bir ülke istikrarsız olursa, güçlü hükümetler kurulmazsa ne olur? Türkiye çok geri kalır.' diye konuştu.
- 'Türkiye, 30 kilometre süratle giden bir araba olamaz'
Güney Kore ile Türkiye arasındaki milli gelir seviyesini yıllara göre anlatan Işık, Güney Kore'nin 1960-2002 arasında milli gelirini yaklaşık 100 kat arttırmasının önemli sebeplerinden birisinin istikrar olduğunu bildirdi.
Işık, Türkiye'nin 1970'li yılları kaybettiğini aktararak, Türkiye'nin 40 yılda 20 yılının kayıp olması nedeniyle Güney Kore'nin kendilerini geçtiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Neyimiz var da bu sistemi değiştiriyoruz' dediğini anımsatan Işık, şöyle konuştu:
'Bir araba düşünün saatte 30 kilometre hız yapıyor. Bir araba da düşünün saatte 70-90 kilometre hız yapıyor. O 30 kilometre hız yapan araba iki de bir bozuluyor. Öteki de 90 kilometre hızla yoluna istikrarla devam ediyor. Şimdi bugün Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi 'Arabamız yürüyor mu? Yürüyor.' 30 kilometre de olsa yol alıyoruz. Haksız mı? Haklı. Arada sırada bozulsa da tamir edip yolumuza gidiyoruz. O zaman neye ihtiyaç duyuyoruz. İyi de rakip 90 kilometreyle gidiyor. Adam otomatik vites araba kullanıyor, 90 kilometre sürat yapıyor. Her saat aramızdaki mesafe açılıyor. Siz çocuklarınızın daha düşük gelir seviyesiyle mi yaşamasını istersiniz? Yoksa en yüksek gelir seviyesine ulaşmasını mı istersiniz? Türkiye, 30 kilometre süratle giden bir araba olamaz. Türkiye en az rakipleri kadar sürata sahip olan, güvenle yoluna giden araba olabilir. Bizim sistemimizin temelinde bu var. Biz Türkiye yoluna güvenle devam etsin diyoruz. Ama rakiplerden geri kalmasın.'
- 'Türkiye'nin rejimi 1923'de Atatürk tarafından belirlendi'
'Siz aramızdaki bu farkın açılmasına razı mısınız?' diye soran Işık, kendisinin buna razı olmadığını söyledi.
Işık, kendisinin gelecek kuşakların her alanda dünyanın gelişmiş ülkeleriyle yarışmasını istediğini anlatarak, tarih boyunca dünyadaki 5 büyük ülkeden birisinin Türk devleti olduğunu kaydetti.
'Güçlü bir devletimiz olsun diyorsak daha az süratle giden bir araca razı olamayız' diyen Işık, şöyle devam etti:
' 'Efendim, rejim değişiyor.' Hayır rejimin falan değiştiği yok. Türkiye'nin rejimi 1923'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlendi. TBMM de onayladı. Hükümetin nasıl belirleneceği rejim meselesi olamaz. O zaman dünya Başkanlık Sistemi'yle yönetilen hiçbir ülke demokrasi değil. Böyle bir mantık kabul edilemez. Böyle bir coğrafyada bizim çok hızlı kararlar alabilmemiz ve etkin şekilde hayata getirebilmemiz lazım. İşte bunun için biz 16 Nisan'da, referandumda, halk oylamasında 'evet' diyoruz. Bu çocuklarımızın geleceği için önemli.'
Halkın en iyilerini hak ettiğini vurgulayan Işık, 'Bizim de görevimiz halkımıza en iyisini sunabilmek. Bunun için de sürekli arıza yapan bir araçla yolumuza devam etmek yerine güvenle ama rakiplerimizden bizi geri bırakmayacak bir sistemle, bir araçla yolumuza devam etmek durumundayız. Onun için 16 Nisan'da biz 'evet' diyoruz.' şeklinde konuştu.
(Bitti)
Kaynak: AA
Gebze ilçesindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının kadın üyeleriyle bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, dünyanın en şanslı ve avantajlı coğrafyasında yaşadıklarını söyledi.
