İzmir'in 'Nadir' Bebekleri 2,5 Yaşında
Erdem-Fulya Aksakal çiftinin ilk çocukları olan ve 100 bin doğumda bir görülen tek yumurta üçüzleri Ece, Elif ve Ceylin, İzmir’in ‘nadir’ çocukları arasına girdi. Henüz 33 haftalıkken; 1 kilo 250, 1 kilo 450 gram ve 2 kilo 100 gram ağırlığında dünyaya gelen üçüzler, hızla büyüyerek yaşıtlarına yetişti ve 2,5 yaşına bastı.
İzmir’de her yıl yaklaşık 50 bin doğum gerçekleştiği düşünüldüğünde; Ece, Elif ve Ceylin gibi tek yumurta üçüzlerin iki yılda bir dünyaya geldiği ortaya çıktı. İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan Erdem ve Fulya Aksakal çifti, 2013 yılında tek çocuk beklerken üçüzlerin dünyaya geleceğini öğrendi. Çocuklarını dünyaya getirmenin hayalini kuran genç çift, üçüzlerin henüz 33 haftalıkken alınacağını öğrenince, heyecanın yerini korku aldı. Doktorların yönlendirmesiyle anne Fulya Aksakal, erken doğum yapmak zorunda kalırken, tek yumurta üçüzlerinden Ece 1 kilo 250 gram, Ceylin 1 kilo 450 gram ve Elif de 2 kilo 100 gram ağırlığında dünyaya geldi. Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi’nde yapılan doğumun ardından bebekler özel bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesine getirildi; Ece ve Ceylin 28 gün, Elif ise 13 gün hastanede kaldı. Üçüzler, taburcu olmalarının ardından hızla büyümeye devam ederken, şimdi ise 2,5 yaşına geldi.
Önce ’ikiz’ dediler
Baba Erdem Aksakal, "Üçüz çocuk sahibi olmak bizim için sürpriz oldu. Yapılan kontrollerde ilk olarak, ikiz çocuğumuz olacağını söylediler. Ancak bir sonraki kontrolde ise çocuklarımızın birinin tam görünemediği belirtildi ve aslında ikiz değil, üçüz bebek sahibi olacağımızı öğrendik. Bununla birlikte heyecanımız daha da arttı. Herkes tüp bebek tedavisiyle olduğunu sanıyor, biz de öyle olmadığını söylüyoruz. Eşimin hamileliği sırasında, bebeklerimizden birinin, diğer kardeşlerinin beslenmesini engellediği ve bu nedenle alınabileceği de belirtildi. Ancak biz bunu istemedik. Çok şükür doğum da sıkıntısız gerçekleşti. Üçüz babası olarak çok mutluyum" diye konuştu.
100 binde bir rastlanıyor
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serkan Güçlü, tek yumurta üçüzlerinin yaklaşık 100 bin doğumda bir görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Güçlü, "Üçüz gebelikler, riskli gebelik sınıfında değerlendirilir. Bu tip çoğul gebeliklerin takibi ise perinatoloji (yüksek riskli gebelikler) adı verilen bilim dalı alanına giriyor. Bu takiplerde bebeklerin gelişimlerinin hangi sınırlarda olduğu, gebelik kesesi içinde sıvılarının ve kan akımlarının yeterli olup olmadığı gibi özellikler takip ediliyor. Bebeklerin anne karnındaki durumları değerlendiriliyor ve bebeklerin en uygun şartlarda doğumlarının gerçekleşmesi sağlanıyor. Üçüz gebelikler yaklaşık 7 bin doğumda bir görülüyor. Tek yumurta üçüzlerine ise, yaklaşık 100 bin doğumda bir rastlıyoruz. Özellikle son 20 yılda tüp bebek yöntemlerinin daha sık kullanılıyor olması, bu tip çoğul gebeliklerin daha sık görülmesine neden oluyor. Bu bebeklerin sonları (plasentalar) arasındaki damarların birbiriyle irtibatlı olabilmesi, bir bebeğin normal, diğerlerinin daha az gelişmesine yol açabiliyor ve çoğu kez bu bebeklerin erken doğmasına neden oluyor. Ayrıca bu bebeklerde yapısal bozukluklar daha sıklıkla karşımıza çıkıyor" dedi.
