Ayla Film Ekibi Öğrencilerle Buluştu
Türkiye’nin Oscar’da "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde aday adayı gösterdiği ’Ayla’ filminin oyuncuları ile yönetmeni, Anadolu Üniversitesinde öğrencilerle bir araya geldi.
Yönetmenliğini Can Ulkay’ın üstlendiği, yapımcılığını Mustafa Uslu’nun yaptığı ’Ayla’da 1950’lerde Kore Savaşı’na katılan Türk askerlerinden biri olan Astsubay Süleyman Dilbirliği ile savaşta öldürülmüş ailesinin yanında bulduğu ve Ayla adını verdiği Koreli küçük kızın sevgi ve umutla beslenen gerçek hikayesini anlatıyor. Vizyona girdiği günden bu yana taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan filmin ekibi, Anadolu Üniversitesi İletişim Kulübünün organize ettiği bir etkinlikte öğrencilerle buluştu.
Yunus Emre Yerleşkesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde sinemaseverlerin karşısına çıkan Yönetmen Can Ulkay ve oyuncular İsmail Hacıoğlu, Meral Çetinkaya, Halil Kumova, Ali Barkın, Chaby Han, Toygan Avanoğlu ile Ali Barkın, gelen soruları yanıtladı. Filmle ilgili merak edilenlere samimi cevaplar veren ekip, büyük beğeni topladı.
"Bu filmi izleyen bir Koreli kahrolur"
Aslen Koreli olan ama İstanbul’da yaşayan film oyuncularından Chaby Han, filmin her iki ülke arasındaki güçlü bağları yansıttığını dile getirdi. Chaby Han, "Çabi: Bir Koreli olarak bu film gerçekten Türklere nasıl teşekkür etsek ile başlayan bir film. Bu filmi bir Koreli izlediğinde tüyleri diken dikeni boş verin, ağlamayı da geçin kahrolur yani. Ben İstanbul’da yaşayan bir Koreli olarak Kore ile Türkiye’ni dostluk bağlarını çok iyi anlatan bir film. Mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Ayla, iki saatlik konusunun içine sadece sevgiyi sığdırabildi"
Ayla’nın Kore’de yaşanan sadece bir olayı anlatabildiğini aktaran Yönetmen Can Ulkay ise, şunları söyledi:
"Bu filmin konuşulduğu en önemli konulardan biri bu. Şöyle ki NATO’ya girmek adına Kore’ye asker gönderdik. Bunu hepimiz biliyoruz. Ayla filminin bir özelliği şu dediğim gibi, konunun anlaşılmasını sağlayacak. Şöyle şeyler var. ’Biz neden oraya gittik?’ ’O kadar insan kaybettik’ gibi konuların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Biz, Süleyman amcanın anlattıklarından yola çıktık. Tekrar buradan ona teşekkür ediyoruz. Sağlık durumundan dolayı aramızda değil. Süleyman amca orada küçük bir kızı sahiplendi ve onunla bir hayat geçirdi. Onunla birlikteliğini bıraktı sonra tekrar buluştu. Bizim filmimizin hikayesi bu. Baba-kız ilişkisi, sevgi hikayesi, bağlılık hikayesi. Kore Savaşı ile ilgili 1 tane film çekmişiz. Hemen arkasından da 1-2 tane küçük filmler var. Dolayısıyla onlarca film yapılmalı ki bütün filmlerde ayrı konular işlensin. Biz bunu bilelim. Ayla, iki saatlik konusunun içine sadece sevgiyi sığdırabildi. Politik sebepleri, savaşın kötülüğünü, başka başka nedenler de vardı. Fİlm, sadece 5 bin 90 askerden 1 tanesinin küçük bir hikayesi. Ben her zaman böyle yorumlanmasını istiyorum. Bu konu hakkında daha çok film çekelim. O zaman diğer konuları da izleyelim."
Kaynak: İHA
Yunus Emre Yerleşkesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde sinemaseverlerin karşısına çıkan Yönetmen Can Ulkay ve oyuncular İsmail Hacıoğlu, Meral Çetinkaya, Halil Kumova, Ali Barkın, Chaby Han, Toygan Avanoğlu ile Ali Barkın, gelen soruları yanıtladı. Filmle ilgili merak edilenlere samimi cevaplar veren ekip, büyük beğeni topladı.
"Bu filmi izleyen bir Koreli kahrolur"
Aslen Koreli olan ama İstanbul’da yaşayan film oyuncularından Chaby Han, filmin her iki ülke arasındaki güçlü bağları yansıttığını dile getirdi. Chaby Han, "Çabi: Bir Koreli olarak bu film gerçekten Türklere nasıl teşekkür etsek ile başlayan bir film. Bu filmi bir Koreli izlediğinde tüyleri diken dikeni boş verin, ağlamayı da geçin kahrolur yani. Ben İstanbul’da yaşayan bir Koreli olarak Kore ile Türkiye’ni dostluk bağlarını çok iyi anlatan bir film. Mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Ayla, iki saatlik konusunun içine sadece sevgiyi sığdırabildi"
Ayla’nın Kore’de yaşanan sadece bir olayı anlatabildiğini aktaran Yönetmen Can Ulkay ise, şunları söyledi:
"Bu filmin konuşulduğu en önemli konulardan biri bu. Şöyle ki NATO’ya girmek adına Kore’ye asker gönderdik. Bunu hepimiz biliyoruz. Ayla filminin bir özelliği şu dediğim gibi, konunun anlaşılmasını sağlayacak. Şöyle şeyler var. ’Biz neden oraya gittik?’ ’O kadar insan kaybettik’ gibi konuların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Biz, Süleyman amcanın anlattıklarından yola çıktık. Tekrar buradan ona teşekkür ediyoruz. Sağlık durumundan dolayı aramızda değil. Süleyman amca orada küçük bir kızı sahiplendi ve onunla bir hayat geçirdi. Onunla birlikteliğini bıraktı sonra tekrar buluştu. Bizim filmimizin hikayesi bu. Baba-kız ilişkisi, sevgi hikayesi, bağlılık hikayesi. Kore Savaşı ile ilgili 1 tane film çekmişiz. Hemen arkasından da 1-2 tane küçük filmler var. Dolayısıyla onlarca film yapılmalı ki bütün filmlerde ayrı konular işlensin. Biz bunu bilelim. Ayla, iki saatlik konusunun içine sadece sevgiyi sığdırabildi. Politik sebepleri, savaşın kötülüğünü, başka başka nedenler de vardı. Fİlm, sadece 5 bin 90 askerden 1 tanesinin küçük bir hikayesi. Ben her zaman böyle yorumlanmasını istiyorum. Bu konu hakkında daha çok film çekelim. O zaman diğer konuları da izleyelim."