Anne adaylarına 'Sezaryen' uyarısı
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerin ileride obez olma ihtimallerinin normal doğum ile dünyaya gelen bebeklere göre iki kat daha fazla olduğunu vurguladı.
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, sezaryen ve normal doğum ile ilgili bilgi verdi. Sezaryen doğumla dünyaya gelen bebeklerin, diğerlerine oranla ilerleyen yaşlarda obez olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Hakan Çoksüer, sezaryenle doğumun sonuçlarının anneye iyi anlatılması gerektiğini kaydetti.
'Sezaryenin uzun vadede sonuçları oluyor'
Sezaryenin uzun vadede neden olacağı sonuçlar hakkında kadınları bilgilendirmenin önemine vurgu yapan Çoksüer, 'ABD'de yayımlanan araştırmada bin 225 anne ve çocukta, yapılan araştırma kapsamında bebeklerin ağırlıkları ve vücut yağları ölçüldü. Sezaryen ameliyatıyla dünyaya gelen çocukların yüzde 16'sının obez olduğu tespit edildi. Normal doğumlarda ise bu oran yüzde 7,5 olarak ortaya çıktı. İngiliz araştırmacıların yaptığı araştırmada, 38 bin doğum incelendi. Sonuçlar, sezaryen doğumların obez olma riskinin yüzde 22 arttığını gösteriyor. Araştırmaya göre normal doğumla dünyaya gelen her 100 yetişkinden 60'ında kilo fazlalığı veya obezite görülüyor. Sezaryenle doğan her 100 kişide ise bu rakam 65'e çıkıyor' dedi.
'Sebep, stres ve bakteri'
Sezaryen ile doğum yapan çocukların obez olma sebebinin stres ve bakteri etkeni olduğunu ifade eden Çoksüer, 'Ameliyatla doğanlar iyi bakterilere maruz kalmıyor, metabolizmayı kuvvetlendirecek iyi bakteriler biriktirilmesi zaman alıyor. Daha önce yapılan araştırmalar, astıma yakalanma riskini de sezaryen doğumla bağlantılı olabileceğini ortaya koymuştu. Araştırmacılar, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerdeki obezite riski yüksekliğini annelerinin doğum kanalında bulunan ve bağışıklığın sağlıklı gelişebilmesi için alınması şart olan faydalı bakterileri alamamaları ile ilişkilendiriyorlar. Yani normal doğum esnasında, annesinin doğum kanalından geçen bebek bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı bakteriler alır. Ayrıca normal doğumun yarattığı stres, bebeğin genlerinde değişiklik yaratabilir. Araştırma, başka faktörlerin de etken olabileceği gerekçesiyle şişmanlığa yalnızca sezaryen doğumun sebep olduğunu kanıtlayamıyor. Sezaryenle doğan bebeklerin yararlı bakterilerden mahrum kalmaları onları obeziteden, diyabete, kalp hastalıklardan astım ve alerjilere pek çok hastalığa daha yatkın hale getiriyor' diye konuştu.
'Doğumun şekli hastanın özel isteğine bırakılmamalı'
Doğum şekli kararının hastanın özel isteğine teslim edilmemesi gerektiğini ve Sağlık Bakanlığının normal doğumu teşvik çalışmalarının hem anne hem de çocuk sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Çoksüer, şunları kaydetti:
'Sağlık Bakanlığının normal doğum için teşvik çalışmaları takdire şayan olup hastayı normal doğuma hazırlamak da hem ebelerimizin hem aile hekimlerimizin hem de kadın doğum hekimlerimizin görevi olmalıdır. Kadınlara farklı doğum yöntemlerinin artıları ve eksileri iyi aktarılıp, normal doğumun sonuçlarının daha iyi olduğu anlatılmalıdır.'
Kaynak: İHA
'Sezaryenin uzun vadede sonuçları oluyor'
Sezaryenin uzun vadede neden olacağı sonuçlar hakkında kadınları bilgilendirmenin önemine vurgu yapan Çoksüer, 'ABD'de yayımlanan araştırmada bin 225 anne ve çocukta, yapılan araştırma kapsamında bebeklerin ağırlıkları ve vücut yağları ölçüldü. Sezaryen ameliyatıyla dünyaya gelen çocukların yüzde 16'sının obez olduğu tespit edildi. Normal doğumlarda ise bu oran yüzde 7,5 olarak ortaya çıktı. İngiliz araştırmacıların yaptığı araştırmada, 38 bin doğum incelendi. Sonuçlar, sezaryen doğumların obez olma riskinin yüzde 22 arttığını gösteriyor. Araştırmaya göre normal doğumla dünyaya gelen her 100 yetişkinden 60'ında kilo fazlalığı veya obezite görülüyor. Sezaryenle doğan her 100 kişide ise bu rakam 65'e çıkıyor' dedi.
'Sebep, stres ve bakteri'
Sezaryen ile doğum yapan çocukların obez olma sebebinin stres ve bakteri etkeni olduğunu ifade eden Çoksüer, 'Ameliyatla doğanlar iyi bakterilere maruz kalmıyor, metabolizmayı kuvvetlendirecek iyi bakteriler biriktirilmesi zaman alıyor. Daha önce yapılan araştırmalar, astıma yakalanma riskini de sezaryen doğumla bağlantılı olabileceğini ortaya koymuştu. Araştırmacılar, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerdeki obezite riski yüksekliğini annelerinin doğum kanalında bulunan ve bağışıklığın sağlıklı gelişebilmesi için alınması şart olan faydalı bakterileri alamamaları ile ilişkilendiriyorlar. Yani normal doğum esnasında, annesinin doğum kanalından geçen bebek bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı bakteriler alır. Ayrıca normal doğumun yarattığı stres, bebeğin genlerinde değişiklik yaratabilir. Araştırma, başka faktörlerin de etken olabileceği gerekçesiyle şişmanlığa yalnızca sezaryen doğumun sebep olduğunu kanıtlayamıyor. Sezaryenle doğan bebeklerin yararlı bakterilerden mahrum kalmaları onları obeziteden, diyabete, kalp hastalıklardan astım ve alerjilere pek çok hastalığa daha yatkın hale getiriyor' diye konuştu.
'Doğumun şekli hastanın özel isteğine bırakılmamalı'
Doğum şekli kararının hastanın özel isteğine teslim edilmemesi gerektiğini ve Sağlık Bakanlığının normal doğumu teşvik çalışmalarının hem anne hem de çocuk sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Çoksüer, şunları kaydetti:
'Sağlık Bakanlığının normal doğum için teşvik çalışmaları takdire şayan olup hastayı normal doğuma hazırlamak da hem ebelerimizin hem aile hekimlerimizin hem de kadın doğum hekimlerimizin görevi olmalıdır. Kadınlara farklı doğum yöntemlerinin artıları ve eksileri iyi aktarılıp, normal doğumun sonuçlarının daha iyi olduğu anlatılmalıdır.'