TRT İddialı Yapımlarla Sezona Başlıyor
TRT Genel Müdürü Göka: 'Öncelikle bu coğrafyanın hassasiyetini gözetmemiz gerekiyor. Mutlaka tarihten getirdiğimiz sorumluluk duygusunun gözetilmesi gerekiyor' TRT Genel Müdür Yardımcısı Eren: 'Bu çok kültürlülüğü, zenginlik olarak algılayıp, bunun üstüne bir milli kültür inşası yapmayı, TRT olarak birinci vazifemiz olarak görüyoruz' 'İstanbul'da, dönem işleri için kalıcı bir plato yapmak istiyoruz'
TRT Genel Müdürü Şenol Göka, 'Öncelikle bu coğrafyanın hassasiyetini gözetmemiz gerekiyor. Mutlaka tarihten getirdiğimiz sorumluluk duygusunun gözetilmesi gerekiyor.' dedi
TRT 1 Kanal Koordinatörlüğü tarafından Kız Kulesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında, yeni yayın döneminde izleyiciyle buluşacak dizi, film ve programlar tanıtıldı.
Göka, TRT'nin efendiliğinden ve ağırbaşlılığından ödün vermeyerek, mümkün olduğunca geniş kitlelere, beğeniyi artıracak şekilde ulaşmaya gayret edeceğini dile getirdi.
TRT'deki yapımlarda genel olarak bir bütünlük olduğunun altını çizen Göka, 'Öncelikle bu coğrafyanın hassasiyetini gözetmemiz gerekiyor. Mutlaka tarihten getirdiğimiz sorumluluk duygusunun gözetilmesi gerekiyor. O, tarihi sorumluluğun bilincinin uyanık, açık tutulması ve fark ettirilmesi gerekiyor. Yapılan dizilere ve dizilerin sonrasında yapılan programlara baktığınızda sanırım bunu görebilirsiniz. Diriliş ve Filinta'dan başlayabilirsiniz. Mini dizilere bakabilirsiniz. Büyük Sürgün Kafkasya'dan Çanakkale ve Balkanlara. Kutül Amare de inşallah yakında yapılacak.' diye konuştu.
Şenol Göka, Baba Candır, Seksenler ve Hangimiz Sevmedik dizilerini örnek vererek, şunları aktardı:
'Mahalle ve aileye ilişkin kültürün bir şekilde korunması gerekiyor. Şehir yapıları ve yaşama biçimleri değişti ama bizim onu her seferinde tekrar hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor, insani ilişkiler açısından. TRT'de, programlar da dahil olmak üzere, seçilen ve sipariş edilen yapımlara baktığınızda bunları görebilirsiniz. Mutlaka bir biçimde bize biraz motivasyon sağlayan ve bizi ayakta tutan birçok değerin korunması gerekiyor. Bütün yapımlarımızda ve etkinliklerimizde bunu görebilirsiniz.'
- Eren: 'Bizim çok kültürlü bir yapımız var'
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren de TRT'nin misyonunun, milli kültür inşası ve restorasyonu olduğunu ifade ederek, 'Türkiye için tekil ve benzersiz bazı özellikler var. İlkokuldan beri ezberlediğimiz jeopolitik özelliklerin dışında, bizim çok kültürlü bir yapımız var. Bu çok kültürlülüğü, zenginlik olarak algılayıp, bunun üstüne bir milli kültür inşası yapmayı, TRT olarak birinci vazifemiz olarak görüyoruz.' ifadelerini kullandı.
Sorumlu oldukları iki ana grup olduğunu dile getiren Eren, bunlardan birinin izleyiciler, diğerinin ise endüstri ve sektör olduğunu kaydetti.
İbrahim Eren, izleyicilere, bir şeyler verebilmek ve izleyicinin beklentilerini karşılayabilmek için yoğun çalıştıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
'Bizim her açıdan, izleyici nezdinde öncü ve lider bir kanal olmamız gerekiyor. Hem yenilikçilik, hem yeni işler, hem de en kaliteli işleri izleyicinin TRT'den takip etmesi gerekiyor ve izlenen işler yapmamız gerekiyor. Elitist bir yaklaşımdan ziyade, toplumun geneline hitap eden, aynı zamanda kaliteyi koruyabilen işler yapmayı, rating değil ama izlenme için kolaycılığa kaçıp kaliteden ödün veren işler yapmamayı kendimize şiar edindik. Doğru bilgiler vermeyi, belgeler üzerinden işler yapmayı, izleyiciye yanlış hiçbir şey vermemeyi kendimize şiar edindik.'
