'Ölümünün 50. Yılında Mehmet Fuad Köprülü'
Prof. Dr. Bilgin: 'Fuad Köprülü önce, büyük eserleri ortaya koyacak küçük makaleleri, ilmi araştırmaları yayımlıyor, daha sonra kendini hazır hissettiğinde, o yayınlar çerçevesinde bir kitap yazıyor. Bundan dolayı ortaya koyduğu eserler yıllarca bir el kitabı ve temel kaynak halinde o alanın baş eseri oluyor'
Türk halk edebiyatı alanında yaptığı çalışmalarla tanınan, edebiyatçı ve araştırmacı Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuad Köprülü, vefatının 50. yılında anıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğünün katkılarıyla, Türk Ocakları İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen panel, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
'Ölümünün 50. Yılında Mehmet Fuad Köprülü' adlı panelde konuşan Prof. Dr. Azmi Bilgin, Mehmet Fuad Köprülü'nün çok yönlü bir edebiyatçı olduğunu ve gençliğinden itibaren bir çok alanda eserler ürettiğini söyledi.
Bilgin, Köprülü'ün, yazılarındaki konu ve kişileri derinlemesine araştırdığını ifade ederek, 'Oturup, planını programını yapıp, edebiyat tarihini yazmaya başlamıyor. Fuad Köprülü önce, büyük eserleri ortaya koyacak küçük makaleleri, ilmi araştırmaları yayımlıyor, daha sonra kendini hazır hissettiğinde, o yayınlar çerçevesinde bir kitap yazıyor. Bundan dolayı ortaya koyduğu eserler yıllarca bir el kitabı ve temel kaynak halinde o alanın baş eseri oluyor. Tekke edebiyatıyla ilgili çalışmalarında da bunu çok net bir şekilde görüyoruz.' dedi.
- 'Eserleri hala geçerliliğini ve güvenilirliğini koruyor'
Köprülü'nün, bugünkü akademisyenlere ve araştırmacılara çok büyük bir örnek olduğunu vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:
'Onun eserleri hala geçerliliğini ve güvenilirliğini korumaya devam ediyor. Türk edebiyatının değişmeye başladığı ve Batı edebiyatına dönüştüğü bir dönemde, divan ve tekke edebiyatının unutulmaması, o dönem edebiyatçılarının da tanınması açısından büyük rol oynamıştır. Kendisi, Batıda eğitim almayan bir Osmanlı edebiyatçısı olduğu halde, modern ve bilimsel metodları da benimsemiştir.'
Prof. Dr. Bilgin, tasavvuf tarihinin, Fuad Köprülü tarafından çok önemsendiğine dikkati çekerek, 'Tasavvuf edebiyatının önemini, delilleriyle ortaya koymuştur. Divan edebiyatını anlatırken, başlangıçta Mevlana, Kadı Burhaneddin, Aşık Paşa gibi şahsiyetlerin mutlaka tasavvuftan etkilendiğini vurgulamıştır. Böylelikle, tasavvuf edebiyatının, Türk edebiyatının temelini teşkil ettiğini anlattı.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Edebiyat tarihi nasıl yazılır?'
Prof. Dr. Metin Akar da Köprülü'nün Ahmet Yesevi hakkındaki yazılarında, Türk bilim adamı Hazini'nin kaleme aldığı 'Cevahirü'l-Ebrar min Emvac-ı Bihar' kitabını kaynak olarak kullandığını dile getirdi.
Köprülü'nün, edebiyata unutulmayacak katkılar sunarken, tarihi de anlattığının altını çizen Akar, Köprülü'nün eserlerinin üzerine eser yazılabileceğini ama bu donanımda birinin olmadığını anlattı.
Akar, Fuad Köprülü'nün, kendisinden sonra gelenlere 'edebiyat tarihi nasıl yazılır?' metodunu öğrettiğini aktararak, Köprülü'nün, çağının en büyük eserlerine imza attığını hatırlattı.
Yrd. Doç. Dr. Ayna Askeroğlu Aslan ise Fuad Köprülü'nün, 1926'da Bakü'de düzenlenen '1. Şarkiyatçılar Kongresi'nde sunduğu bildiri üzerine bir sunum yaptı.
- Mehmet Fuad Köprülü
Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın soyundan gelen Köprülü, 1890 yılında İstanbul'da doğdu. Edebiyat ve tarih alanında ilerlemek için hukuk öğrenimini yarıda bırakan Mehmet Fuat Köprülü, 1909'da 'Fecr-i Ati' topluluğuna katıldı. Ziya Gökalp çevresine girdikten sonra Milli Edebiyat akımını benimseyen Köprülü, bu yıllarda Türk tarihinin ilk dönemlerine kadar inerek, ilk Türk topluluklarının tarih ve edebiyatlarını inceledi. İlk büyük eseri 'Türk Edebiyatı'nda İlk Mutasavvıflar' isimli kitabını kaleme alan Köprülü, 1923'te Edebiyat Fakültesi dekanı oldu ve 'Türkiye Tarihi' adlı kitabını çıkardı. Birçok uluslararası kongreye Türkiye temsilcisi olarak katılan Fuad Köprülü, 1932 ile 1934 yılları arasında 'Divan Edebiyatı Antolojisi'ni yayınladı. Köprülü, 1933 yılında ordinaryüs profesör unvanını aldı. Paris’te 'Türk Tetkikleri Merkezi'nde verdiği konferansların toplamı olan 'Les Origines de L'Empire Ottoman' (Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu) adlı kitabı yayımlandı ve edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Türk edebiyatı ve Türk halk edebiyatı ile ilgili birçok araştırma yapıp ardında birçok kitap ve makale bıraktı. Demokrat Parti'nin kuruluşunda da yer alan Köprülü, 1966'da vefat etti.
