Üniversite Öğrencisinin Öldürülmesi Davasında Karar
Bolu'da üniversite öğrencisi Gül'ü bıçaklayarak öldürdüğü öne sürülen maktulün sınıf arkadaşı, müebbet hapis cezasına çarptırıldı Maktulün annesi, karar arasında sanığın yüzüne doğru tükürdü Maktulün ailesinin avukatları, olayın 'canavarca hisle gerçekleştiğini' savunarak kararı temyize götüreceklerini bildirdi.
Bolu'nun Gerede ilçesinde 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Dilay Gül'ü bıçaklayarak öldürdüğü öne sürülen tutuklu sanığa müebbet hapis cezası verildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 'tasarlayarak öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçlarından tutuklu yargılanan maktulün sınıf arkadaşı sanık Uğur Aydemir ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu personeli Özlem Asker, olay anında gördüklerini mahkeme heyetine anlattı.
O gün nöbetçi olduğu için saat 22.00 sıralarında okulda olduğunu belirten Asker, 'Odamda masamı toplarken dışarıdan bağırma ve ağlama sesi duydum. Dışarıya baktığımda iki kişinin birbiriyle tartıştığını gördüm. Bunlardan birinin kadın olduğunu fark edince olayın taciz olabileceğini düşünerek güvenliğe haber verdim. Daha sonra tekrar camdan baktığımda bir kişinin yerden doğrularak üzerini silktiğini ve omuzuna çantasını astığını fark ettim. Bu kişi 10 metre kadar yürüdükten sonra geri gelerek yerde yatan kişiye doğru ayağını salladı. Tekme attığını düşündüm.' diye konuştu.
Şüphelinin olay yerinden ayrılmasının ardından bir arkadaşının aracı ile olay yerine gittiklerini ifade eden Asker, 'Burada yerde kanlar içinde yatan kadını görünce, araçtan inmeden polise haber verdim. Olayın olduğu yerle benim gördüğüm yer arasında yaklaşık 400 metre mesafe vardı. Bu nedenle olayın tüm detaylarını görmedim.' şeklinde konuştu.
Esas hakkındaki mütalaası sorulan savcı, önceki mütalaaları doğrultusunda karar verilmesi talebinde bulundu.
- 'Kadınların umutları ve gelecek planları öldürülmüştür'
Öldürülen Dilay Gül’ün ailesinin avukatı Leyla Süren ise olayın, yalnızca münferit bir cinayet olayı olmadığını söyleyerek, 'Olayın, ülkedeki son zamanlarda yoğunlaşan kadın cinayetlerinin bir örneği olduğunu belirtmek istiyoruz. Olayda yalnızca bir kadın öldürülmemiştir. Aynı zamanda kadınların umutları ve gelecek planları öldürülmüştür.' dedi.
Süren, iki kız öğrencinin bu olaydan etkilenilip okuldan alındığına dikkati çekerek, 'Olay üniversitenin hemen dibinde ve üniversitenin dersliklerine ulaşan kaldırımın üzerinde gerçekleşmiştir. Akıl hastası olan bir şahsın olay sonrasında pişmanlık duyduğunu söylemiş olması kanaatimizce olası değildi. Zira akıl hastası olan kişi suçun hukuki anlamını ve sonuçlarını anlama yeteneğinden yoksun olduğu için pişmanlık duyduğunu söyleyebilecek olgunlukta olmaması gerekir.' ifadesini kullandı.
Sanığın, kendisine karşı direnen mağdura karşı 19 bıçak darbesi vurduğunu anımsatan Süren, 'Sanığın bu olayı, canavarca bir hissin sevkiyle işkence ile gerçekleştirdiği kanaatimizce izahtan varestedir.' dedi.
Bolu Baro Başkanı ve ailenin avukatı Ferit Atalay de Leyla Süren’in görüşlerine katıldıklarını ifade ederek, bunun yanında aynı okulda okuyan bir başka öğrencinin de benzer bir şekilde öldürüldüğünü anımsattı.
Sanık Uğur Aydemir ise kendisinin bu cinayeti akıl hastalığı nedeniyle işlediğini dile getirdi.
Son sözü sorulan Aydemir, 'Olay tamamen benim hastalığım nedeniyle gerçekleşti. Eğer akıl hastalığım olmasa ben böyle bir olayı gerçekleştirmezdim. Benim de annem ve kız kardeşim var. Böyle bir olayı gerçekleştirecek adam değilim. Tedavi olmak istiyorum. Bu hususun göz önünde bulundurulmasını istiyorum.' diye konuştu.
- Maktulün annesi sanığın üzerine yürüdü
Mahkeme karar vermek için duruşmaya 5 dakika ara verdi. Mahkemenin ara verdiği anda, Dilay Gül’ün annesi Tülay Tuncel, sanık Aydemir’in üzerine yürüyerek yüzüne tükürdü. Tuncel bu esnada sanığa, 'Adi, aşağılık katil, palavralarını kes artık.' diyerek tepki gösterdi.
Mahkeme heyeti duruşmanın bittiğini bildirerek, Uğur Aydemir’in Dilay Gül’e karşı gerçekleştirdiği eylemde, TCK'nın 81/1 maddesine muhalefet ederek, 'kasten adam öldürme suçu'nu işlediği anlaşıldığından, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı failin amaç ve saiki ile failin kasta dayalı ağırlığı dikkate alınarak, müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verdi.
Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Avukat Leyla Süren ile Ferit Atalay, olayın, 'canavarca hisle gerçekleştiğini' savunarak kararı temyize götüreceklerini bildirdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksekokulu Kimya Programı 1. sınıf öğrencisi Dilay Gül, 14 Ekim 2015'te yurda giderken Osmanlı Caddesi'nde bıçaklanarak öldürülmüştü. Cinayetin ardından Gül'ün sınıf arkadaşı Uğur Aydemir, tutuklanmıştı.
Kaynak: AA
Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 'tasarlayarak öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçlarından tutuklu yargılanan maktulün sınıf arkadaşı sanık Uğur Aydemir ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu personeli Özlem Asker, olay anında gördüklerini mahkeme heyetine anlattı.
O gün nöbetçi olduğu için saat 22.00 sıralarında okulda olduğunu belirten Asker, 'Odamda masamı toplarken dışarıdan bağırma ve ağlama sesi duydum. Dışarıya baktığımda iki kişinin birbiriyle tartıştığını gördüm. Bunlardan birinin kadın olduğunu fark edince olayın taciz olabileceğini düşünerek güvenliğe haber verdim. Daha sonra tekrar camdan baktığımda bir kişinin yerden doğrularak üzerini silktiğini ve omuzuna çantasını astığını fark ettim. Bu kişi 10 metre kadar yürüdükten sonra geri gelerek yerde yatan kişiye doğru ayağını salladı. Tekme attığını düşündüm.' diye konuştu.
Şüphelinin olay yerinden ayrılmasının ardından bir arkadaşının aracı ile olay yerine gittiklerini ifade eden Asker, 'Burada yerde kanlar içinde yatan kadını görünce, araçtan inmeden polise haber verdim. Olayın olduğu yerle benim gördüğüm yer arasında yaklaşık 400 metre mesafe vardı. Bu nedenle olayın tüm detaylarını görmedim.' şeklinde konuştu.
Esas hakkındaki mütalaası sorulan savcı, önceki mütalaaları doğrultusunda karar verilmesi talebinde bulundu.
- 'Kadınların umutları ve gelecek planları öldürülmüştür'
Öldürülen Dilay Gül’ün ailesinin avukatı Leyla Süren ise olayın, yalnızca münferit bir cinayet olayı olmadığını söyleyerek, 'Olayın, ülkedeki son zamanlarda yoğunlaşan kadın cinayetlerinin bir örneği olduğunu belirtmek istiyoruz. Olayda yalnızca bir kadın öldürülmemiştir. Aynı zamanda kadınların umutları ve gelecek planları öldürülmüştür.' dedi.
Süren, iki kız öğrencinin bu olaydan etkilenilip okuldan alındığına dikkati çekerek, 'Olay üniversitenin hemen dibinde ve üniversitenin dersliklerine ulaşan kaldırımın üzerinde gerçekleşmiştir. Akıl hastası olan bir şahsın olay sonrasında pişmanlık duyduğunu söylemiş olması kanaatimizce olası değildi. Zira akıl hastası olan kişi suçun hukuki anlamını ve sonuçlarını anlama yeteneğinden yoksun olduğu için pişmanlık duyduğunu söyleyebilecek olgunlukta olmaması gerekir.' ifadesini kullandı.
Sanığın, kendisine karşı direnen mağdura karşı 19 bıçak darbesi vurduğunu anımsatan Süren, 'Sanığın bu olayı, canavarca bir hissin sevkiyle işkence ile gerçekleştirdiği kanaatimizce izahtan varestedir.' dedi.
Bolu Baro Başkanı ve ailenin avukatı Ferit Atalay de Leyla Süren’in görüşlerine katıldıklarını ifade ederek, bunun yanında aynı okulda okuyan bir başka öğrencinin de benzer bir şekilde öldürüldüğünü anımsattı.
Sanık Uğur Aydemir ise kendisinin bu cinayeti akıl hastalığı nedeniyle işlediğini dile getirdi.
Son sözü sorulan Aydemir, 'Olay tamamen benim hastalığım nedeniyle gerçekleşti. Eğer akıl hastalığım olmasa ben böyle bir olayı gerçekleştirmezdim. Benim de annem ve kız kardeşim var. Böyle bir olayı gerçekleştirecek adam değilim. Tedavi olmak istiyorum. Bu hususun göz önünde bulundurulmasını istiyorum.' diye konuştu.
- Maktulün annesi sanığın üzerine yürüdü
Mahkeme karar vermek için duruşmaya 5 dakika ara verdi. Mahkemenin ara verdiği anda, Dilay Gül’ün annesi Tülay Tuncel, sanık Aydemir’in üzerine yürüyerek yüzüne tükürdü. Tuncel bu esnada sanığa, 'Adi, aşağılık katil, palavralarını kes artık.' diyerek tepki gösterdi.
Mahkeme heyeti duruşmanın bittiğini bildirerek, Uğur Aydemir’in Dilay Gül’e karşı gerçekleştirdiği eylemde, TCK'nın 81/1 maddesine muhalefet ederek, 'kasten adam öldürme suçu'nu işlediği anlaşıldığından, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı failin amaç ve saiki ile failin kasta dayalı ağırlığı dikkate alınarak, müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verdi.
Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Avukat Leyla Süren ile Ferit Atalay, olayın, 'canavarca hisle gerçekleştiğini' savunarak kararı temyize götüreceklerini bildirdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksekokulu Kimya Programı 1. sınıf öğrencisi Dilay Gül, 14 Ekim 2015'te yurda giderken Osmanlı Caddesi'nde bıçaklanarak öldürülmüştü. Cinayetin ardından Gül'ün sınıf arkadaşı Uğur Aydemir, tutuklanmıştı.