TRT 1'in ana akım eğlence kanalı olduğunu ve sektörün ana taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Eren, 'Sektörel olarak her zaman sektöre karşı sorumluluğumuz, onu bir nebze ileriye götürmek ve önünü açmak. Tıkandığında sektöre nefes alabilecek ortamı sağlayabilmek. Çünkü bir kamu yayıncısının, halkın vergileriyle büyüyen ve izleyenlere bir şeyler vermeye çalışan bir kanalın, daha ileriye gidebilmesi için, öncelikli olarak beraber çalıştığı, Türkiye'de sektördeki yapımcılarla iş birliğini artırması gerekir. Bu minvalde de sadece televizyon kanalındaki dizilerimizle kalmadık.' değerlendirmesini yaptı.
Eren, yeni yapımcılar ve senaristler bulabilmek, ayrıca var olanların daha gelişebilmesi için televizyon filmleri projesini ve yeni dizileri hayata geçirdiklerini sözlerine ekledi.
TRT'nin mini dizilerini de anlatan Eren, 'Mini dizi 'Seddülbahir' ve 'Büyük Sürgün Kafkasya'yı yayımladık. Bu sezon, 'Son Destan' adında Balkanlarla ilgili bir mini dizimiz var. Balkan göçlerini konu eden bir dizi. Büyük Sürgün Kafkasya gibi bu da Birinci Dünya Savaşı'ndaki Balkan göçlerini konu ediyor.' diye konuştu.
İbrahim Eren, Çanakkale'yi anlatan 3 tane 5 bölümlük mini dizi yaptıklarını da aktararak, şu bilgileri verdi:
'Çanakkale'nin çocuk kahramanları, kadın kahramanları ve gayrimüslim kahramanlarını inceledik. Çünkü bir toprağın vatan olması, o toprakta verilen mücadele, akıtılan kanlarla, aynen bir insan topluluğunun millete dönüşmesi için nasıl ortak bir kültür gerekiyorsa, vatan duygusunun beraberinde, ortak geçmiş, tarih gereklidir. Bizim tarihimizde de Türkiye'de yaşayan ve Çanakkale savaşına katılan gayrimüslimlerin de önemli bir etkisi vardır. 3 bölüm de onu yaptık.'
- 'Eren: 'Bilim kurgu dizisi üzerine çalışıyoruz'
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, bilim kurgu dizisi üzerine de çalıştıklarına dikkati çekerek, bilim kurgu dizisinde 3 yapımın finale kaldığını ve hikaye açısından birini seçeceklerini kaydetti.
Bilim kurgu dizisi için tarih de veren Eren, bir ihtimalle 2018'in ocak ayında ya da eylül ayında hazır olabileceğini belirtti.
İbrahim Eren, İstanbul'da, dönem işleri için kalıcı bir plato yapmak istediklerini de dile getirerek, yurtdışındaki stüdyolarla görüştüklerini ifade etti.
Plato konusunda arazi baktıklarını ve planlar çizildiğinin altını çizen Eren, şöyle konuştu:
' (Yurtdışındaki stüdyolarla) Onlarla ortak plato kurmayı düşünüyoruz. Bizim uluslararası yapımların da gelip burada çekilmesi lazım. Macaristan'da plato var. Macaristan'ın televizyon endüstrisi çok mu gelişmiş ki Macaristan'da plato var? Hayır. Yerel endüstriye hitap etmiyor. Sürdürülebilir olması için, yabancı ortakla beraber hem yabancı yani Amerika ve Avrupa merkezli filmlerin çekildiği hem de Türk dizilerinin çekildiği bir plato olarak planlıyoruz ama uzun vadeli planlar. Araziyi bulacağız, alacağız. 300 dönüm araziye ihtiyacımız var. İstanbul eksenli düşündüğümüz için zorlanıyoruz.'
Eren, plato için İstanbul'u düşündüklerini kaydederek, Anadolu'da olursa oyuncuların gelmeyeceğini dile getirdi.
- Beğenilen yapımlar, yeni sezonda da izleyiciyle buluşacak
TRT 1'de 'Diriliş Ertuğrul', 'Hangimiz Sevmedik', 'Sevda Kuşun Kanadında', 'Baba Candır', 'Seksenler' ve Çanakkale'yi anlatan 'Yüz Yıllık Mühür' isimli dizilerin yanı sıra 'Adını Sen Koy' isimli günlük dizi TRT'de izleyiciyle buluşacak.
'Kendi Düşen Ağlamaz' ve 'Altın Petek' yarışmaları, 'Pelin Çift ile Gündem Ötesi', 'Enine Boyuna', 'İyi Fikir', 'İyilik Kulübü', 'Dinle Kazan', 'Ana Kuzusu' ve 'Bekir Develi ile Annemin Yemeği' programları yayımlanacak.
