Cunda'nın 'Asırlık' Otelcisi
Midilli adasından ailesiyle birlikte, çocuk yaştayken mübadeleyle Ayvalık'a gelen ve Cunda adasının ilk otelini 58 yıl önce açan Salim Ezer, 101 yaşında olmasına rağmen turizmle uğraşmaya devam ediyor Ezer: 'Bırakın oteli, turizmin ne olduğunu bilmiyorlardı o zaman. İnşaatı görenler 'Burada çok güzel inek beslenir' dediler bana. Kimisi 'Tam tavuk kümesi' dedi. Velhasıl otel bitti ve insanlar Ayvalık'tan, oradan buradan gelmeye başladı' 'Kimin evi varsa 2 odalı, 3 odalı pansiyon yaptı. Otel yapmaya gücü yok, pansiyon yaptı. Cunda'da turizmi başlattım. Doluyor burası'
HAKAN FİRİK - Yunanistan'ın Midilli adasından, mübadeleyle çocuk yaşta ailesiyle birlikte Balıkesir'in Ayvalık ilçesine gelen ve Alibey (Cunda) adasının ilk otelini 58 yıl önce kuran 101 yaşındaki Salim Ezer, halen bölge turizmine katkı sağlıyor.
Ezer, Ayvalık ile karayolu bağlantısı 1964'te yapılan köprü ile sağlanan Cunda adasındaki 11 odalı otelini, 1958'de açtı. 'Asırlık turizmci' otelin işletmesini artık çocuklarına bırakmasına karşın, yine de tesisin denetimini elden bırakmıyor.
Salim Ezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mübadele yıllarında babasının İstanbul'da bulunduğunu, Midilli'den halası ve anneannesi ile Ayvalık'a geldiğini anlattı.
Ayvalık'ta uzun yıllar marangozluk yaptığını, kazandığı parayla yıllar sonra Midilli adasındaki köyünü ziyarete gittiğini anlatan Ezer, kendilerine tahsis edilen 15 dönümlük arazide daha önce plaj bulunduğunu ve Ayvalık'tan gelenleri adaya taşıyan teknelerin buradaki iskeleye yanaştığını belirtti.
- 'Turizmin ne olduğunu bilmiyorlardı'
Ezer, 6 kardeş olduklarını, babası öldükten sonra arsayı paylaştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Herkes malını aldı. Bir arkadaşım bana 'Burasının tapusunu aldın, o tapuyu bana ver. Ben buraya 10 odalı bir otel yapayım, 10 sene çalıştırayım, 10 sene sonra sana vereyim' dedi. Kafam çalıştı o zaman. Dedim ki bu adam bir şey görüyor ki burasını yapacak. O kadar masraf edecek, ondan sonra terk edip bana bırakacak. Bu az parayla olacak iş değil. Ben hesabını yaptım onun, çok para ister. Düşündüm taşındım bir mühendis arkadaş buldum onunla istişare ettik, konuştuk. 'Ben yaparım' dedim ve evraklarımı tamamladım. Daha sonra projesini tamamlayıp oteli yapmaya başladım. 10 oda planladım 11 oda oldu. Bırakın oteli, turizmin ne olduğunu bilmiyorlardı o zaman. İnşaatı görenler 'Burada çok güzel inek beslenir' dediler bana. Kimisi 'Tam tavuk kümesi' dedi. Velhasıl otel bitti ve insanlar Ayvalık'tan, oradan buradan gelmeye başladı. Bakıyorlar, hoşlarına gidiyor ve gelip burada kalıyorlar.'
- 'Cunda'da turizmi başlattım'
Otelini kurup, işletmeye başladıktan sonra adada turizmin hızla geliştiğini anlatan Ezer, şöyle devam etti:
'Cundalılar ne yaptılar? Kimin evi varsa 2 odalı, 3 odalı pansiyon yaptı. Otel yapmaya gücü yok, pansiyon yaptı. Gelen yatıyor orada 3-5 gün 10 gün, veriyor parasını gidiyor. Cunda'da turizmi başlattım. Doluyor burası. 5 liraydı yatak, yalnız 5 liraydı, 10-15 lira değil. Baktım iş oluyor 5 lirayı sildim 7,5 lira yazdım. Öyle devam ettim.'
En büyük yardımcısının eşi Cazibe Ezer olduğunu belirten Ezer, 'Hanımla çok yorulduk. Eleman kaçıyor, hanım odaları temizliyor, çamaşırları yıkıyor, yemek yapıyor.' dedi.
- Adanın en yaşlısı
Dedesiyle aynı adı taşıyan Salim Ezer de bu sene 101 yaşına basan dedesinin adanın en yaşlısı olduğunu belirtti.
Ezer, dedesinin oteldeki işleri çok yakından takip ettiğini vurgulayarak, 'Hepimizin başında bizi bugünlere getiren, bu yatırımı bizlere armağan eden kişi kendisi sağ olsun. Midilli'den 4 yaşındayken Ayvalık'a gelmiş. O dönemde tabii Cunda adasında hiçbir şey yok. Sadece cami var. Bu caminin etrafı bomboş bir araziymiş.' dedi.