Bu konuda Napolyon'un İstanbul hakkında sözünden örnek veren Işık, Türkiye'nin dünyanın merkezinde yer aldığını kaydetti.
Işık, bunun avantajları ve zorluklarının da bulunduğunu dile getirerek, 'Dünyada var olan 2 problemden biri bizim bölgemizde. Böyle bir bölgede bir ülke istikrarsız olursa, güçlü hükümetler kurulmazsa ne olur? Türkiye çok geri kalır.' diye konuştu.
- 'Türkiye, 30 kilometre süratle giden bir araba olamaz'
Güney Kore ile Türkiye arasındaki milli gelir seviyesini yıllara göre anlatan Işık, Güney Kore'nin 1960-2002 arasında milli gelirini yaklaşık 100 kat arttırmasının önemli sebeplerinden birisinin istikrar olduğunu bildirdi.
Işık, Türkiye'nin 1970'li yılları kaybettiğini aktararak, Türkiye'nin 40 yılda 20 yılının kayıp olması nedeniyle Güney Kore'nin kendilerini geçtiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Neyimiz var da bu sistemi değiştiriyoruz' dediğini anımsatan Işık, şöyle konuştu:
'Bir araba düşünün saatte 30 kilometre hız yapıyor. Bir araba da düşünün saatte 70-90 kilometre hız yapıyor. O 30 kilometre hız yapan araba iki de bir bozuluyor. Öteki de 90 kilometre hızla yoluna istikrarla devam ediyor. Şimdi bugün Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi 'Arabamız yürüyor mu? Yürüyor.' 30 kilometre de olsa yol alıyoruz. Haksız mı? Haklı. Arada sırada bozulsa da tamir edip yolumuza gidiyoruz. O zaman neye ihtiyaç duyuyoruz. İyi de rakip 90 kilometreyle gidiyor. Adam otomatik vites araba kullanıyor, 90 kilometre sürat yapıyor. Her saat aramızdaki mesafe açılıyor. Siz çocuklarınızın daha düşük gelir seviyesiyle mi yaşamasını istersiniz? Yoksa en yüksek gelir seviyesine ulaşmasını mı istersiniz? Türkiye, 30 kilometre süratle giden bir araba olamaz. Türkiye en az rakipleri kadar sürata sahip olan, güvenle yoluna giden araba olabilir. Bizim sistemimizin temelinde bu var. Biz Türkiye yoluna güvenle devam etsin diyoruz. Ama rakiplerden geri kalmasın.'
- 'Türkiye'nin rejimi 1923'de Atatürk tarafından belirlendi'
'Siz aramızdaki bu farkın açılmasına razı mısınız?' diye soran Işık, kendisinin buna razı olmadığını söyledi.
Işık, kendisinin gelecek kuşakların her alanda dünyanın gelişmiş ülkeleriyle yarışmasını istediğini anlatarak, tarih boyunca dünyadaki 5 büyük ülkeden birisinin Türk devleti olduğunu kaydetti.
'Güçlü bir devletimiz olsun diyorsak daha az süratle giden bir araca razı olamayız' diyen Işık, şöyle devam etti:
' 'Efendim, rejim değişiyor.' Hayır rejimin falan değiştiği yok. Türkiye'nin rejimi 1923'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlendi. TBMM de onayladı. Hükümetin nasıl belirleneceği rejim meselesi olamaz. O zaman dünya Başkanlık Sistemi'yle yönetilen hiçbir ülke demokrasi değil. Böyle bir mantık kabul edilemez. Böyle bir coğrafyada bizim çok hızlı kararlar alabilmemiz ve etkin şekilde hayata getirebilmemiz lazım. İşte bunun için biz 16 Nisan'da, referandumda, halk oylamasında 'evet' diyoruz. Bu çocuklarımızın geleceği için önemli.'
Halkın en iyilerini hak ettiğini vurgulayan Işık, 'Bizim de görevimiz halkımıza en iyisini sunabilmek. Bunun için de sürekli arıza yapan bir araçla yolumuza devam etmek yerine güvenle ama rakiplerimizden bizi geri bırakmayacak bir sistemle, bir araçla yolumuza devam etmek durumundayız. Onun için 16 Nisan'da biz 'evet' diyoruz.' şeklinde konuştu.
(Bitti)