FETÖ'nün Askeri Yargı Yapılanması Davası
FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları iddiasıyla haklarında dava açılan 136 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirme Listesi"nde ismi bulunan ve örgütün askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları iddia edilen 136 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada savunma yapan eski askeri hakim Ramazan Aydın, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'da Merkez Orduevi'nde bulunduğunu, bunun da kamera kayıtlarıyla sabit olduğunu söyledi.
Sözde sıkıyönetim listesinde isminin yer aldığını darbe girişiminden sonra öğrendiğini iddia eden Aydın, iradesi dışında isminin yazıldığı bir liste nedeniyle suçlandığını öne sürdü.
Listede adları olmasına rağmen çok sayıda askeri hakimin görevine devam ettiğini öne süren Aydın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının söz konusu listenin soruşturma konusu olamayacağına ilişkin tespitinin bulunduğunu belirtti.
Aydın, "Buna rağmen tutuklu yargılanmaya devam ediyoruz. İsmi listede olmasına rağmen hakkında işlem yapılamayanlara gösterilen bu tutum, bizden neden esirgeniyor anlamış değilim. Bu dava sonucunda suçsuz olduğumuz anlaşılacaktır." dedi.
Askeri hakimlik giriş sınav sorularını önceden temin ettiği iddialarına da değinen Aydın, sınava ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun gerçekleri yansıtmayan bir anlayışla hazırlandığını ve sınavı hakkıyla kazandığını savundu.
- "Listeye itibar etmedim"
Fatih Peker de olay tarihinde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılık bünyesinde yardımcı savcı olarak görev yaptığını, FETÖ ile hayatının hiçbir evresinde ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.
Devlet okullarında öğrenim gördüğünü, örgütün dershanelerine gitmediği ve yurtlarında kalmadığını anlatan Peker, askeri hakimlik giriş sınavı sonucunda yedek listeye kaldığını, daha sonra başvurmayanlardan oluşan boşluk nedeniyle atandığını kaydetti.
Sözde sıkıyönetim emriyle İstanbul 3 No'lu Sıkıyönetim Askeri Savcılığına görevlendirilmesinin yapıldığını darbe girişiminden sonra öğrendiğini savunan Peker, bu göreve hiçbir zaman itibar etmediğini öne sürdü.
İsminin listeye neden yazıldığı konusunda bilgisinin bulunmadığını vurgulayan Peker, "Görev yaptığım yerde yardımcı olarak bulunuyordum. Bu listeye yazılanların genel özelliklerine baktığınızda göreve yeni atanan genç ve tecrübesizlerden oluşuyor. Muhtemelen darbe girişiminin başarılı olması halinde cuntacıların, dilediklerini yaptırmak için alt rütbeden isimleri seçmiş olabileceklerini düşünüyorum." diye konuştu.
Hakimliğe giriş sınav sorularını önceden temin ettiği iddiasının temelsiz olduğunu ileri süren Peker, bu konuda hazırlanan bilirkişi raporunda ise birçok eksikliğin bulunduğunu savundu.
Söz konusu rapora göre sınavda başarısız olanların da soruları önceden temin ettiklerinin anlaşıldığını kaydeden Peker, raporun bu şekliyle delil sayılmaktan uzak olduğu iddiasını paylaştı.
Peker, darbecilerden şikayetçi olduğunu belirterek savunmasını tamamladı.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
Kaynak: AA
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada savunma yapan eski askeri hakim Ramazan Aydın, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'da Merkez Orduevi'nde bulunduğunu, bunun da kamera kayıtlarıyla sabit olduğunu söyledi.
Sözde sıkıyönetim listesinde isminin yer aldığını darbe girişiminden sonra öğrendiğini iddia eden Aydın, iradesi dışında isminin yazıldığı bir liste nedeniyle suçlandığını öne sürdü.
Listede adları olmasına rağmen çok sayıda askeri hakimin görevine devam ettiğini öne süren Aydın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının söz konusu listenin soruşturma konusu olamayacağına ilişkin tespitinin bulunduğunu belirtti.
Aydın, "Buna rağmen tutuklu yargılanmaya devam ediyoruz. İsmi listede olmasına rağmen hakkında işlem yapılamayanlara gösterilen bu tutum, bizden neden esirgeniyor anlamış değilim. Bu dava sonucunda suçsuz olduğumuz anlaşılacaktır." dedi.
Askeri hakimlik giriş sınav sorularını önceden temin ettiği iddialarına da değinen Aydın, sınava ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun gerçekleri yansıtmayan bir anlayışla hazırlandığını ve sınavı hakkıyla kazandığını savundu.
- "Listeye itibar etmedim"
Fatih Peker de olay tarihinde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılık bünyesinde yardımcı savcı olarak görev yaptığını, FETÖ ile hayatının hiçbir evresinde ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.
Devlet okullarında öğrenim gördüğünü, örgütün dershanelerine gitmediği ve yurtlarında kalmadığını anlatan Peker, askeri hakimlik giriş sınavı sonucunda yedek listeye kaldığını, daha sonra başvurmayanlardan oluşan boşluk nedeniyle atandığını kaydetti.
Sözde sıkıyönetim emriyle İstanbul 3 No'lu Sıkıyönetim Askeri Savcılığına görevlendirilmesinin yapıldığını darbe girişiminden sonra öğrendiğini savunan Peker, bu göreve hiçbir zaman itibar etmediğini öne sürdü.
İsminin listeye neden yazıldığı konusunda bilgisinin bulunmadığını vurgulayan Peker, "Görev yaptığım yerde yardımcı olarak bulunuyordum. Bu listeye yazılanların genel özelliklerine baktığınızda göreve yeni atanan genç ve tecrübesizlerden oluşuyor. Muhtemelen darbe girişiminin başarılı olması halinde cuntacıların, dilediklerini yaptırmak için alt rütbeden isimleri seçmiş olabileceklerini düşünüyorum." diye konuştu.
Hakimliğe giriş sınav sorularını önceden temin ettiği iddiasının temelsiz olduğunu ileri süren Peker, bu konuda hazırlanan bilirkişi raporunda ise birçok eksikliğin bulunduğunu savundu.
Söz konusu rapora göre sınavda başarısız olanların da soruları önceden temin ettiklerinin anlaşıldığını kaydeden Peker, raporun bu şekliyle delil sayılmaktan uzak olduğu iddiasını paylaştı.
Peker, darbecilerden şikayetçi olduğunu belirterek savunmasını tamamladı.
Duruşmaya, öğle arası verildi.