Kaynak: AA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğünün katkılarıyla, Türk Ocakları İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen panel, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
'Ölümünün 50. Yılında Mehmet Fuad Köprülü' adlı panelde konuşan Prof. Dr. Azmi Bilgin, Mehmet Fuad Köprülü'nün çok yönlü bir edebiyatçı olduğunu ve gençliğinden itibaren bir çok alanda eserler ürettiğini söyledi.
Bilgin, Köprülü'ün, yazılarındaki konu ve kişileri derinlemesine araştırdığını ifade ederek, 'Oturup, planını programını yapıp, edebiyat tarihini yazmaya başlamıyor. Fuad Köprülü önce, büyük eserleri ortaya koyacak küçük makaleleri, ilmi araştırmaları yayımlıyor, daha sonra kendini hazır hissettiğinde, o yayınlar çerçevesinde bir kitap yazıyor. Bundan dolayı ortaya koyduğu eserler yıllarca bir el kitabı ve temel kaynak halinde o alanın baş eseri oluyor. Tekke edebiyatıyla ilgili çalışmalarında da bunu çok net bir şekilde görüyoruz.' dedi.
- 'Eserleri hala geçerliliğini ve güvenilirliğini koruyor'
Köprülü'nün, bugünkü akademisyenlere ve araştırmacılara çok büyük bir örnek olduğunu vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:
'Onun eserleri hala geçerliliğini ve güvenilirliğini korumaya devam ediyor. Türk edebiyatının değişmeye başladığı ve Batı edebiyatına dönüştüğü bir dönemde, divan ve tekke edebiyatının unutulmaması, o dönem edebiyatçılarının da tanınması açısından büyük rol oynamıştır. Kendisi, Batıda eğitim almayan bir Osmanlı edebiyatçısı olduğu halde, modern ve bilimsel metodları da benimsemiştir.'
Prof. Dr. Bilgin, tasavvuf tarihinin, Fuad Köprülü tarafından çok önemsendiğine dikkati çekerek, 'Tasavvuf edebiyatının önemini, delilleriyle ortaya koymuştur. Divan edebiyatını anlatırken, başlangıçta Mevlana, Kadı Burhaneddin, Aşık Paşa gibi şahsiyetlerin mutlaka tasavvuftan etkilendiğini vurgulamıştır. Böylelikle, tasavvuf edebiyatının, Türk edebiyatının temelini teşkil ettiğini anlattı.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Edebiyat tarihi nasıl yazılır?'
Prof. Dr. Metin Akar da Köprülü'nün Ahmet Yesevi hakkındaki yazılarında, Türk bilim adamı Hazini'nin kaleme aldığı 'Cevahirü'l-Ebrar min Emvac-ı Bihar' kitabını kaynak olarak kullandığını dile getirdi.
Köprülü'nün, edebiyata unutulmayacak katkılar sunarken, tarihi de anlattığının altını çizen Akar, Köprülü'nün eserlerinin üzerine eser yazılabileceğini ama bu donanımda birinin olmadığını anlattı.
Akar, Fuad Köprülü'nün, kendisinden sonra gelenlere 'edebiyat tarihi nasıl yazılır?' metodunu öğrettiğini aktararak, Köprülü'nün, çağının en büyük eserlerine imza attığını hatırlattı.
Yrd. Doç. Dr. Ayna Askeroğlu Aslan ise Fuad Köprülü'nün, 1926'da Bakü'de düzenlenen '1. Şarkiyatçılar Kongresi'nde sunduğu bildiri üzerine bir sunum yaptı.
- Mehmet Fuad Köprülü
Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın soyundan gelen Köprülü, 1890 yılında İstanbul'da doğdu. Edebiyat ve tarih alanında ilerlemek için hukuk öğrenimini yarıda bırakan Mehmet Fuat Köprülü, 1909'da 'Fecr-i Ati' topluluğuna katıldı. Ziya Gökalp çevresine girdikten sonra Milli Edebiyat akımını benimseyen Köprülü, bu yıllarda Türk tarihinin ilk dönemlerine kadar inerek, ilk Türk topluluklarının tarih ve edebiyatlarını inceledi. İlk büyük eseri 'Türk Edebiyatı'nda İlk Mutasavvıflar' isimli kitabını kaleme alan Köprülü, 1923'te Edebiyat Fakültesi dekanı oldu ve 'Türkiye Tarihi' adlı kitabını çıkardı. Birçok uluslararası kongreye Türkiye temsilcisi olarak katılan Fuad Köprülü, 1932 ile 1934 yılları arasında 'Divan Edebiyatı Antolojisi'ni yayınladı. Köprülü, 1933 yılında ordinaryüs profesör unvanını aldı. Paris’te 'Türk Tetkikleri Merkezi'nde verdiği konferansların toplamı olan 'Les Origines de L'Empire Ottoman' (Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu) adlı kitabı yayımlandı ve edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Türk edebiyatı ve Türk halk edebiyatı ile ilgili birçok araştırma yapıp ardında birçok kitap ve makale bıraktı. Demokrat Parti'nin kuruluşunda da yer alan Köprülü, 1966'da vefat etti.