HDP'li Gülser Yıldırım'ın 81 yıl hapsi isteniyor
Terör soruşturması kapsamında tutuklanan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında 5 ayrı suçtan 27,5 yıldan 81,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Terör soruşturması kapsamında tutuklanan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında 5 ayrı suçtan 27,5 yıldan 81,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu Yıldırım hakkında hazırlanan 81 sayfalık iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Yıldırım hakkında Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca eylemlerine ilişkin yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 9 fezlekenin tanzim edildiği bildirildi.
- Teröristle telefonda görüşmüş
İddianamede, 26 Aralık 2015'te Mardin'in Dargeçit ilçesinde güvenlik görevlileri ile çıkan çatışmada öldürülen 4 terör örgütü PKK/KCK mensubunun üzerinden çıkan dijital delillerin alınan mahkeme kararı doğrultusunda yapılan incelemesinde, Yıldırım'ın kullandığı telefonla 'Rezzan' kod adlı terörist İrfan Erol ile 13 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtildi.
Yıldırım'ın örgüt mensuplarının verdiği talimatlarla hareket ettiği, örgüt birlikteliği sergilediği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Kendisinin yürüttüğü milletvekilliği görevinin örgütün halk olarak bahsettiği ancak talimatla hareket eden yığınlarda sözde geçerli bir mevki olduğu ve bununla kalabalıkları etkilediği, bu anlamda yönetici konumu ile insanları kolluk kuvvetlerine karşı yasağa uymamakta kışkırttığı anlaşılmıştır. Bu durumun siyasi politik gerekçelerle değil, terör örgütünün verdiği talimatlarla gerçekleştiği, örgütün amacı ve faydası gereği hareket ettiği, şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün Dargeçit ilçesi kırsal alan sorumlusu ile sürekli irtibat halinde olduğu, terör örgütünden aldığı talimatlar doğrultusunda halkı örgütlemeye çalıştığı, operasyon alanından aldığı ölü terör örgütü mensubunu ambulans ile Mardin Devlet Hastanesi morguna getirdiği tespit edilmiştir.
Bu nedenle şüphelinin PKK/KCK/YPG terör örgütü üyesi olduğu ve yönetici konumunda bulunduğu belirlenmiş ve üzerine atılı suçu işlemiştir.'
- Yıldırım, 6-8 Ekim olaylarında sorumlu
İddianamede, '6-8 Ekim olayları' olarak bilinen sokak olaylarına ilişkin, HDP Genel Merkezi'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yayımladığı, 'Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı, Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.' şeklindeki mesaja yer verildi.
Yıldırım'ın HDP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasında yer aldığı aktarılan iddianamede, 6-8 Ekim 2014'teki sokak olaylarının meydana gelmesinde ve sosyal paylaşım sitelerinden yapılan çağrı sonucunda çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği, yaralandığı, çok sayıda kamu ve özel bina ile araçlara zarar verildiği hatırlatıldı.
İddianamede, Nusaybin ilçesinde 'Nusaybin Gençlik Meclisi Fuhuş, Uyuşturucu ve Ajanlaştırmaya Karşı Mücadele' adıyla çadır kurulduğu ve söz konusu çadırın önünde Yıldırım'ın, terör örgütü propagandası ile suç ve suçluyu öven konuşmalar yaptığı vurgulandı.
Yıldırım'ın konuşmasının ardından güvenlik güçlerince çadırın kaldırılmasına ilişkin kararına terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması YDG-H üyelerinin tepki gösterdiği kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
'Yüzleri kapalı, üzerilerinde örgüt tişörtü bulunan YDG-H üyeleri tarafından yürüyüşe geçilmek suretiyle cadde üzerindeki yollar kapatılarak güvenlik kuvvetlerine ve araçlara molotofkokteyli, el yapımı bomba, havai fişek, taş ve sapan kullanılarak saldırılarda bulunulmuştur. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerinin taşınmış ve örgüt lehine sloganlar atılmıştır. Güvenlik güçlerine saldıran YDG-H üyelerince TOMA'ya 9 merminin isabet ettiği anlaşılmıştır.'
- 'Yetkisizlik' kararıyla dosya Mardin'e gönderildi
Yıldırım hakkındaki iddianameyi kabul eden Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık avukatlarının tahliye talebine ilişkin tutukluluk değerlendirmesini yaptı.
Mahkeme heyeti, üzerine atılı eylem nedeniyle kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, savunmasının alınmamış olması ve dolayısıyla kanıtların henüz tamamen toplanmamış olması ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
CMK'nın 12/2. maddesi uyarınca Yıldırım'ın dosyasına 'yetkisizlik' kararı veren mahkeme, sanığın iddianamedeki eylemlerden yargılamasının yapılması için dosyanın yetkili ve görevli nöbetçi Mardin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.
- İstenilen ceza
İddianamede, Yıldırım hakkında 'silahlı terör örgütünü kurma ve yönetme', 7 kez 'terör örgütü propagandası yapmak', 4 kez 'suç ve suçluyu övmek', 2 kez 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek' ile 6-8 Ekim olaylarında 'suç işlemeye tahrik' suçlarından 27,5 yıldan 81,5 yıla kadar hapis ve mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.