Toplantıya, Mesut Uçakan, Birol Güven, Engin Altan Düzyatan, Yavuz Bingöl, Altan Erkekli, Rasim Öztekin, İpek Tuzcuoğlu, Özlem Balcı, Derda Yasir Yenal, Bekir Develi, Erhan Çelik, Engin Hepileri, Can Yaman, Cengiz Bozkurt'un yanı sıra Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ile Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz da katıldı.
Toplantının ardından TRT'nin yeni yayın dönemini kutlamak amacıyla pasta kesildi.
Kaynak: AA
TRT 1 Kanal Koordinatörlüğü tarafından Kız Kulesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında, yeni yayın döneminde izleyiciyle buluşacak dizi, film ve programlar tanıtıldı.
Göka, TRT'nin efendiliğinden ve ağırbaşlılığından ödün vermeyerek, mümkün olduğunca geniş kitlelere, beğeniyi artıracak şekilde ulaşmaya gayret edeceğini dile getirdi.
TRT'deki yapımlarda genel olarak bir bütünlük olduğunun altını çizen Göka, 'Öncelikle bu coğrafyanın hassasiyetini gözetmemiz gerekiyor. Mutlaka tarihten getirdiğimiz sorumluluk duygusunun gözetilmesi gerekiyor. O, tarihi sorumluluğun bilincinin uyanık, açık tutulması ve fark ettirilmesi gerekiyor. Yapılan dizilere ve dizilerin sonrasında yapılan programlara baktığınızda sanırım bunu görebilirsiniz. Diriliş ve Filinta'dan başlayabilirsiniz. Mini dizilere bakabilirsiniz. Büyük Sürgün Kafkasya'dan Çanakkale ve Balkanlara. Kutül Amare de inşallah yakında yapılacak.' diye konuştu.
Şenol Göka, Baba Candır, Seksenler ve Hangimiz Sevmedik dizilerini örnek vererek, şunları aktardı:
'Mahalle ve aileye ilişkin kültürün bir şekilde korunması gerekiyor. Şehir yapıları ve yaşama biçimleri değişti ama bizim onu her seferinde tekrar hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor, insani ilişkiler açısından. TRT'de, programlar da dahil olmak üzere, seçilen ve sipariş edilen yapımlara baktığınızda bunları görebilirsiniz. Mutlaka bir biçimde bize biraz motivasyon sağlayan ve bizi ayakta tutan birçok değerin korunması gerekiyor. Bütün yapımlarımızda ve etkinliklerimizde bunu görebilirsiniz.'
- Eren: 'Bizim çok kültürlü bir yapımız var'
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren de TRT'nin misyonunun, milli kültür inşası ve restorasyonu olduğunu ifade ederek, 'Türkiye için tekil ve benzersiz bazı özellikler var. İlkokuldan beri ezberlediğimiz jeopolitik özelliklerin dışında, bizim çok kültürlü bir yapımız var. Bu çok kültürlülüğü, zenginlik olarak algılayıp, bunun üstüne bir milli kültür inşası yapmayı, TRT olarak birinci vazifemiz olarak görüyoruz.' ifadelerini kullandı.
Sorumlu oldukları iki ana grup olduğunu dile getiren Eren, bunlardan birinin izleyiciler, diğerinin ise endüstri ve sektör olduğunu kaydetti.
İbrahim Eren, izleyicilere, bir şeyler verebilmek ve izleyicinin beklentilerini karşılayabilmek için yoğun çalıştıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
'Bizim her açıdan, izleyici nezdinde öncü ve lider bir kanal olmamız gerekiyor. Hem yenilikçilik, hem yeni işler, hem de en kaliteli işleri izleyicinin TRT'den takip etmesi gerekiyor ve izlenen işler yapmamız gerekiyor. Elitist bir yaklaşımdan ziyade, toplumun geneline hitap eden, aynı zamanda kaliteyi koruyabilen işler yapmayı, rating değil ama izlenme için kolaycılığa kaçıp kaliteden ödün veren işler yapmamayı kendimize şiar edindik. Doğru bilgiler vermeyi, belgeler üzerinden işler yapmayı, izleyiciye yanlış hiçbir şey vermemeyi kendimize şiar edindik.'
TRT 1'in ana akım eğlence kanalı olduğunu ve sektörün ana taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Eren, 'Sektörel olarak her zaman sektöre karşı sorumluluğumuz, onu bir nebze ileriye götürmek ve önünü açmak. Tıkandığında sektöre nefes alabilecek ortamı sağlayabilmek. Çünkü bir kamu yayıncısının, halkın vergileriyle büyüyen ve izleyenlere bir şeyler vermeye çalışan bir kanalın, daha ileriye gidebilmesi için, öncelikli olarak beraber çalıştığı, Türkiye'de sektördeki yapımcılarla iş birliğini artırması gerekir. Bu minvalde de sadece televizyon kanalındaki dizilerimizle kalmadık.' değerlendirmesini yaptı.