Otelin yapılmasıyla Türk sinemasının ünlü sanatçıları Hülya Avşar, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır ve Orhan Gencebay'a kadar pek çok kişinin tesislerinde kaldığını belirten Ezer, 'Bizlerin misafiri olmuş. Halen de o şekil devam ediyor. Gelen müşteriler eskiden 20-30 gün kalırlarmış, şimdi 2-3 gün de olsa 20-30 yıldır sürekli gelen müşterilerimiz var. Cunda adasına bu otelin yapıldığı dönemde herkes gemiyle gelirmiş, köprü yok. Ada vapurları buradaki iskeleye yanaşır ilk müşterilerini buraya indirirmiş.' diye konuştu.
Dedesinin 101 yaşında olmasına rağmen hala herkesten önce kalkıp kahvaltısını yaptığını ve işleri kontrol ettiğini ifade eden Ezer, kendilerinin de dedesinin uyarılarından çok yararlandıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ezer, Ayvalık ile karayolu bağlantısı 1964'te yapılan köprü ile sağlanan Cunda adasındaki 11 odalı otelini, 1958'de açtı. 'Asırlık turizmci' otelin işletmesini artık çocuklarına bırakmasına karşın, yine de tesisin denetimini elden bırakmıyor.
Salim Ezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mübadele yıllarında babasının İstanbul'da bulunduğunu, Midilli'den halası ve anneannesi ile Ayvalık'a geldiğini anlattı.
Ayvalık'ta uzun yıllar marangozluk yaptığını, kazandığı parayla yıllar sonra Midilli adasındaki köyünü ziyarete gittiğini anlatan Ezer, kendilerine tahsis edilen 15 dönümlük arazide daha önce plaj bulunduğunu ve Ayvalık'tan gelenleri adaya taşıyan teknelerin buradaki iskeleye yanaştığını belirtti.
- 'Turizmin ne olduğunu bilmiyorlardı'
Ezer, 6 kardeş olduklarını, babası öldükten sonra arsayı paylaştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Herkes malını aldı. Bir arkadaşım bana 'Burasının tapusunu aldın, o tapuyu bana ver. Ben buraya 10 odalı bir otel yapayım, 10 sene çalıştırayım, 10 sene sonra sana vereyim' dedi. Kafam çalıştı o zaman. Dedim ki bu adam bir şey görüyor ki burasını yapacak. O kadar masraf edecek, ondan sonra terk edip bana bırakacak. Bu az parayla olacak iş değil. Ben hesabını yaptım onun, çok para ister. Düşündüm taşındım bir mühendis arkadaş buldum onunla istişare ettik, konuştuk. 'Ben yaparım' dedim ve evraklarımı tamamladım. Daha sonra projesini tamamlayıp oteli yapmaya başladım. 10 oda planladım 11 oda oldu. Bırakın oteli, turizmin ne olduğunu bilmiyorlardı o zaman. İnşaatı görenler 'Burada çok güzel inek beslenir' dediler bana. Kimisi 'Tam tavuk kümesi' dedi. Velhasıl otel bitti ve insanlar Ayvalık'tan, oradan buradan gelmeye başladı. Bakıyorlar, hoşlarına gidiyor ve gelip burada kalıyorlar.'
- 'Cunda'da turizmi başlattım'
Otelini kurup, işletmeye başladıktan sonra adada turizmin hızla geliştiğini anlatan Ezer, şöyle devam etti:
'Cundalılar ne yaptılar? Kimin evi varsa 2 odalı, 3 odalı pansiyon yaptı. Otel yapmaya gücü yok, pansiyon yaptı. Gelen yatıyor orada 3-5 gün 10 gün, veriyor parasını gidiyor. Cunda'da turizmi başlattım. Doluyor burası. 5 liraydı yatak, yalnız 5 liraydı, 10-15 lira değil. Baktım iş oluyor 5 lirayı sildim 7,5 lira yazdım. Öyle devam ettim.'
En büyük yardımcısının eşi Cazibe Ezer olduğunu belirten Ezer, 'Hanımla çok yorulduk. Eleman kaçıyor, hanım odaları temizliyor, çamaşırları yıkıyor, yemek yapıyor.' dedi.
- Adanın en yaşlısı
Dedesiyle aynı adı taşıyan Salim Ezer de bu sene 101 yaşına basan dedesinin adanın en yaşlısı olduğunu belirtti.
Ezer, dedesinin oteldeki işleri çok yakından takip ettiğini vurgulayarak, 'Hepimizin başında bizi bugünlere getiren, bu yatırımı bizlere armağan eden kişi kendisi sağ olsun. Midilli'den 4 yaşındayken Ayvalık'a gelmiş. O dönemde tabii Cunda adasında hiçbir şey yok. Sadece cami var. Bu caminin etrafı bomboş bir araziymiş.' dedi.
Otelin yapılmasıyla Türk sinemasının ünlü sanatçıları Hülya Avşar, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır ve Orhan Gencebay'a kadar pek çok kişinin tesislerinde kaldığını belirten Ezer, 'Bizlerin misafiri olmuş. Halen de o şekil devam ediyor. Gelen müşteriler eskiden 20-30 gün kalırlarmış, şimdi 2-3 gün de olsa 20-30 yıldır sürekli gelen müşterilerimiz var. Cunda adasına bu otelin yapıldığı dönemde herkes gemiyle gelirmiş, köprü yok. Ada vapurları buradaki iskeleye yanaşır ilk müşterilerini buraya indirirmiş.' diye konuştu.
Dedesinin 101 yaşında olmasına rağmen hala herkesten önce kalkıp kahvaltısını yaptığını ve işleri kontrol ettiğini ifade eden Ezer, kendilerinin de dedesinin uyarılarından çok yararlandıklarını sözlerine ekledi.