Kaynak: AA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu Yıldırım hakkında hazırlanan 81 sayfalık iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Yıldırım hakkında Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca eylemlerine ilişkin yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 9 fezlekenin tanzim edildiği bildirildi.
- Teröristle telefonda görüşmüş
İddianamede, 26 Aralık 2015'te Mardin'in Dargeçit ilçesinde güvenlik görevlileri ile çıkan çatışmada öldürülen 4 terör örgütü PKK/KCK mensubunun üzerinden çıkan dijital delillerin alınan mahkeme kararı doğrultusunda yapılan incelemesinde, Yıldırım'ın kullandığı telefonla 'Rezzan' kod adlı terörist İrfan Erol ile 13 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtildi.
Yıldırım'ın örgüt mensuplarının verdiği talimatlarla hareket ettiği, örgüt birlikteliği sergilediği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Kendisinin yürüttüğü milletvekilliği görevinin örgütün halk olarak bahsettiği ancak talimatla hareket eden yığınlarda sözde geçerli bir mevki olduğu ve bununla kalabalıkları etkilediği, bu anlamda yönetici konumu ile insanları kolluk kuvvetlerine karşı yasağa uymamakta kışkırttığı anlaşılmıştır. Bu durumun siyasi politik gerekçelerle değil, terör örgütünün verdiği talimatlarla gerçekleştiği, örgütün amacı ve faydası gereği hareket ettiği, şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün Dargeçit ilçesi kırsal alan sorumlusu ile sürekli irtibat halinde olduğu, terör örgütünden aldığı talimatlar doğrultusunda halkı örgütlemeye çalıştığı, operasyon alanından aldığı ölü terör örgütü mensubunu ambulans ile Mardin Devlet Hastanesi morguna getirdiği tespit edilmiştir.
Bu nedenle şüphelinin PKK/KCK/YPG terör örgütü üyesi olduğu ve yönetici konumunda bulunduğu belirlenmiş ve üzerine atılı suçu işlemiştir.'
- Yıldırım, 6-8 Ekim olaylarında sorumlu
İddianamede, '6-8 Ekim olayları' olarak bilinen sokak olaylarına ilişkin, HDP Genel Merkezi'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yayımladığı, 'Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı, Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.' şeklindeki mesaja yer verildi.
Yıldırım'ın HDP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasında yer aldığı aktarılan iddianamede, 6-8 Ekim 2014'teki sokak olaylarının meydana gelmesinde ve sosyal paylaşım sitelerinden yapılan çağrı sonucunda çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği, yaralandığı, çok sayıda kamu ve özel bina ile araçlara zarar verildiği hatırlatıldı.
İddianamede, Nusaybin ilçesinde 'Nusaybin Gençlik Meclisi Fuhuş, Uyuşturucu ve Ajanlaştırmaya Karşı Mücadele' adıyla çadır kurulduğu ve söz konusu çadırın önünde Yıldırım'ın, terör örgütü propagandası ile suç ve suçluyu öven konuşmalar yaptığı vurgulandı.
Yıldırım'ın konuşmasının ardından güvenlik güçlerince çadırın kaldırılmasına ilişkin kararına terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması YDG-H üyelerinin tepki gösterdiği kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
'Yüzleri kapalı, üzerilerinde örgüt tişörtü bulunan YDG-H üyeleri tarafından yürüyüşe geçilmek suretiyle cadde üzerindeki yollar kapatılarak güvenlik kuvvetlerine ve araçlara molotofkokteyli, el yapımı bomba, havai fişek, taş ve sapan kullanılarak saldırılarda bulunulmuştur. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerinin taşınmış ve örgüt lehine sloganlar atılmıştır. Güvenlik güçlerine saldıran YDG-H üyelerince TOMA'ya 9 merminin isabet ettiği anlaşılmıştır.'
- 'Yetkisizlik' kararıyla dosya Mardin'e gönderildi
Yıldırım hakkındaki iddianameyi kabul eden Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık avukatlarının tahliye talebine ilişkin tutukluluk değerlendirmesini yaptı.
Mahkeme heyeti, üzerine atılı eylem nedeniyle kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, savunmasının alınmamış olması ve dolayısıyla kanıtların henüz tamamen toplanmamış olması ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
CMK'nın 12/2. maddesi uyarınca Yıldırım'ın dosyasına 'yetkisizlik' kararı veren mahkeme, sanığın iddianamedeki eylemlerden yargılamasının yapılması için dosyanın yetkili ve görevli nöbetçi Mardin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.
- İstenilen ceza
İddianamede, Yıldırım hakkında 'silahlı terör örgütünü kurma ve yönetme', 7 kez 'terör örgütü propagandası yapmak', 4 kez 'suç ve suçluyu övmek', 2 kez 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek' ile 6-8 Ekim olaylarında 'suç işlemeye tahrik' suçlarından 27,5 yıldan 81,5 yıla kadar hapis ve mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.