FETÖ Elebaşı Aleyhine Kitap Yazma Hazırlığındaki Gazeteciyi Adım Adım İzlemişler

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin davada, Gülen dahil 33 sanığın yargılanmasına devam ediliyor Tutuksuz sanık S.D: ''Gazeteci Haydar Meriç'in FETÖ elebaşı Gülen hakkında eşcinsel olduğuna dair kitap yazılacağı duyulmasının ardından, dönemin İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek'in hummalı bir çalışma başlatmış olduğunu fark ettim'' ''2011 yılının Mayıs ayından itibaren Meriç'i teknik ve fiziki takip faaliyetlerine İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Dairesi Başkanlığından gönderilen özel ekipler de katılmaya başladı. Bu ekiplerin Meriç'in ikametine özel marifetleri ile illegal olarak girdiklerini, ikametine 'böcek' denilen dinleme cihazı yerleştirdiklerini, bilgisayarının imajını aldıklarını, Meriç'in sık kullandığı güzergahlarda bulunan iş yerlerinin kamera kablolarını kestiklerini ya da başka yönlere çevirdiklerini şube personelinden duydum''

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, 2011 yılında kaçırılan ve cesedi Akçakoca'da denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin davada, Gülen dahil 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezinde yapılan duruşmada, Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanarak tutuksuz yargılanan sanıklardan eski komiser S.D. savunmasında, Haydar Meriç'in faili meçhul cinayeti ve usulsüz dinlemelere ilişkin önemli bilgilere yer verdi.

Tutuklu sanıklardan, dönemin Kırklareli İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek'in 2009 yılında Kırklareli'ne atamasının yapıldığını belirten S.D, Şimşek'in göreve başlamasıyla şubedeki tüm personelin sorumluluk alanlarının değiştirildiğini belirtti.

Başpolis memurluğu sınavında da Şimşek'in sınava girecek personelden, FETÖ ile bağlantılı referanslar istediğini iddia eden S.D, referans getirenlerin terfi ettiklerine şahit olduğunu aktardı.

2011 yılında dönemin şube müdürü İbrahim Şimşek tarafından, gazeteci Haydar Meriç'e yönelik dinleme ve fiziki takip çalışmaları yapıldığını anlatan S.D, savunmasında şunları söyledi:

''Gazeteci Haydar Meriç'in FETÖ elebaşı Gülen hakkında eşcinsel olduğuna dair kitap yazacağı duyulmasının ardından, dönemin İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek'in hummalı bir çalışma başlatmış olduğunu fark ettim ancak çalışmalar mümkün olduğunca benden uzak tutuluyordu. Zaman içerisinde öğrendim ki Şimşek'in talimatlarıyla maktul Meriç, DHKP-C ile ilişkilendirilmiş ve teknik takibi için rapor yazılmış. 14 Nisan 2011 tarihinde İstanbul özel yetkili mahkemelerinden alınan hakim kararı ile Meriç'e teknik ve fiziki takip başlatmışlar.''

- ''Meriç'in ikametine böcek yerleştirmişler''

S.D, gazeteci Meriç hakkında yürütülen usulsüz dinleme ve takip çalışmalarına, İstanbul ve Ankara'dan da özel ekiplerin katıldığını iddia etti. Meriç'e yönelik sürdürülen çalışmalardan büyük rahatsızlık duyduğunu dile getiren S.D, o dönemde kimseye bir şey anlatamadığı belirtti.

Meriç'in ailesinin de özel ekipler tarafından takip edilmeye başlandığını ileri süren S.D, ''2011 yılının Mayıs ayından itibaren Meriç'i teknik ve fiziki takip faaliyetlerine İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Dairesi Başkanlığından gönderilen özel ekipler de katılmaya başladı. Bu ekiplerin, Meriç'in ikametine özel marifetleri ile illegal olarak girdiklerini, ikametine 'böcek' denilen dinleme cihazı yerleştirdiklerini, bilgisayarının imajını aldıklarını, Meriç'in sık kullandığı güzergahlarda bulunan iş yerlerinin kamera kablolarını kestiklerini ya da başka yönlere çevirdiklerini şube personelinden duydum.'' dedi.

Meriç'in istihbarat polisleri tarafından adım adım takip edildiği bilgisini paylayan S.D, Meriç'in DHKP-C terör örgütü ile ilişkilendirilmesi amacıyla sahte raporların düzenlenerek, arşiv kayıtlarına geçirildiğini söyledi.

Özel ekiplerin Kırklareli'nde bulunduğu zamanlarda Şimşek tarafından sürekli dış görevlere gönderildiğini belirten S.D, çok ilginç olayların olduğuna dikkat çekti.

- ''Meriç'in evi kamera ile izleniyordu''

Dönemin İstihbarat Şube Müdürü Şimşek tarafından, Meriç'in 24 saat MOBESE'lerden takip ettirildiğini belirten S.D, şubelerine MOBESE izleme hattının çekildiğini anlattı.

Bir gün monitörün başına geçtiğinde "Taşkın Sitesi (Meriç ailesinin oturduğu site)" yazan bir yerin gözetlendiğine şahit olduğunu bildiren S.D, Şimşek'in kendisinin monitör başında olduğunu gördüğünde çok kızarak, şubeden kovduğunu ileri sürdü.

Şimşek'in talimatlarıyla Gülen aleyhine hazırlanan kitabın notlarının ele geçirilmesi amacıyla bir gün Meriç'in çantasının da aratıldığını savunan S.D, ancak tüm aramalara rağmen kitabın ele geçirilemediği anlattı.

Daha sonra duruşmaya bir süre ara verildi.

Kaynak: AA