“Bakım önemli”
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Dilek Dalkıran ise, üçüzlerin doğumdan sonraki bakımının önem taşıdığını söyleyerek, şöyle konuştu: "İlk başta bebekleri ağızdan beslemiyoruz. Kuvözde oksijen ihtiyaçları olabiliyor. Kiloları yerine gelince ağızdan beslenebiliyor. Enfeksiyon ve kafalarında beyin kanaması riskleri de olabiliyor. Bebekler, doğumun ardından bir aya yakın hastanemizin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kalmışlardı.”
Kaynak: İHA
Önce ’ikiz’ dediler
Baba Erdem Aksakal, "Üçüz çocuk sahibi olmak bizim için sürpriz oldu. Yapılan kontrollerde ilk olarak, ikiz çocuğumuz olacağını söylediler. Ancak bir sonraki kontrolde ise çocuklarımızın birinin tam görünemediği belirtildi ve aslında ikiz değil, üçüz bebek sahibi olacağımızı öğrendik. Bununla birlikte heyecanımız daha da arttı. Herkes tüp bebek tedavisiyle olduğunu sanıyor, biz de öyle olmadığını söylüyoruz. Eşimin hamileliği sırasında, bebeklerimizden birinin, diğer kardeşlerinin beslenmesini engellediği ve bu nedenle alınabileceği de belirtildi. Ancak biz bunu istemedik. Çok şükür doğum da sıkıntısız gerçekleşti. Üçüz babası olarak çok mutluyum" diye konuştu.
100 binde bir rastlanıyor
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serkan Güçlü, tek yumurta üçüzlerinin yaklaşık 100 bin doğumda bir görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Güçlü, "Üçüz gebelikler, riskli gebelik sınıfında değerlendirilir. Bu tip çoğul gebeliklerin takibi ise perinatoloji (yüksek riskli gebelikler) adı verilen bilim dalı alanına giriyor. Bu takiplerde bebeklerin gelişimlerinin hangi sınırlarda olduğu, gebelik kesesi içinde sıvılarının ve kan akımlarının yeterli olup olmadığı gibi özellikler takip ediliyor. Bebeklerin anne karnındaki durumları değerlendiriliyor ve bebeklerin en uygun şartlarda doğumlarının gerçekleşmesi sağlanıyor. Üçüz gebelikler yaklaşık 7 bin doğumda bir görülüyor. Tek yumurta üçüzlerine ise, yaklaşık 100 bin doğumda bir rastlıyoruz. Özellikle son 20 yılda tüp bebek yöntemlerinin daha sık kullanılıyor olması, bu tip çoğul gebeliklerin daha sık görülmesine neden oluyor. Bu bebeklerin sonları (plasentalar) arasındaki damarların birbiriyle irtibatlı olabilmesi, bir bebeğin normal, diğerlerinin daha az gelişmesine yol açabiliyor ve çoğu kez bu bebeklerin erken doğmasına neden oluyor. Ayrıca bu bebeklerde yapısal bozukluklar daha sıklıkla karşımıza çıkıyor" dedi.
“Bakım önemli”
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Dilek Dalkıran ise, üçüzlerin doğumdan sonraki bakımının önem taşıdığını söyleyerek, şöyle konuştu: "İlk başta bebekleri ağızdan beslemiyoruz. Kuvözde oksijen ihtiyaçları olabiliyor. Kiloları yerine gelince ağızdan beslenebiliyor. Enfeksiyon ve kafalarında beyin kanaması riskleri de olabiliyor. Bebekler, doğumun ardından bir aya yakın hastanemizin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kalmışlardı.”