Eren, yeni yapımcılar ve senaristler bulabilmek, ayrıca var olanların daha gelişebilmesi için televizyon filmleri projesini ve yeni dizileri hayata geçirdiklerini sözlerine ekledi.
TRT'nin mini dizilerini de anlatan Eren, 'Mini dizi 'Seddülbahir' ve 'Büyük Sürgün Kafkasya'yı yayımladık. Bu sezon, 'Son Destan' adında Balkanlarla ilgili bir mini dizimiz var. Balkan göçlerini konu eden bir dizi. Büyük Sürgün Kafkasya gibi bu da Birinci Dünya Savaşı'ndaki Balkan göçlerini konu ediyor.' diye konuştu.
İbrahim Eren, Çanakkale'yi anlatan 3 tane 5 bölümlük mini dizi yaptıklarını da aktararak, şu bilgileri verdi:
'Çanakkale'nin çocuk kahramanları, kadın kahramanları ve gayrimüslim kahramanlarını inceledik. Çünkü bir toprağın vatan olması, o toprakta verilen mücadele, akıtılan kanlarla, aynen bir insan topluluğunun millete dönüşmesi için nasıl ortak bir kültür gerekiyorsa, vatan duygusunun beraberinde, ortak geçmiş, tarih gereklidir. Bizim tarihimizde de Türkiye'de yaşayan ve Çanakkale savaşına katılan gayrimüslimlerin de önemli bir etkisi vardır. 3 bölüm de onu yaptık.'
- 'Eren: 'Bilim kurgu dizisi üzerine çalışıyoruz'
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, bilim kurgu dizisi üzerine de çalıştıklarına dikkati çekerek, bilim kurgu dizisinde 3 yapımın finale kaldığını ve hikaye açısından birini seçeceklerini kaydetti.
Bilim kurgu dizisi için tarih de veren Eren, bir ihtimalle 2018'in ocak ayında ya da eylül ayında hazır olabileceğini belirtti.
İbrahim Eren, İstanbul'da, dönem işleri için kalıcı bir plato yapmak istediklerini de dile getirerek, yurtdışındaki stüdyolarla görüştüklerini ifade etti.
Plato konusunda arazi baktıklarını ve planlar çizildiğinin altını çizen Eren, şöyle konuştu:
' (Yurtdışındaki stüdyolarla) Onlarla ortak plato kurmayı düşünüyoruz. Bizim uluslararası yapımların da gelip burada çekilmesi lazım. Macaristan'da plato var. Macaristan'ın televizyon endüstrisi çok mu gelişmiş ki Macaristan'da plato var? Hayır. Yerel endüstriye hitap etmiyor. Sürdürülebilir olması için, yabancı ortakla beraber hem yabancı yani Amerika ve Avrupa merkezli filmlerin çekildiği hem de Türk dizilerinin çekildiği bir plato olarak planlıyoruz ama uzun vadeli planlar. Araziyi bulacağız, alacağız. 300 dönüm araziye ihtiyacımız var. İstanbul eksenli düşündüğümüz için zorlanıyoruz.'
Eren, plato için İstanbul'u düşündüklerini kaydederek, Anadolu'da olursa oyuncuların gelmeyeceğini dile getirdi.
- Beğenilen yapımlar, yeni sezonda da izleyiciyle buluşacak
TRT 1'de 'Diriliş Ertuğrul', 'Hangimiz Sevmedik', 'Sevda Kuşun Kanadında', 'Baba Candır', 'Seksenler' ve Çanakkale'yi anlatan 'Yüz Yıllık Mühür' isimli dizilerin yanı sıra 'Adını Sen Koy' isimli günlük dizi TRT'de izleyiciyle buluşacak.
'Kendi Düşen Ağlamaz' ve 'Altın Petek' yarışmaları, 'Pelin Çift ile Gündem Ötesi', 'Enine Boyuna', 'İyi Fikir', 'İyilik Kulübü', 'Dinle Kazan', 'Ana Kuzusu' ve 'Bekir Develi ile Annemin Yemeği' programları yayımlanacak.
Toplantıya, Mesut Uçakan, Birol Güven, Engin Altan Düzyatan, Yavuz Bingöl, Altan Erkekli, Rasim Öztekin, İpek Tuzcuoğlu, Özlem Balcı, Derda Yasir Yenal, Bekir Develi, Erhan Çelik, Engin Hepileri, Can Yaman, Cengiz Bozkurt'un yanı sıra Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ile Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz da katıldı.
Toplantının ardından TRT'nin yeni yayın dönemini kutlamak amacıyla pasta kesildi.